content
16 Haz

‘Saf’ları Ayıralım!

Hiç kimsenin imanını sorgulamak bize düşmez, bu bir bakıma kendisi ile inandığı varlık arasında sırdır. Bunda bir tereddüt yok.

Ancak, 'müslümanım' diyenin yapıp ettiklerinin İslam'ın ruhu ile bağdaşıp bağdaşmadığını sorgulamak hakkımızdır. Hele de İslam adına hareket ettiğini söyleyip de, bırakın dine mesafeli duranları, bu dinin mensuplarını bile hayrete, ikrâha sevkedecek kertede zıvanadan çıkmış olanları sorgulamak, tavır almak, gerekiyorsa tel'in etmek, kanaatimce haktan da öte bir görev haline gelir.

<!--more-->Son yıllarda dünyanın çeşitli bölgelerinde pıtrak gibi biten, ve nihayet korkulduğu gibi kapımıza/sınırımıza dayanan, olmadık denaetler işleyen gürûhu kesin bir dille ve süreklilikle tel'in etmenin her müslüman için, her insan için öncelikli görev haline geldiği kanaatindeyim.

İnsan, yapıp ettiklerini duydukça bu mahluklara sıfat bulmakta zorlanıyor. Anmak bile istemediğim o menfur eylemlerin, o pervasızca vahşetlerin insanlık dairesinde kalarak yapılabilmesi ne insanın fıtratına sığar ne de eşyanın tabiatına. Kaldı ki bunları yaparak esfel-i safilinin dibini zorlayanlar kendilerini müslüman olarak bellememizi istiyorlar. Yok öyle bir şey! Eğer mensubu oldukları bir din varsa bile o din herhalde bizim bildiğimiz İslam olamaz!..

Şeriat devleti kuracaklarmış!.. Bre densiz! Sen evvela "insan" ol!. Hangi vasfınla bu iddiayı ileri sürüyorsun? Kafa diye taşıdığın kemik kutunun içinde "akıl" yoksa, yahut birilerine kiraya vermişsen, yalnız ve yalnız akıl sahiplerini ilzam eden İslam senin neyine?! İnsan olduğunu vehmediyorsan, ya onca masum insana reva gördüğün vahşet ne? Kimi kandırıyorsun?! Çek o pis dilini ağzına!. Evvela -olabiliyorsan- "insan" ol, sonra aklını rehnettiğin yerden kurtarabiliyorsan kurtar; sonra kaale alınmaya değer bir sözün varsa o zaman söyle.

Bir de "cihat" meselemiz var.. Bu kelimeyi/kavramı vahşete paravan yapan ne çok grup var! Üzerine "cihat" markası hakkedilmiş satırlarla müslüman kanı döken cellatlar etrafta kol geziyor! "Kerbelâ'yı küreselleştirdiler" desek herhalde yanlış olmaz! Siz kim, cihat kim?! Yemiyoruz artık bu numaraları, bilesiniz! Cihad etmek gibi bir derdiniz varsa, hele evvela nefsinize karşı cihadınızı bir görelim. On yıllardır sizin iğrençlikleriniz yüzünden samimi müslümanların yüzü yerden kalkmadı; yetmedi mi!?! Gidin salyangozunuzu Londra'da, NewYork'da, tıynetinizle mütenasip mahallelerde satın!.. Pis ellerinizi, pis ayaklarınızı bu temiz topraklardan çekin!. Murdar varlığınızı bu temiz dinin iklimine bulaştırmayın!. "Cihad"a bak ki, yapıp ettikleriniz yüzünden, insanlar "Allahuekber" lafzından tedirgin oluyor. Hani İslam, hani selâm, hani barış?!

Burada bir soluklanıp yazının ikinci paragrafını lütfen bir daha okuyunuz...

Ne insan olarak, ne de müslüman olarak bu olup bitenlere tepkisiz kalma lüksümüz yok, olmamalı!

Biz ağzımızı; sizin pis adınızı anarak, pis işlerinizi konuşarak, her yerinizden akan pisliklerinizi sözkonusu ederek kirletmeyeceğiz. Başkalarının da zamanını, zihnini işgal etmenize, iğfal etmenize alet olmayacağız. Sadece lanetleyeceğiz. Kendi pisliğinizde boğuluncaya kadar, tarihin foseptik çukurunda çürüyünceye kadar lanetleyeceğiz. Barışa, insanlığa, İslama, müslümanın izzetine ve merhametine yakışmayan her söylem ve davranışı tel'în ettiğimizi, reddettiğimizi güçlü bir şekilde haykıracağız.

Hangi hizipden olurlarsa olsunlar,  kendilerine hangi aidiyet yaftasını yapıştırırlarsa yapıştırsınlar; sergiledikleri menfur ameller, kimlerin ne tür emellerini hayata geçirmek için olursa olsun; insan hayatını ve haysiyetini hiçe sayanlara itiraz etmek boynumuzun borcudur. Hele de kendilerini İslam'la ilişkilendirip, ne İslam'la, ne barışla, ne insanlıkla te'vili mümkün olmayan canavarlıklar yaparak, yüzmilyonlarca müslümanı töhmet altında bırakanlara tavır koymamak kabul edilebilir bir şey olmasa gerek.

Bu mendeburları, bu hastalıklı ruh halini besleyip büyüten ve sadece müslümanların değil insanlığın başına bela eden zemini, sosyolojik-ekonomik v.s. vasatı bırakalım uzmanları analiz etsinler. Ama bir şey yapmak için, daha doğrusu tepkimizi ortaya koymak için bu analizlerden ne çıkıp çıkmayacağını beklemeye hacet yok. Bu anlayışı reddettiğimizi, bizden olmadığını, sesimizi duyurana kadar dünyaya ilan etmeli, bu kadarcığını olsun yapmaktan dilimizi ve gönlümüzü alıkoymamalıyız. "Selam Ehli"nin nâ-hak yere terörle ilişkilendirilmesinden rencide olanın buna kayıtsız kalma şansı yok vesselam..

Etiketler : , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank