Saate Değil Örgüte Bak!
CHP İzmir örgütünün başkanı özeleştiri yapıyor.
Halk diliyle, günah çıkarıyor:Taze kana ihtiyaç varsa değişim olacak.
Doğru.
Bazı şeyleri gözden geçireceğiz.
Doğru.
Hiçbir ekip “Berabere kalacağız, yenileceğiz” diye yola çıkmaz.
Doğru.
Hedefi koyarken, iki bakanın geleceğini düşünememiştim.
Doğru.
Muhtarlara saat dağıtılacağını da düşünememiştim.
Pardon… ? ? ?
*
Anlamadık, neymiş araştırdık.
Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım, Aliağa’da muhtarlarla kahvaltıda buluşur.
Günün anısına saat hediye eder.
Anadolu insanının çok sevdiği “Serkisoff” dediği kapaklı, üstten kurmalı saatten.
Geçmişte TCDD’den emekliyle ayrılanlara onur hizmet nişanı olarak verilirdi.
Muhtarlar da ilginç hediyeye sevinir.
Önemli olan hatırlanmaktır.
Yoksa saat dediğin ne ki?
Çarşı-pazarda çakma marka dolu.
3 TL Gucci, 5 TL Seiko.
*
Olay böyle iken, CHP İl Başkanı Tacettin Bayır saatlere takmış.
Acı veren, lafın gittiği yer.
Seçimde beklediğini bulamamakla, muhtara verilen saatin ne ilgisi var?
Yoksa muhtarlar saati cebine koydu da, oyları mı sattı?
Lafın özü buysa, hepsinden vahim.
*
Muhtar dediğin öyle kuruşluk işlerle hiç ilgisi olmaz.
Tek başına devlet temsilcisi, mahallenin bekçisidir.
Genel başkanın ağzına, parti büyüğünün eline bakmaz.
Torpil aramaz, para pul işine bulaşmaz.
Parti kapısında beklemez, yalakalık için kapı gözlemez.
Demokratik yaşamın küçük ama köklü idarecisidir.
Bilmeyen varsa; açar muhtarlık kanununu okur, öğrenir.
*
Muhtar adabı da, zamanı da bilir.
Cebindeki köstekli, kolundaki kayışlı saat onun için aksesuardır.
Neyi, ne zaman yapacağını saate bakmadan…
Kime, nasıl davranacağını icazet almadan adama öğretir.
*
Bu nedenle, can acıtan seçim sonucunun muhtara verilen saatle değil…
Örgütle ilgisi vardır.
Bakacaksın; üyeler saatin akrep ile yelkovanı gibi uyumlu çalışıyor mu?
Dinleyeceksin, “Tik, tak… tik, tak… tik, tak…” sesi ahenkli geliyor mu?
*
Çalışmıyor, ses vermiyorsa…
Ya başındaki kurmayı unutmuştur.
Veya çarkı kırılmıştır!
******************************