Rüzgarlar Milyar Euro Sürükleyecek
Siyaseti halkın refahı için yaptığınızda halka ekonomik katkı sağlar. Eğer bir resmin önce siluetini çizeceksek, siyasetteki siluet budur. Avrupa ülkelerine, Amerika’ya hatta şimdi Çin”e bakın dört beş yılda bir yapılan seçimlerin dışında halk, kazanca refaha odaklıdır.
Türkiye gibi geçiş ve gelişmekte olan bir ülkede siyasette taşların sürekli yer değiştirmesi normal gözükse de işin özü ve yeter denilen nokta budur. Türkiye ıslak imzalarla uğraşır, dünya sıcak yatırımlara yönelir.
Türkiye elbette açılım dahil siyasi ergenlik mücadelesini sürdürmeli ama halkın çoğu için ekmek, soluk, yaşam demek olan ekonomik refahı artırmanın yaygınlaştırmanın önünü de tıkamamalı.
Aslında konumuz rüzgar enerjisi.
Biz kendi rüzgarımızda nerelere savrulduk… Çünkü ülkeye kazanç sağlayabilecek, yatırım getirtecek konularda yaşanan kağnı hızı gerçekten üzüyor.
Evet konumuza dönelim rüzgar özelinde, yenilenebilir enerjiye…
*****
Uzun yıllar petrol ve doğalgaz lobilerinin oyun tahtası haline getirilen Türkiye hem fosil kaynakların sonunun geleceği endişesi hem de doğanın isyanları ile geç de olsa “Yenilenebilir enerjiler”e döndü. Şimdi bu noktada, krizin etkisiyle Türkiye’de pek çok sektör yatırımı bırakın var olan kapasitelerinin yarısı ile çalışabilirken, rüzgar enerjisine yönelik birçok firma yatırım yapmak için hazır.
Türkiye’de henüz 505 MW rüzgar santrali işletildiğini, 1400 MW’in de inşa halinde olduğunu düşünürseniz, EPDK’ya 72 bin megawatlık başvuru büyüklüğü daha iyi anlaşılabilir.
EPDK bu başvurulardan 725’ini kabul etti ancak hiçbirine lisans vermezken firmaların zaten asıl beklentisi “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ndeydi. Firmalar bu kanunla devlete elektriği hangi fiyattan satabileceklerini öğreneceklerdi. Tasarı geçen Temmuz ayında hazırdı ama Meclis’e gelemedi. Şimdi rüzgar ve güneş olmak üzere tüm yenilenebilir enerji sektörü meraklı gözlerle tasarının Meclis’e gelmesini bekliyor. Çünkü rüzgar enerjisi için 5.5 euro centler civarında seyreden alım garantisi TBMM’ne sunulacak tasarıda 8 euro cente çıkarılmıştı. Bu rakamın ne olacağı bilinmiyor.
Bu rakam düşük olursa zaten başvuru yapan firmaların da yatırımdan vazgeçeceği biliniyor. Oysa bu ekonomik durgunlukta yaz boyu bu teşvikli fiyatların üstünde alımlar gerçekleşti.
*****
Konu bu kadar önemli, Zorlu Enerji, Statkraft, Akenerji-CEZ, Polat-Energie Nouvelle, Borusan - EnBW, Das Enerji-İberdrola;Aksa Enerji,ENERJİSA,Eksim Grup, Hexagon, Sanko, Ağaoğlu, Sipil AŞ yatırım için sırada bekleyen firmalardan bazıları. Bu firmalar tüm prosedürleri başlattılar ve söz konusu kanunun yayınlanmasını bekliyorlar. Tüm bu yatırımlarla beş yıl içerisinde 10 milyar euroya yakın bir yatırımın geleceğinden söz ediliyor. Üstelik ülkenin kendi kaynakları değerlendirilmiş olacak. Enerji Bakanlığı hayır demiyor ama fiyatları artırmamak adına söz konusu kanunu, sektöre adeta azap çektirecek şekilde çıkartmaya çalışıyor.
Bu arada Türkiye ekonomisi yeni yatırımlar bekliyor.
Özetle, tabii siyasi olarak açılalım ama bir tarafta açılırken öte tarafta ekonomide nelerin üstünü kapattığımızı unutmayalım…
Gündemlerin hepimizi sıkboğaz ettiği şu günlerde böylesine ferah bir konuya değindiğiniz için sizi kutlamak gerekir.
Gerek güneş enerjisinde gerekse rüzgar enerjisinde potansiyeli Avrupâ'da en yüksek ülke olarak hala kendi potansiyelinin % 1'lerinde sürünen ülke olmamız gerçekten de ne derecede bir "enerji tüketimi" içinde olduğumuzun göstergesidir.
Umarım bu yazının devamını ve detaylarını da görürüz ilerde.
Kasım 16th, 2009 at 14:30Petrol ve doğalgaz şirketleri halkın yararına olan böyle enerji yatırımlarını asla meclisten geçirtmezler.
Hükümetlerde zaten o cesaret yok ki
Güneş, rüzgar ve denizden elde edilen dalga enerjisi ülkemizde bir çok sorunu çözebilecek potansiyelde ama hükümetler adam değil
Kasım 17th, 2009 at 14:00