Rüya İçinde Gerçek
Kocamdan boşanmışım... İş yerinde N. diye bir kız var o da E.'den boşanmış... Hatta o galiba benim kocamla evlenmiş ben de Üsküdar FM'de A vardı (birlikte program yaptık iki sene kadar) onunla ya da Kasımpaşa'da T. vardı, en son F.'nin düğününde karşılaşmıştık, onunla evlenmişim... T.'nin eski, sakalsız halini görüyorum... Evlendiğim kişi bir T. oluyor, bir A... Gerçek hayatta, ikisi ile de en ufak duygusal bir geçmişim yok oysa ki.. Sadece içim çok acıyor... R'yi görüyorum yanımda ama artık onunla değil, T.'le ya da A'le evliyim.
Kendime çok kızıyorum.. "B.k mu vardı, hadi boşandın neyse de, neden hemen başka biriyle evlendin!!!! Şimdi R.'ye bir daha geri dönemezsin!!!" diyorum ve sürekli ağlıyorum...
Dördümüzde sanki aynı evde yaşıyoruz... N, E'yi kıskandırmak için kadınca cilveler yapıyor... Ben "Allah'ım nasıl başka biriyle yatağa girerim, keşke akşam olmasa!"nın derdindeyim... Sonra yabancı bir kadın var evde... sanki başka bir rüya sanki değil; sanki rüya içinde bir rüya... Sarışın bomba gibi bir hatun... Selülitlerimi görmüş adamların içinde beni mahcup ediyor... Çok utanıyorum... Benden güzel olabilir ama ben ondan daha bilgiliyim! Onu bilgim ile tokatlamak istiyorum ona İngilizce, "elimde sürekli ayna (senin gibi), k...ma bakıp durmuyorum!" demeyi planlıyorum ama "mirror" yerine "error" kelimesi çıkıveriyor ağzımdan, eyvah!. Kötü kadın Lale Belkıs edasıyla kahkahalar atarak (ahhahhaahaa) "error?" diyor.. Kendime daha çok kızıyorum! Nasıl yanlış söylersin, aptal kafa! Zaten kadın beni sinir etmiş bi de yanlış İngilizce kullanıyorsun!! "Mirror! Mirror!" diyorum can havli ile...
Bir dağdayız... Herkes orada... Yani tanımadığım bir sürü kişi... Basamak basamak bir dağ... Nemrut dağında güneşin doğuşunu izleyen kalabalıklar gibi biz de karanlığın batışını izliyoruz, sanki... Bir basamaktayız, altımız uçurum.. Korkuyorum çünkü her yer kar ve karanlık, kaymaktan korkuyorum..
R'ye karşı içimdeki o büyük aşkı hissediyorum... İlk günlerdeki gibi.. Deli gibi seviyorum onu... Atar damarım çatlayacak! Kalbimin sesinden heyelan oluşacak zannediyorum. Onun yanında olmak tüm tehlikeli durumlara razı olmak demek benim için... Uzak karanlığa bakıyoruz... Kayıp düşeceğim gibi geliyor ve sanki köşelerde ben duruyorum... "Sen düşme, ben düşerim senin yerine" dercesine.. Sonra yamaçtan yürüyüp düzlüğe çıkıyoruz... Siteler var... R. bana "burada insanlar mı yaşıyor?" diye soruyor... "Kış tatili için kullanıyorlar galiba" diyorum... Kar ve buz var ama hava inanılmaz sıcak... Evlerde ışık yok... Sitenin ortasında çardak var... 12-13 yaşlarında erkek çocukları var...