content
13 May

Ruhban Go Home! (II)

Tarihsel süreç dahilinde, SÖMÜRÜ SİSTEMİnin çıkarları doğrultusunda, EGO ve MENFAAT uğruna, tüm inanç ve değerler yozlaştırılmış ve yozlaştırılmaya devam etmektedir. İslam’da buna dahildir. Fakat, derinlemesine incelediğimizde KURAN’ın sunduğu İslam ile Günümüzdeki yaşanan din arasında hiçbir alaka olmadığını gördüğümüz gibi, Dialektik Meteryalizmin sunmaya çalıştığı ‘’MADDE-MANA’’ ilişkisinin ötesinde, en güçlü dialektiği sunduğunu görmekteyiz. Tabi bunu anlatmak ÇOK ZORDUR. Çünkü 1200 yıllık yozlaşma etkisi ile ‘’BÜTÜN KAVRAMLARI A’dan Z’ye yozlaştırılan İSLAM’ın’’ ismini dahi duyduğunda, birçok zihinde ‘’Neo-Platonizm’’ dahi daha öne çıkmaktadır.,,

 

Yukarıdaki ayete dönersek eğer;

 

Beytullah = Mescid-i Haram, SALAT’ı uygulama yeri/bölgesi

Mescid-i Haram = Sevap kazanma yeri.

Sevap = Emeğin karşılığını almak.

Tavaf = Evrim

Salat = Desteklemek/Kıyam : Ayağa kaldırmak-gerçekleri gün ışığına çıkartmak-Özgürlük mücadelesi vermek/Rüku : Eşit ve Hoşgörülü olmak-bu minvalde toplum üretmek/secde : bu ilkeler etrafında toplanmak ve AFAKİ AYETLER ile ENFÜSİ AYETLER ışığında yürümek/gelişimcilik ve toplumculuk/Niyaz etmek-OLGUNLAŞMAK(Miraç : Olgunlaşma)

Enfüsi ayet : İçsel kanıt/Egosuzlaşmak-toplumculuk

Afaki ayet : Kozmik-Evrensel yasalar/BİLİM ve TEKNİK. Afak : Ufuk, ayet : Delil/kanıt/Belge.

 

Aynı zamanda Kurani İslam’ın EN ÖNEMLİ vurgusu şudur ;

 

İnancınızda RUHBAN makamı diye bir şey yoktur olamaz!

 

Allah'ın yanında hahamlarını ve ruhbanlarını da rabler edindiler. Meryem oğlu Mesih'i de öyle. Oysa kendilerine, tek olan Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmemeleri emredilmişti. İlah yok o tek Allah'tan başka. Onların ortak koştuklarından arınmıştır O. (TEVBE suresi 31. ayet)   

 

Namaz eyleminin RUHU’na binaen söylemek gereken ise ;

 

Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar kıldıkları namazdan gafildirler. (Maun 4)

 

Ki, Namaz, ‘’SALAT’’ eyleminin pratiğidir. Yani, gündelik sembolizasyonu ve hatırlatıcısıdır. SALAT, namaz ibadeti içerisine toplanmıştır.

 

Önemli bir mesele ; İslam’da TANRISALLIK yoktur. Allah vardır…

 

La ilahe illallah!

 

La : yoktur

İlahe : İlah/tapınılan/mabud/tanrı

İllallah : sadece Allah.

 

Yani bu ifade ile yapılan açılım dahilinde, Evrensel-Kozmik bir mekanizmaya işaret edilmiş, kuşatıcı ve kapsayıcı olan TEKlik, ALLAH olarak izale edilmiştir.

 

Tanrısallık, yunan mitolojisinden kalma bir yaklaşım olmakla birlikte, ‘’Neo-Platonizm’’ ve Stoacılar etkisi ile Hristiyanlığa girmiş, Pavluscu öğretinin özünü oluşturan bir unsur haline dönüşmüştür. Oysa ki, Kurani perspektiften bakıldığında ; ‘’Dialektik Meteryalizmin’’ yoğun biçimde eleştirdiği ‘’Görünmez TANRI’’ modeli, İslam anlayışı bünyesinde mevcut değildir. Allah, görünmez değil! Kavranmaz konumundadır!

 

Bu da şu mantık önermesine dayalı bir mantık dahilinde sunulmaktadır ;

 

-  Elinize kitap alın, kapağına bakın.

-  Kapağı tarif edip not alın.

-  Kapak = 5 duyu organı dahilinde bulunan ‘’GÖZ’’ ile NET biçimde görülebilecek bir yapıya sahiptir.

-  Kapak bilgisini sizden aldık.

- Göz merceğiniz doğuşunuzdan itibaren %3milyon daha büyük görmenizi sağlayacak oranda evrilmiş durumda

- Aynı kapağa baktığınızda ; moleküller görmektesiniz.

- Şimdi kapağı tarif edin…

 

Ki, bu önermeye uygun bir sunuş yapan Kuran ile, kült ve mit halini almış inançların sunduğu TANRISALLIK arasındaki fark temel olarak bu noktadadır.

 

Bu hali itibari ile, Kurani İslam ‘’Hegel’’ in hiçbir eleştirisine muhatap değildir. Aksine, Kuran’da Kapitalizm ile kolkola olan inançları ‘’Hegel’’ kadar eleştirmektedir…

 

Günümüzde ise, MODERATE İSLAM denilen, UYSALLAŞTIRILMIŞ İSLAM yoluyla, Liberalizme devşirilen sözde Müslümanlar, yine aynı strateji ile ; RUHBANLAR aracılığı ile sömürülmektedir. İslami kanaat önderleri, CIA köpekliği yapan hocaefendiler vasıtası ile oluşturulan geniş kitleler, tamamen KURANDIŞI olan öğretilerini din adı altında pazarlayarak, FEODAL DEREBEYLERİ, SOYLULAR ve KRALLARIN sömürdüğü halkları pasivize etme görevini sürdürmektedirler.

 

 

Yukarıdaki ayetin açılımını yaparak konuya devam edelim ;

 

Hatırla o zamanı ki, biz Beytullah'ı insanlar için sevap kazanmaya yönelik bir toplantı yeri ve güvenli bir sığınak yaptık. Siz de İbrahim'in makamından bir dua yeri edinin. İbrahim ve İsmail'e şu sözü ulaştırmıştık; "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû-secde edenler için evimi temizleyin!"

(BAKARA suresi 125. ayet)   

 

Kuran’ın semantiği içerisinde kullandığı anlamları ayetin altında belirtmiştik. Bu bağlamda şöyle bir yol haritası sunulmaktadır;

 

Beytullah = Mescid-i Haram, SALAT’ı uygulama yeri/bölgesi

Mescid-i Haram = Sevap kazanma yeri.

Sevap = Emeğin karşılığını almak.

Tavaf = Evrim

Salat = Desteklemek/Kıyam : Ayağa kaldırmak-gerçekleri gün ışığına çıkartmak-Özgürlük mücadelesi vermek/Rüku : Eşit ve Hoşgörülü olmak-bu minvalde toplum üretmek/secde : bu ilkeler etrafında toplanmak ve AFAKİ AYETLER ile ENFÜSİ AYETLER ışığında yürümek/gelişimcilik ve toplumculuk/Niyaz etmek-OLGUNLAŞMAK(Miraç : Olgunlaşma)

Enfüsi ayet : İçsel kanıt/Egosuzlaşmak-toplumculuk

Afaki ayet : Kozmik-Evrensel yasalar/BİLİM ve TEKNİK. Afak : Ufuk, ayet : Delil/kanıt/Belge.

 

 Bakara 125. ayet tahlili ;

 

Yaşadığınız coğrafyada, aranızda ayrışmaya neden olacak toplumsal sınıfların olmadığı, yaptıklarınızın karşılığını alabileceğiniz, SALAT’ı uygulayabileceğiniz ve bireysel anlamda çağın gereksinimlerine uygun olarak donanabileceğiniz bir ÖZNE üretin. Bu ÖZNE’yi TEMİZLEYİN/koruyun!

 

Kimden mi ?

 

Sınıflara dayanan SÖMÜRÜ SİSTEMLERİNDEN,

İnsan öznesini ortadan kaldırıp, yapar ve sahte üretilmişleri ÖZNELEŞTİRENLERDEN…

 

Padişah ile Kölenin yan yana namaz kılması, işte bu SALAT’ın pratiğidir. Camii içerisinde SINIFSIZ toplum vardır.  Aynı gaye etrafında toplanmış toplum. DEMOKRATİK ve AYDIN…

 

Yukarıdaki Pratiği yakın tarihte uygulamış tek kişi : Mustafa Kemal Atatürk’tür. Ürettiği toplumsal ruh ile birlikte HALK önderliğinde gerçekleşen DEVRİM ve ardından üretilen yeni Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte, feodalizm darbe yemiş, Halkın Egemen olabilmesi muhtemel bir sistem inşa edilmiştir.

Meseleyi daha iyi kavrayabilmek adına bahsettiğimiz hususlarda tarihsel süreçte ciddi verilerin oluşmasına vesile olmuş önemli hareketlerden en ciddiye alınması gerekeni olduğu kanaatini taşıdığım KARMATİ HAREKETİni de yarın inceleyelim.

Devamı yarın...

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank