Romanov Koyunlarını Not Ettik
Hayvancılıkta, Tarım’da, Ormancılıkta mucizevi reçeteleri okuduğumda, işittiğimde hep ilgimi çeker. Bu mucizevi reçetelerin sonuçlarını takip ederim.
Yirmi yıl önce Çinçilya kürk hayvanının, on yıl Ormancılıkta Paulownia, devekuşu, saanen mucizeviliğini on yıllar önce okuduk. Çinçilya’ya kuşku ile bakıp teşebbüs etmedi isek de neredeyse 50 dekar arazimi tahsis edip komple kapama Paulownia orman sahası yapacaktık. Kendimizi direkten dönderdik.
Saanen Keçilerinin saf ırkı Çukurova (sıcak ) iklimde yaşam güçlükleri var. Saanen melez ırkı ise şu anda Çukurova’ da akademik olmayan bir deneme safhasında. Akademik olmayan dediysemde o kadar değil, bilinçli okumuş bir çiftçimiz deniyor. Umarım Çukurova’da olumlu netice alır. Saanen keçisinin saf ırkı Çanakkale ve ona benzer iklime adapte oldu.
Canlı hayvanların mevcut genetik özelliklerindeki verimin alınabilmesi için yeni bir yere taşınıp yetiştirilmesi düşünülücekse iklim, rakım (denizden yükseklik ) beslenme materyalleri çok önemli farklılar. Gerisi tali ürünler olmakla beraber hayvanlarda iki önemli verim olan süt ve et’ in yanı sıra yavru verimidir. Yavru verimi yıllık olarak hem sütü hem de eti etkiler. Süt ineklerinde yılda bir kez alınacak yavru sayısı ekonomiktir. Ülkemizdeki süt ineklerinden yılda bir kez yavru alınabildiğini gösteren istatistiki bir çalışma yoktur. Ülkede toplam canlı hayvanları sayamayan bir sistemden bunu beklemek de beyhudedir. Ülkemizdeki süt ineklerinde kısırlık problemi oldukça yaygındır. Tarsim sigortası kapsamında olabilen süt ineklerinin doğumu takiben 40. Günden sonraki üç buğassalık ( 20-21 günx 3 ) döneminden sonra kasaba gitme fetvası mümkündür. Tarsim kısırlıktan dolayı kasaba giden süt ineği sayısının istatiki bilgilerini yayınlasa da bir okuyup bilgilensek!
Google hayvancılık grubundan Veteriner Hekim M.Hakan Boyar’ın Habertürk Gazetesindeki bildirdiği haberi okuyalım:
En çok kuzu veren koyun cinsi Romanovlar artık Türkiye'de
Rusya izin verdi, o artık Türkiye'de!
Rusya'nın ihracatını yasakladığı, dünyanın en verimli ve en çok kuzu veren koyun cinsi Romanovlar artık Türkiye'de
Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in özel izni ile Türkiye'ye getirilen 175 Romanov koyununun üretimine başlandı. 'Kuzu makinesi' olarak bilinen koyunların sahibi Osman Nuri Günay, "2005 yılında Tarım Bakanlığı'na dilekçe verdik, 5 yılda izni zor aldık. Bu koyun ırkının tamamen saf hali dünyada sadece Rusya'da ve bizde var." dedi.
Zaman'dan İlyas Koç'un haberine göre, Rus Romanov koyunları aşırı sıcak ve soğuğa dayanıklı, yılda iki kez gebe kalıp her seferde 3-4 yavru doğuruyor. Çiftlik sahibi Günay, 2005 yılından itibaren 5 yıl boyunca 17 ülkede bu koyunları araştırdığını, saf ırkı sadece Rusya'da bulduğunu söylüyor. Günay, Rusya'daki Romanov Kraliyet ailesinin bu koyun cinsini elde etmek için 170 yıllık bir çalışma yaptığını belirtiyor.
Türkiye'de bir yılda 100 koyundan 85 kuzu alınırken Romanov cinsi 100 koyundan yaklaşık 500 kuzu alındığını vurgulayan Günay, bu koyunların üreme verimliliğine dikkat çekiyor.
Rusya'nın bu koyunların ihracatını yasakladığını ifade eden çiftlik sahibi, geçen yıl TUSKON'un Ankara'da düzenlediği zirvede Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'den aldıkları özel izni ise şöyle açıklıyor: "Medvedev'e bir not ulaştırdık ve Romanov koyunlarını istedik. Rusya Federasyonu, bir defaya mahsus, Medvedev'in özel izni ile 175 adet koyun vermek üzere Tarım Bakanlığı'na yazı yazdı. Ekim ayında Romanovları getirdik ve üretime başladık." dedi. Çiftlikteki koyunların bir batında ağırlıklı olarak dördüz ve üçüz doğurduklarını belirten Günay, 4 ayda 26 koyundan 60 kuzu elde ettiğini aktarıyor. Rusya'dan bir koyunu nakliye masrafları da dahil 2 bin 410 TL'ye mal ettiklerini belirten Günay, ileriye yönelik hedeflerini ise şöyle anlatıyor: "İlk hedefimiz bu koyunu Anadolu'da yaygınlaştırmak. Yüksek verim aldığımızda ise halkımıza damızlık dağıtmayı düşünüyoruz." Günay,hırsızlık olaylarına karşı çiftlikte olağanüstü güvenlik önlemleri aldıklarını söyledi.
Çiftlik sahibi Osman Nuri Günay’ın bu büyük mücadelesinde kendisini kutlarken Rusya’dan getirilen bölge ile bizim ülkemizde de aynı iklim özelliklerine sahip bir bölgeyi seçmiş olmasını, gdo’suz, tarım ilaçsız, meralı bir beslenme türü seçmesini dileriz.
Yoksa ülkemizde bazen yılda iki kez yavrulayabilen bizim de koyunlarımız veya koyun cinslerimiz var!
Romanov cinsi koyunların ülkemizdeki seyri seferini takip edeceğiz. İyi netice alınması dileğimizdir.
Hayvancılıkta içerdeki yerli üreticiyi koruyucu politikalar yerine yerli çiftçileri, yerli koyun üreticilerini öldürücü ithal politikaları uygulanırsa bir koyundan yılda on kuzu alsak bile nafile!
Yem pahalı olduktan sonra doğan yavrular aç kalır, beslenemeyen anne koyunlar kısır kalır. Yemi ucuza temin eden yabancı ülke çiftçileri ile yemi pahalı temin eden yerli çiftçiler ithalat ile rekabet ettirilirse daha çok canlar yanacak demektir.
Son dan bir önceki yorumumuz: Hayvan sayısı en az düzeyde olan petrol sahibi Arap ülkerine kesilmiş et, canlı koyun ve kuzuları Mucizevi Romanov sahibi Rusya değil, Avustralya, Yeni Zelanda ihraç ediyor. 2008 yılına kadar biz de ihraç edebiliyorduk! Bir ülkenin hayvan sayısını çoğaltan en büyük ana unsur: ülke politikalarıdır. Çiğ Sütün fiyatıdır, yemin fiyatıdır. Çiğ Süt fiyatları bu ülkede tüketici için değil süt sanayicileri için düşük tutuluyor.
Hayvanlıkta ülkemiz alevler içinde! Yok mu bu yangına bir tas su dökecek olan!
https://groups.google.com/group/cigsutureticileri
Sayın Kanat,
Mart 20th, 2011 at 10:56Yazılarınızdaki doğru ve yanlışların varlığı, olayların temellerini doğru tespit edememekten geçiyor. Kasabın elindeki "hayvan" ne kadar çırpınırsa çırpınsın, direnirse dirensin, diğer kasaplarında tavrı bu yönde olunca kaçınılmaz son gelip çatıyor...
Ülkemiz ve dünyada üretim ve yeniden üretim ihtiyaçları karşılamak, insanların yaşamını kolaylaştırmak, refahını yükseltmek amacıyla değil, tam tersine bu tüketim tercihlerinden ne kadar kar edebiliriz amacıyla yapılmaktadır. Kasabın moderni, yakışıklısı, bıçağın keskinliği, kesim yerlerinin modernizasyonu vs. karların yüksekliği ile ilintilidir. Fiyatlarda öyle. "Çiğ Süt fiyatları bu ülkede tüketici için değil süt sanayicileri için düşük tutuluyor."
Saygılar sunuyorum...
Sayın Çapar Kanat,
Mart 20th, 2011 at 11:24Yazınızı okurken,ürerinde önemle durmamız gereken bir konuya odaklanmamız gerektiğini gösterdi.
HAYVANCILIKTA İÇERDEKİ YERLİ ÜRETİCİYİ KORUYUCU POLİTİKALAR YERİNE YERLİ ÇİFTÇİLERİ,YERLİ KOYUN ÜRETİCİLERİNİ ÖLDÜRÜCÜ İTHAL POLİTİKALARI UYGULANIRSA BİR KOYUNDAN YILDA ON KUZU ALSAK BİLE NAFİLE!
YEM PAHALI OLDUKTAN SONRA DOĞAN YAVRULAR AÇ KALIR,BESLENMEYEN ANNE KOYUN KISIR KALIR.
YEM UCUZA TEMİN EDEN YABANCI ÜLKE ÇİFTÇİLERİ İLE YEMİ PAHALI TEMİN EDENYERLİ ÇİFTÇİLERİTHALAT İLE REKABET ETTİRİLİRSE DAHA ÇOK CANLAR YANACAK DEMEKTİR.
Bu söyleminiz çok doğru.Okumakta olduğum,PRF.DR.KENAN DEMİRKOL Hoca'nın GDO ÇAĞDAŞ ESARET kitabı beni dehşete düşürdü
Bu kitapta yazılanlar bizde uygulanmaya mı başlıyor?0aygılarımla.Gönül Ünal
Sayın Çapar,
Mart 20th, 2011 at 11:53Yazınızda işlediğiniz romanov koyunlar nerede merak ettim.Temin edilebilir mi ?araştırmak istiyorum.
İyi çalışmalar
Sayın Çapar Kanat,
Düşüncelerime,duygularıma tercüman oluyorsunuz, sizi kutlarım.Güçlü kaleminizle gerçekleri ortaya koyarak,güçlü kaleminizden çıkan yorumlarınızla gerçekleri dahada güçlü hale getiriyorsunuz, tebrikler.size katılmamam mümkün değil,saygılar.
Adnan SERPEN
Mart 20th, 2011 at 12:25Veteriner Hekim
İZMİR
sayın CAPAR,
VANDA KOYUN BESLEYEN VE IRKINI ISLAH ETMEK ISTEYEN BIR ARKADASIM ISTANBUL'A GELDI VE ROMANOV DISI VE KOCLARINI GORDU.MERAKIMDAN SONRA BENDE AYNI KOYUN CIFTLIGINI ZIYARET ETTIM.SAHIBI, DAMIZLIK KOYUN YETISTIRICILERI DERNEGI BASKANI AHMET BEYLE GORUSTUM.UNIVERSITE MEZUNU VE EGITIMLI BIR BEY.
KENDISI COK BUYUK KOYUN CIFTLIK SAHIBI VE OLDUKCA TECRUBELI.TAHMINIM 200 ADET KADAR ROMANOV KOYUN,KOC VE MELEZLERI VARDI. LUTFEN AHMET BEYDEN ROMANVOLAR HAKKINDA DUSUNCELERINI OGRENELIM.
BU KOYUNU BESLEMEK ISTEYENLERE FIKIR VERIR.
SLM/SYG-SEZAI OZGOREN
Mart 20th, 2011 at 12:26Çaparcım, bu sefer güzel yazmışsın, tebrik ederim.
Mart 20th, 2011 at 19:12Maşşallah. Bu Romanov'lar sanki tavşan melezi.Anlaşıldığı kadarıyla da yaylıma çıkarılması önerilmiyor. Koyuncu koyunu yaylıma çıkarmazsa para kazanamaz. Ayrıca, dünyada koyun eti 1000 Dolar'ken, Bizim koyun etinin 1750-2000 Dolar'a satıldığı günleri de unutmamalı. Bu Romanov işinin altından ne çıkacak bakalım...
Mart 20th, 2011 at 23:45Sayın Capar Kanat Bey,
Mart 21st, 2011 at 10:27Bu konuyu işlemenizden dolayı tesekkur ederim. Ancak ilk olarak Atatğrk Üniversitesi tarafından getirilen bu koyunlar simdi artık orada yoklar. Dikkatinizi cekerim bu koyunlar şimdi bu işi yapanlar tarafından başarılamadı. Verim alınamadı. Neden mi? Hemen her turlu hastalığa karşı uyumsuzlar ve bizimkiler kadar asla dayanıklı değiller bu nedenle coğu hastalanınca öldüler. Ülkemizde muhtemelen bu hayvanlar yeterince verimli olamayacaklar. Hayvanların yuksek doğum oranı doğru ama ülkemizde gerçekleşen rakamlar bunu yansıtmadı. Ülkemiz insanı bir deve kuşuna saldırdı olmadı bir tavşana olmadı, bir çinçilla olmadı. Saanen keçisi her yerde tutmadı. Para ve zaman kaybetmemek için önce iyi bir dikkat gerek. Yatırım yapacaklar iki kez düşünmeliler.
romanov koyunların rus çarı tarafından bi hayal olarak başladığını sonra bu hayalin gelişen teknolojiyle gerçeğe dönüştüğünü atlamayalım..bu hayvan doğal değil farklı çiftleştirme ve labratuvar müdahalesi ile oluşturulan son zamanlarda iyice geliştirilen suni bir ırktır..gdo hayvan işte budur..
Mart 21st, 2011 at 15:20Romanov koyunları hakkında geniş bilgi almak isteyenler; Değerli Arkadaşım Doç.Dr. Ebru EMSEN Erzurum da Teknokentte Er-Gen Biyoteknolojileri adıyla şirket kurmuş olup Romanov Koyunları yetiştirmekte ve tohumlamaktadırlar. her türlü bilgiye http://www.er-gen.com sayfasından ulaşılabilir.
Mart 31st, 2011 at 00:16twitter hesabınız var mı? yoksa twittera gelmenizin etkin iletişim açısından faydalı olacağı kanaatindeyim.
Nisan 1st, 2011 at 23:22selamlar.
Sayın Prof. Dr. Ayzin Küden
Nisan 3rd, 2011 at 15:48Bilgiaginet internet gazetesinde ‘’ Romanov Koyunlarını Not Ettik ‘’ başlıklı yazımdaki aşağıdaki parağrafımdaki konuya ilginizden dolayı teşekkür ederim.
İki yıl önce saanen melez ırkını yakın köylümüz (Adana/Ceyhan)’ da yetiştirmeye başlayınca Çukurova Üniversitesi’nde şu anda ismini hatırlayamadığım bir bayan hoca ile konuşmamızda Çukurova Üniversitesinde saaanen keçi ırkı ile ilgili akademik denemeler yapıldığını bildirmişti. Aşağıdaki yazımda ‘’ Çukurova Ünv. Veya Çukurova’da akademik çalışma yapılmıyor ‘’ algısına meydan verdiğimin bana yazdığınız yazı ile farkına vardım.
Teşekkür ederim.
Saygılarımla
Çapar Kanat
‘’Saanen Keçilerinin saf ırkı Çukurova (sıcak ) iklimde yaşam güçlükleri var. Saanen melez ırkı ise şu anda Çukurova’ da akademik olmayan bir deneme safhasında. Akademik olmayan dediysemde o kadar değil, bilinçli okumuş bir çiftçimiz deniyor. Umarım Çukurova’da olumlu netice alır. Saanen keçisinin saf ırkı Çanakkale ve ona benzer iklime adapte oldu.’’
herkes birşey yazmış.türkiye saf romanovu göreli 7 ay oldu.çakması çok.kimi gdo su ile oynanmış diyor ,kimisi gerçeği ..ülkemizde biz zavallı üreticiler züccaciyeci dükkanına girmiş fil gibiyiz.burnumuz bardakları kuyruğumuz vazoları deviriryor.bunu da bize bakanlıktaki birkaç insan yaptırıyor.kimse 3 milyar dolar devekuşunda ülkeyi zarara götüren bakanı genel müdürü araştırmıyor.saanen keçisi 7 kğ süt verir diyen yetkililer.tv lerde..acele etmeyin şu anda %98 verim aldık romanovdan.adaptasyonu bitmedi..
Haziran 27th, 2011 at 18:34Milliyet-06.09.2011
Romanov koyunlarına olağanüstü koruma
Azalan et üretimine çare bulmak amacıyla araştırma yapan Osman Nuri Günay, "kuzu makinesi" olarak da adlandırılan Rus Romanov koyunlarını 5 yıllık bir çalışma sonrasında Türkiye’ye getirdi.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in özel izni ile 175 Romanov koyununu 7 ay önce Rusya’dan Türkiye’ye getiren Günay, Ankara’nın Kazan İlçesi’nde Çimkent Romanov Çiftliği’nde üretime geçti. Yarım saat havada kalabilme özelliği olan insansız hava aracı, gece-gündüz görüşlü kameralar ve silahlı çobanlarla 24 saat gözetim altında tutulan çiftlikte, 24 saat veteriner hizmeti veriliyor.
Analık kabiliyetinin yüksekliği ve iklim değişikliklerine hızlı adaptasyonu ile isim yapan Romanov koyunları, yılda 2 doğum yapıyor ve ortalama bire beş veriyor. Çiftlikte 7 ayda 80 kuzu üretmeyi başaran Günay, çok kısa sürede kilo alarak et verimini artıran Romanov koyunlarının, doğum yaptıktan sonra, en geç 35-40 gün içinde tekrar gebe kalabildiklerini aktarıyor.
-"KUZU MAKİNESİ" ROMANOV KOYUNU-
Son yıllarda yavrularda yüksek yaşama gücü, değişik bölgelere adaptasyon kabiliyeti ile sürü koyunculuğu bakımından üstün özellikler sergileyen Romanov koyununa dayalı melezleme çalışmaları dünyada bir çok ülkede yapılıyor. Doğuran 100 koyundan 200-250, iyi bakım ve besleme koşullarında dördüz beşiz hatta altız kuzu alınıyor. Bu özelliği nedeniyle dünyanın birçok ülkesinde melezleme çalışmalarında kullanılan ve başarılı sonuçlar alınan Romanov koyunu, "kuzu makinesi" olarak da tanımlanıyor.
Doğduğunda tüyleri koyu siyah olan, 3 aylıkken yünleri ağarmaya başlayarak kirli beyaza dönüşen Romanovlar, yaşına ulaştığında tam beyaza dönüşüyor.
-"SAF ROMANOV IRKI SADECE RUSYA’DA VE TÜRKİYE’DE VAR"-
Çimkent Romanov Çiftliği sahibi ve yöneticisi Osman Nuri Günay, "Bu koyun ırkının tamamen saf hali dünyada sadece Rusya’da ve bizde var" dedi.
Azalan et üretimine tek çare olarak Romanov koyunlarını gördüğünü ifade eden Günay, koyun etinin kokma nedenini temizliğe dikkat edilmemesine bağlayarak,haftada en az iki kere banyo yaptırılması ve günde en az bir tutam kekik otu yemesi halinde etin kesinlikle koyunsu kokmayacağını söyledi
Eylül 6th, 2011 at 15:29