Roman İş İster…
Bir ay önce.
İstanbul’un ünlü otelinde toplanıldı.
Milli beraberlik-kardeşlik serisinden;
Roman açılımı başlatıldı.
Devlet Bakanı Faruk Çelik yol haritasını çizdi:
“ Yaşam şartları iyileştirilecek.
AB çerçevesinde olanaklar sağlanacak.
En önemlisi dışlanmayacaklar…”
* *
Bir ay sonra.
Manisa Selendi’yi bir sigara karıştırdı.
Roman evlerinin ne camı, ne çerçevesi kaldı.
Can havliyle kaçtılar.
Gördes, Salihli neresi boşsa sığındılar.
AB çerçevesinde olmasa da…
Devletten aş-yatak aldılar.
Kızgınlık, çaresizlikten;
“Dışlanmadık, dışa açıldık” göndermesi yaptılar.
* *
Romanlar çileli toplum.
Tarihin her döneminde mağdurlar.
Kölelikten, toplu katliama her şeyi yaşamışlar.
Her gittikleri yerde farklı isimler takmışlar.
Poşa, Kıpti, Mırti, Teber, Cono, Kereçi…
Veya yaptıkları işle çağrılmışlar.
Elekçi, sepetçi, cümbüşçü, kalaycı, bohçacı, arabacı.
Ama hep devlete bağlı, yasalara saygılı davranmışlar.
Tanıyanlar bilir…
Roman, inandığını ölesiye sever.
* *
1. Roman Çalıştay’ında ne denmişti?
“Dışlanmayacaklar… Bunun mücadelesini vermek devletin ahlaki görevidir”
* *
Nedir dışlanmak?
TC kimliği vermemek, sokakta gezdirmemek midir?
Vergi almamak, askere kabul etmemek midir?
Romanlar hepsini yapıyor, her şeyi hak ediyor.
* *
Dışlamamak konusunda samimiyet varsa…
Hiç Çalıştay yapmayın, politika geliştirmeyin.
İş verin iş…
Maaşlı olsun, yevmiyeli olsun…
Akşam evine ekmek götürsün.
Çocuğuna “ mesaiden geliyorum” desin.
Fabrikadaki arkadaşlarıyla kaynaşsın, paylaşsın.
* *
Roman açılımı bu kadar basittir.
Tekrarla; eğer samimiyseniz…
Buyurun yapın.
O zaman Roman’ın havasını görün.
**************************