Robotik Cerrahi Gerçekten Üstün mü?
Lancet’ de yayınlanan randomize kontrollü araştırmada iki gruba ayrılan 35-70 yaş arasındaki toplam 326 hasta üzerinde robotik prostat cerrahisi ile açık prostat ameliyatlarının fonksiyonel ve onkolojik sonuçları karşılaştırıldı (1).
12 hafta sonra her iki tedavi grubu arasında seksüel fonksiyonlar ve idrar kontrolü bakımından bir fark bulunmadı.
Robotik cerrahi grubunda ağrı ve kan kaybı daha az ve hastanede kalma süresi daha kısa olmakla beraber her iki grupta işlerine aynı zamanda döndüler.
Ameliyat sonra komplikasyonlar da robotik cerrahi grubunda daha az idi fakat bu fark istatistiki olarak anlamlı değildi.
Araştırmaya katılan 250 hasta bir ve iki sene sonra tekrar değerlendirilecek.
Bu sonuçlar ne anlama geliyor?
Avustralya’ lı araştırmacılar bu sonuçları “Her iki cerrahi yöntemin başarısının birbirine eşit olduğu ve robotik cerrahiyi tercih etmek için bir sebep olmadığı” şeklinde yorumluyorlar ve diyorlar ki (2):
“İnsanların cerrahi bir yöntem seçmek yerine güvenebilecekleri ve iyi bir ilişki kurabilecekleri bir cerrah bulmalarını tavsiye ediyoruz.”
Journal of Clinical Oncology’ de yayınlanan bir araştırma da robotik cerrahinin daha az kan kaybı ve daha kısa hastane yatış süreleri sağlamakla beraber maliyetinin daha yüksek (1400 dolar) olduğunu gösteriyor (3).
Robotik cerrahi nedir?
Rönesans dâhisi da Vinci’ nin adı verilen robotik cerrahi sistemi 16 sene önce ruhsat aldı ve kısa sürede birçok hastane tarafından satın alınarak kullanılmaya başlandı.
Intuitive Surgical şirketi tarafından üretilen robotların fiyatı milyon doları buluyor ve bugün USA’ da prostat kanseri ameliyatlarının çoğu robotlar aracılığıyla uygulanıyor.
Bu sistemde cerrahi müdahale yapılacak yer büyük bir ekranda görüntüleniyor ve cerraha bir konsolun robotik kollarını el tutak ve ayak pedalı vasıtasıyla kontrol etme imkânı sağlanıyor.
İlle de robotik cerrahi değil!
Bu araştırma, robotik cerrahinin de her yeni çıkan ilaç, aşı veya tıbbi teknoloji gibi göklere çıkarıldığını düşündürüyor.
Evet, bu yöntemin bir takım üstünlükleri vardır ama ehil ellerde yapılan açık ameliyatlara mutlaka tercih edilmesi gerektiği şeklinde bir iddianın geçerli delilleri yoktur.
Her iki müdahale arasındaki maliyet farkı özellikle de gelişmekte olan ülkeler için mutlaka hesaba katılması gereken bir husustur.
Gelelim neticeye:
Da Vinci adının ticari bir ürüne verilmiş olması bu büyük bilim adamı ve sanatkârın kemiklerini sızlatacak bir pazarlama oyunudur ve ayıptır.
Sadece bu “çirkinliği“ bile robotik cerrahiye şüpheyle bakılması için yeterli bir sebep olarak görüyorum.
Pazarlama numaralarından medet uman modern tıbba, kendisine duyulan itimat ve saygıyı her geçen gün kaybetmekte olduğunu bir kere daha hatırlatırım.
Kaynaklar:
1. http://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(16)30592-X/fulltext
3. http://jco.ascopubs.org/content/early/2014/04/09/JCO.2013.53.5096.full.pdf
