Rejim Değişikliği mi Sistem Değişikliği mi?
Anlaşılan odur ki, referandum da, rejim ve sistem araçlarıyla epey vakit harcayacağız.
AKP ve iktidar çevreleri diyor ki, rejimi değiştirmiyoruz, sistemi değiştiriyoruz.
Sistem kavramı Fransızca orijinli bir sözcük. Buna göre, sistem düzen demektir. Bir sonuç elde etmeye yarayan, aksamlar manzumesidir.
Rejim ise, yönetme ve düzenleme biçimi olarak kullanılır.
Sistem daha çok mekanik aksamlar arasındaki bağı ifade eder. Ve günlük yaşamda, mekanik aksamlar için kullanılır.
Sistem değişikliği yapıyoruz, rejim değil demek; oldukça safça söylenmiş ve alay konusu olan bir yere varacaktır.
İşleyişi değiştirince, ilişkiler değişir, ilişkiler değişince, sonuçlar değişir, dolayısıyla rejim değişir.
İktidar sahipleri rejim değişmiyor derken, piyasa ekonomisini rejim olarak anladıklarından, rejimi değiştirmiyoruz diyorlar. Rejimin, 12 Eylül darbesiyle, Uğur* Mumcuların, Taner Kışlalıların, Muammer Aksoyların katledilmesinden sonra olabilen bir iş olduğunu bildiklerinden ve piyasa ekonomisi ile ilgili, şimdilik kafalarında bir şey olmadığından, sistem değiştirdiklerini sanıyorlar.
Piyasa ekonomisine müdahale etmezler ama Başkanlık siteminde, istenirse, mülkiyete bile müdahale edilebilir.
Meclisi işlevsiz hale getirmek ve istenirse fesih etmek, rejim değişikliğidir. Meclis sitem değil, rejimin unsurudur.
Meclisin yetkilerini çoğaltmak, milleti daha çok kararlara katmak demektir. Başkanlıkla, biz bu işin tersini yapacağız.
Kararlarınıza çok kişiyi katmak istemiyorsanız, millet tarafından bile seçilmiş olsanız, siz sadece bir düşünceyi temsil edersiniz. Memleket meseleleri karara bağlanırken, millet dışarda kalır.
Gelin bir kez de, takiyye yapmadan, açık açık rejim değiştiriyoruz deyin. Hatta daha dürüst olun.Bizim anlayışımızın dışındaki anlayışları mahkûm edeceğiz deyin. Bizim gibi düşünmeyenleri, bizim gibi düşünene kadar, baskı altında tutacağız deyin.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, terörü engellemek istiyorsanız, referandumda, Evet oyu verin diyor. 15 yıldır iktidarda terörün artmasına sebep olanlar, şimdi terör garantili EVET oyu istiyorlar. Böyle bir yaklaşım ve EVET propagandası akıllara durgunluk veriyor.
Terörü engellemek için de, RTE 400 milletvekili istemişti.
Ne olur bizleri çocuk aldatır gibi aldatmayın. Halkımızı kelime oyunlarının içine hapsetmeyin.
Ne yapacağınız, şimdiye kadar yaptıklarınızda içkindir. Mündemiçtir.
Perşembenin geleceği, Çarşambadan bellidir.
*Uğur Mumcu’nun 24. Ölüm yıl dönümünde saygıyla anıyoruz.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr