Reformunu Arayan Ülke (II)
Bu başlığı ilk defa 27.03.2008 tarihinde bu köşede kullanmışım.
Sosyal güvenlik sistemimizdeki sorunların çözümü amacıyla önce tek çatı için “5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu” ve önce tek çatı SGK’nun uygulayacağı “5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” çıkarıldı.
Reform kanunlarının sonuncusu olan “Sosyal Yardımlar Ve Primsiz Ödemeler Kanunu Tasarısı” ise henüz yasalaşmadı.
5510 sayılı Kanun ilk yayınlandığında 109 madde ve 13 geçici maddeden oluşuyordu.
5655, 5754, 5763, 5797, 5838,5917, 5838 ve 5921 sayılı kanunlarla 5510 sayılı Kanunda değişiklikler yapıldı. Toplam 134 maddeden sadece 23 maddesi hariç diğer tüm maddelerde değişiklik yapıldı. Yasaya 12 geçici yeni madde eklendi. Daha birinci yılında bu kanun yamalı bohçaya döndü.
1 Ekim. Sosyal Güvenlik Reformu’nun birinci yıldönümü. Bir yıl önce Sosyal Güvenlik Reformu yürürlüğe girecek mi, girmeyecek mi, Anayasa Mahkemesi iptal edecek mi, etmeyecek mi, reform yürürlüğe girdiğinde kızılca kıyamet kopacak mı, hayatımızda çok şey değişecek mi, sorularına cevap aramakla meşguldük. Bir yıl bu sorulara cevap aramakla geçti.
Reform yürürlüğe girdi. Girmekle kalmadı, herkes çabucak alıştı yeni döneme.
4-1/a, 4-1/b ve 4-1/c
Daha önce SSK kapsamında sigortalı sayılanlar 4-1/a, Bağ-Kur sigortalıları 4-1/b ve kamu görevlilerinin (memurların) 4-1/c hangi statüde sigortalı sayılacakları açıklandı.
Hem yurttaş hem de kurumlar yeni kavramlara çabuk alıştı. SGK denince artık herkes hangi kurumun kastedildiğini, 4-1/a dendiğinde kimin kastedildiğini anlıyor.
SGK İŞ BAŞINDA
Sosyal Güvenlik Reformu ile hem açıkların azaltılması, hem de sigortalılar arasındaki norm ve standart farklılıklarının giderilmesi amaçlanmıştı.
Bugün geldiğimiz noktada, o dönemin bürokratlarının siyasi iradeyi nasıl aldattığını daha rahat görmekteyiz. Sağlık harcamalarında önemli artışlar olmuş, emeklilik harcamaları kısılamamış, yeni sosyal güvenlik mevzuatı daha yolun başında dökülmeye başlamış. Öyle ki 5510 sayılı Kanunun daha birinci yılda yüzde 83’ü değişmiş. Değişmeyen sadece 23 maddesi kalmış.
Bu reformla belki mevzuat istendiği gibi düzenlenemedi. Ama ilk defa halkı kucaklayan yöneticilere söz hakkı verildi. SGK halka açıldı. Umarım vatandaş odaklı bu değişim devam eder.
****
İÇERSEN, TÜRKİYE KAZANIR!
Bir süredir TV’lerde garip bir reklam yayınlanıyor. Piyasalarda Ti’ye alınmanın ötesinde bir katkısı olmayan bu reklamlar okurlarımızı da teşvik etmiş. Bakın bir okurumuz kampanyayı nasıl ilerletmiş;
“Tekirdağ rakısını içersen; tekel fabrikası kazanır, tekel bayileri kazanır, meyhaneler kazanır, peynirciler kazanır, mezeciler kazanır, balıkçılar kazanır, anason üreticisi çiftçiler kazanır, şişe üreticisi kazanır, nakliyeci kazanır, taksiciler kazanır,
İçtikten sonra kaza yaparsan; kaportacı kazanır, tamirci kazanır, hastaneler kazanır, ambulanslar kazanır, doktorlar kazanır, hastabakıcılar kazanır, çiçekçi-kolonyacılar kazanır,
Kaza yapıp ölürsen; belediye kazanır, mezar kazıcıcıları kazanır, tabutçular kazanır, cenaze levazımatçıları kazanır, imamlar kazanır, lokmacılar-helvacılar kazanır,
Velhasıl tüm Türkiye Kazanır. Krizin etkisi yok olur gider.”
Bu “al ver, ekonomiye can ver” reklamları sizce de insanları bezdirmemiş mi? Ne dersiniz?