content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

26 Ağu

Ramazanda Teravih Kılma Tartışmalarına Zeyı…

Ramazan deyince aklımıza öncelikle teravih gelir. Ramazanla teravih kavramları adeta birbiriyle özdeşleşmiştir. Ramazan gecelerinin unutulmazı olan teravihlerle ilgili hangimizin bir hatırası yok ki?... Özellikle çocukluk günlerimize ait birçok teravih hatıramız vardır.
Teravih konusunda bugüne kadar birçok ilim adamı görüş beyan etmiştir. Bunlardan bir kısmı teravihi peygamberin güzel sünnetlerinden biri olarak göstermiş, bir kısmı da teravihin peygamberin itibar etmediği, hatta yasakladığı bir ramazan ibadeti olduğunu öne sürmüştür. Durum böyle olunca bu farklı görüş ve iddiaları duyan halkın kafası karışmış, zihinleri bulanmıştır. Oysa âlimler zihin karıştırmamalı, karışan zihinleri aydınlanmalıdır.

Teravihle ilgili en radikal ve kafaları en çok karıştıran açıklamayı geçenlerde Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk yaptı. Öztürk, Ramazan’da her akşam kılınan teravih namazının gerçekte olmadığını ve İslam Peygamberi tarafından yasaklandığını iddia etti. Öztürk bir röportaja verdiği cevaplarda teravihe ait şu sivri açıklamalarda bulundu: “İslam’da teravih diye bir namaz yok. Peygamberimizin bizzat yasakladığı bir şeydir, peygamberimizden sonra bu namazı koydular. Geçen sene bunu Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır söyledi, ben söylememiştim. Ben, ‘Evinizde kılın’ diyordum, Bayındır çıktı, ‘İslamiyet’te böyle bir namaz yok’ dedi. Ben o kadar radikal konuşamamıştım, o yüzden şimdi de söylememizde bir sakınca yok: Teravih diye bir namaz yoktur. Evinde sevap için namaz kılmanın önü açıktır, istediğin kadar kıl fakat teravihi asla camiye sokamazsın, peygamberimiz yasaklamıştır. Çünkü orası riyakârlık yarışına kapalı bir mekân olmalıdır. 20 rekât namaz ne demek, günün bütün namazları 20 rekâtı bulmuyor. Siz ikinci bir yükümlülük getirip Müslüman’ın sırtına bindiriyorsunuz, yoktur böyle bir şey… Peygamberimiz dört rekât, bazen sekiz rekât ama hep evde kılmıştır.”

Sivri çıkışlarıyla tanıdığımız Yaşar Nuri Öztürk’ün teravih namazının Peygamber Efendimiz tarafından yasaklandığına dair senetli bir hadis ortaya koyması gerekmez mi? Hangi hadiste teravih namazı yasaklanıyor ki?... Doğrusu pek merak ettik. Resulullah Efendimizin teravihle ilgili şu hadisini sanırım bilmeyen yoktur. Hz. Âişe şöyle anlatır: “Bir gece Rasûlullah (sav) mescidde teravih namazı kıldı. İnsanlar da ona tâbî olarak namaz kıldı, ikinci gece yine kıldı, o gece cemaat çoğaldı. Daha sonra üçüncü veya dördüncü gece cemaat toplandı, fakat Rasûlullah mescide çıkmadı. Sabah olunca: ‘‒Gece toplandığınızı gördüm, ama teravih namazının size farz kılınmasından korktuğum için çıkıp size teravih kıldırmadım.’ buyurdu. Bu hadise ramazanda olmuştu.” (Muvatta’, es-Salât fi’r-Ramazân, 1)

Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk bu hadisten yola çıkıyorsa buradan bir ‘yasaklama’ ifadesi çıkmaz. Zira bu hadisi kim okursa okusun bundan böyle bir anlam çıkaramaz. Burada Resulullah Efendimiz ümmetinin iyiliğini düşünerek böyle bir tasarrufta bulunmuştur. Fakat kâinatın gözbebeği olan o büyük insan, hiç kimseye ‘teravih namazı kılmayın’ dememiştir. Durum bu iken siz kalkıp da yüzyıllardır halkımız tarafından benimsenerek kılınan teravih namazını ‘Resulullah böyle dedi’ diyerek yasaklayamazsınız. Hem kimse kimseye zorla teravih kıldırmıyor. Oruç tutan insanlar ramazanlarını, kıldıkları teravihlerle taçlandırıyorlar.

İbadetler Allah’a yakın olmak ve onun rızasını kazanmak için yapılır. Her ibadet, kullarla Allah arasındaki bağı güçlendirir. Ramazanda oruç tutmak da bu ibadetlerden biridir. Yüce yaratıcımız Cenâb-ı Hak bir ayetinde şöyle buyuruyor: “Ey iman eden kullarım! Şüphesiz, benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.” (Ankebût, 56) Bu, ibadeti teşvik değil de nedir? Teravihte insanlar Allah’a kulluk amacıyla secdeye gitmiyorlar mı? Teravih kılanların hangisi gösteriş için kılıyor ki? Rasûlullah(sav) bir hadislerinde buyurdular: “Kim, inanarak ve sevabını Allah’tan umarak ramazan gecelerini ihyâ ederse, geçmiş günahları affolunur.” (Buhârî, Terâvih, 1; Muvatta’, es-Salât fi’r-Ramazân, 2) Bu hadisten teravihi yasaklama anlamı mı, yoksa teravihi teşvik anlamı mı çıkar? Varın bunu siz düşünün. İnsanların zihnini bulandırmanın bir anlamı var mı?

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank