Ramazan Davulcusuna Zarfım Var!
Sevgili Ramazan Davulcusu,
Bütün bir ramazan boyunca kafamı ütüledin. Bana bir mani söylemeyi bile çok gördün. Sen mani söylemediğin için ben de ışığımı yakıp uykudan uyanmış, saçı karışmış, suratı buruşmuş ama yine de müteşekkirane bir eda ile pencereyi açıp sana el sallayamadım.
Şimdi bana zarf göndermişsin. Aldım bu zarfı ve içine bu notları yazmaya karar verdim. Aslında ilkel duygularım bu zarfı rulo yapıp iade etmemi salık verdi bana ama, ben bilinçaltımın üstüne beton döküp makyajlanmış duygularım ile sana cevap yazmayı uygun gördüm.
Sevgili davulcu,
Doğrusu zarfı almaya geldiğinde 4. kattan aşağı başına kaynar su dökecektim. Ama çocukların varmış kıyamadım inan.
Sevgili davulcu,
Doğrusu yurdum insanı tarafından kapılarının önüne uzatılan zarflarla sezonluk maaşa bağlanmış bir KALP HOPLATMA, BEYİN ÜTÜLEME personeline karşı, zarfın içine madeni para yerine bir dilim salatalık ta koymak geçti içimden, ben yine bilinçaltıma söz geçirdim.
Sevgili davulcu, ben aslında sana bir vav çekecektim. Hattat Rakım'ın en kıyak sülüs tarzında. Ama 'vav' ın sivri tarafı bir taraflarına batar diye korktum. Bil ki bu satırlar içimdeki duyguların en zararsız tezahürleri.
Sevgili davulcu,
Bu mektubumu belediye başkanına, veya şehrin kaymakamına verebilirsin. Tek dişi kalmış geleneklerin en ibditaisine karşı kıytırıktan savaş açmış bir boş cengaverin üfürükten satırlarını onlar da okusun.
Sevgili davulcu,
Satırlarımı bitirirken şunları da ilave etmek istiyorum mektubuma.
Ahh, nerde o eski ramazanlar... derler koro halinde gafilce insancıklar. Bir taraftan gecenin karanılğına rağmen perdenin aralığından parlayan beyaz tenli hanımları görme ümidine karşı sıvazladığın pos bıyıkların, bir taraftan, bir aya yakındır sokakları dolaşan ayağının altında canı çıkmış göbekli bedeninin altında ezilmekten topukları şaşmış ayakkabını gördükçe ve dahi çocuklarının senin zarflarının kabarıklığı ile yükeklerinin kabaracağını gördükçe az kalsın zarfımın içindeki bu kağıdın arasına PARA bile koyacaktım. Ne yazık ki, zarfı kapatınca anladım zarfa PARA koymadığımı.
Sevgili davulcu,
Bir sonraki yıl GÖRÜŞMEMEK ümidi ile.
Çileden çıkardığın bıçkın huysuz apartman sakini. (Hoş bir türlü apartman sakini de olmaadım ya!)
Not:
Bu yazı, https://www.bilgiagi.net, http://www.bilgievreni.com, http://www.gazetecanik.com, http://www.kamudanhaber.com, http://www.siyasalforum.net, http://www.gercekgazete.web.tr, http://www.ahmetfidan.com ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Gazete Canik vb. kağıt bası gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.
kaleminize sağlık hocam...davulcu mutlaka bu msj okuyacaktır temenni ediyorum ...
Ağustos 24th, 2010 at 17:14harika olmuş, yazıyı okuyunca bizim davulcuya kızasım geldi...Davulcuların kulakları o kadar çınladıki artık ne çaldıklarını da duyamayacaklar. Ellerinize sağlık çok güzel olmuş. En azından bizleri gülümsettiniz.
Ağustos 24th, 2010 at 19:23