content
27 Eki

Protestolar Sarmış Dört Bir Yanımı

Dün ilk defa fark ettim bunu. Bir yerde yapılan zamlara tepki başka bir yerde yıllardır süregelen rekabetin eseri. Herkesin bir derdi vardı ama durur muydu içerisinde.

Her köşe başında bir öfkeli kalabalığa rast gelmeniz mümkündür artık. Bakkalınızın fahiş fiyatla tezgâhına koyduğu lokumlara tepkinizi sizde aile bireylerinizi bakkalın önüne toplayarak gösterebilirdiniz.

Yo kimse sizi galyana getirdiğimi düşünmesin ama öyle. Herkesin bir derdi vardı ve sokaklarda bu insanlara rastlamanız da bir o kadar doğal.

İşi biraz da dramatize edelim de üzerinde düşünmemiz kolay olsun isterseniz. Yoksa sudan sebeplerle gibi görünür sokağa dökülmelerimiz.

İki takımın mücadelesi var ve artık benim sayamadığım kadar kişi sokakta, işi kan davasına dökmüşçesine kararlı bir harp halinde. Harp diyorum çünkü geçtikleri yerlerde artık ot biter mi bunu zaman gösterecek.

Diğer tarafta;

Yağmurlu bir Ankara sabahı ve yurdum sendikacıları yoğun bir şekilde hükümeti protesto için son hazırlıklarını yapıyor. Sendika star jüri üyeleri de bir kenarda birbirleriyle kıyasıya yarışan ve hükümeti daha iyi protesto etmek için kan-ter döken bu protesto  kalabalığa oy vermek için sıra bekliyor mu acaba? Aralarda çekişmeler, birbirine çamur atmalar da olursa iyice şenlenir gibi ortalık.

Diğer yanda dağdan gelip bağdakilerin içine ateş atanlar için havai fişek atanlar, onlara tezahürat yapanlar var bir de değil mi? Sanki şampiyon olmuş takım gibi karşılanan bu kafile için de bir kenarlarda sakladığımız protest bir kalabalığımız mevcut tabi ki de. Ne zannettiniz onlar kuru kuruya mı gelecekler yani? Onlara çengili çalgılı birazda havai fişekli karşılama olmazsa olmazımız. Eskiden hükümet adamlarını karşıladığımız gibi karşılama yapmakta ayrı bir soru işareti ya neyse. Bu konuya ayrıca bir el atacağız…

İşte böyle güzel ülkem… Her yanında bir kalabalık, her yanında bir protesto.

Bir de güzel sözlü slogan buluyorlar ki hınzırlar. Bestesi güftesi yerli yerinde. Hani diyorum grup halinde biz bunları Eurovision’a mı göndersek? Hali hazırda kazanamazsak bile elimizde hazır bir protest kalabalığımız olurdu. Olay mahallinde hemencecik biraz protesto eder yurda dönerlerdi.

Benim asıl merak ettiğim bu kadar protest kalabalığı biz neremizden bulup ortaya çıkartıyorduk. Tamam demokratik yol arama çalışmalarının temelinde var olan bir hak ama bu kadar yoğun bir şekilde her köşe başında rastlamamız da biraz garip değil mi? Önceleri her köşe başında o mahallenin delikanlıları bulunurken şimdi ise bir protest kalabalığa rastlıyoruz.

Yakında mevkilerini kaybeden bu delikanlılar da bir kalabalık olup bu durumu protesto ederse hiç şaşırmam.

Demokratik toplumlarda her zaman böyle kalabalıklara rastlarız ama bizimkiler kadar çoğunu ben sadece 3.Dünya ülkelerinde gördüm.

İşin açıkçası bu kadar protest kalabalığa neden her köşe başında rastlamamızdır. Neden insanlar sokaklarda?...

Ellerindeki pankartlarda neler yazıyor?

Ne istiyorlar?

Bu istekleri ne kadar ciddiye alınıyor?

Seslerini duyan var mı?

Sevgiler güzel ülkem…

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank