content

09 Mar

Promosyon Ve Bedava Seyahatin En Çok Olduğu Meslek Hangisi?

Geçen hafta Cenevre’ de Türkiye-Portekiz arasında oynanan futbol maçına yazı işleri müdüründen genel yayın yönetmenine… köşe yazarından ekonomi müdürüne… magazincisinden başyazarına… sağdan sola… AKP’ lisinden CHP’ lisine pek çok medya mensubu bedava götürüldüler.  

Katılanların bir kısmı bu ‘avanta geziyi’ köşelerinde ‘ballandıra ballandıra’ da anlattılar. Yazılardan seyahatin ‘maaşlarına zam yapılacağı zaman kenetlenen milletvekillerini’ kıskandıracak birlik ve beraberlik ruhu içinde geçtiğini öğrendik.

Meselâ, meslektaşlarını ‘Gazeteci iştahı ansiklopedilere girecek kadar enteresan bir şeydir’ sözleriyle isteyenin istediği şekilde anlayacağı gibi çok güzel tanımlayan Mutlu Tönbekici’ nin İsviçre dağlarında, yok bilmem ne şatosunu, yok peynir yapım atölyelerini, yok şu gölü, yok bu ormanı göreceğiz diye koştur Allah koşturduğunu… okurken yorulduk, ama  ‘çatlamadan’ yurda geldiğine de çok mutlu olduk.  

Oray Eğin’ den bu tarz bütün gezilere özel uçak ve özel helikopterle katılan Güneri Cıvaoğlu’ nun bu sefer gelmediğini öğrenip her ikisi adına ‘çok’ üzüldük.

Ele verir talkını…

Şimdi bazıları çıkıp ‘Bizden bir talep geldi ise iki gözümüz kör olsun. Firmalar bizi davet ettiler, hatta katılmamız için rica dahi ettiler. Biz de bu kibar insanları kırmak istemedik, işimizi gücümüzü bırakıp ayıp olmasın diye gittik.’ diyeceklerdir.

Ben de soruyorum: Tüm masrafları sponsor firmalar tarafından karşılanan bu ‘bedavacıların’ derbi bileti dağıtılan doktorlardan bir farkları var mıdır? Gazeteciler hiçbir karşılığı yok denen her hediyeyi almak, her bedava seyahate katılmak zorunda mıdır ?

Bazıları ‘Sen ne diyorsun, biz gazeteciyiz, biz televizyoncuyuz. Böyle bir organizasyonu izlemek bizim için görevdir.’ diyeceklerdir.

Ben de diyorum ki: Madem öyle, talep edin, sizi kendi gazeteniz kendi televizyonunuz görevli olarak göndersin. Meselâ, her zamanki gibi akredite olan, boynunda kartıyla maçı basın tribününden izleyen Hasan Cemal’ i örnek alın.

Bazıları ‘Sponsor firmalar bu işe şu kadar para ayırmışlar. Ne yapıp edip bunu harcayacaklar. Biz gitmesek başkaları gidecek’ diyecekler.

Ben de diyorum ki: Bırakın giden gitsin. Tümünün de kendi maddi imkânları ile bu maça gidebileceklerine hiç şüphe olmayan bedavacıların kendilerine gelen daveti, böyle bir organizasyona, aldığı ‘üç kuruş maaşla’ katılması mümkün olmayan muhabirlere devretseler nasıl olurdu acaba?

Gelelim neticeye

Medya, böyle bir şampiyonayı izlemek için gerekli gördüğü muhabir… yazar… çizer… yorumcu… ve teknik elemanları… ‘görevli olarak’ kendisi göndermelidir. Yoksa, haktan, hukuktan, doğruluktan, dürüstlükten… dem vuran köşe yazarlarının adı bedavacıya… genel yayın yönetmenlerininki avantacıya… çıkar mı çıkmaz mı, söyleyin.

Sponsor firmaların da sıra gazetecilere gelinceye kadar davet edebilecekleri ve hatta bundan herkesin çok mutlu olacakları o kadar çok insan var ki… Meselâ, eski milli futbolcular… başarılı amatör futbolcular… antrenörler… kolunu bacağını kaybetmiş gazilerimiz… engelli sporcularımız… ilk aklıma gelenler.

Cevabını çok merak ettiğim birkaç soru ile bitiriyorum:

Acaba davet edildikleri hâlde bu bedava geziye katılmayı reddeden ’tek bir gazeteci’ gazeteci var mıdır? Gitmeme gerekçesi nedir?

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank