content

19 Nis

Profesör ve Kadına Şiddet

Kadınlara şiddet haberleri yapılıyor, yorumlar gazeteler, TV programlarında tartışılıyor. Eğitim düzeyi, ekonomik nedenler ön plana
çıkarılıyor. Konunun eğitimle de ekonomik durumla da ilgisi son derece sınırlı. Konu erkek egosunda gizli.

Bakın; bir haber: Profesör eşten 6 yıl boyunca işkence  Evliliğinin üçüncü ayından itibaren 6 yıl boyunca şiddet boşandığı profesör eşinden fiziki şiddet görmeye başladığını gördüğünü AA muhabirine anlatan psikolog E.K (38),

Kimse ben (şiddete maruz kalmam) demesin, kadın her zaman şiddet mağduru olabilir. Bunun eğitimle, yaptığın işle ya da kariyerinle hiç ilgisi yok, İlk fiziksel şiddet, bir gece sabaha kadar sürdü. Kapılar kilitlendi, anahtarlar alındı, telefon kabloları söküldü, cep telefonları kırıldı, ağzım yüzüm paramparça oldu, tokatla değil yumrukla vuruyordu. 9 saate yakın eşimden şiddet gördüm. Eşi tarafından öldürülen Ayşe hanımdan daha beter hale geldim; yolunmuş saçlar, ağzım, yüzüm paramparça olmuştu. Bunun ardından şoka girdim, ardından depresyon... Sabah kalkamadığımı fark edince, kış dönemiydi dışarıdan kar getirdi, küveti karla doldurup olası bir iç kanama geçiriyorsam iç kanama dursun diye beni küvete soktu. 1-2 ay evden dışarı çıkamadım. Şikayet etmek istedim ama aileme zarar vereceği tehdidinde bulununca edemedim. Bir de sürekli (profesöre mi inanırlar sana mı inanırlar, şikayet etmeye kalkma) diyerek hep vazgeçiriyordu. Bu ne depreme benziyordu, ne de başka bir olaya, şiddet bambaşka bir şeydi. İlk şiddetten sonra değişeceğini söyleyerek, araya ailesini de koyarak beni ikna etti. Kadın hep maalesef yuvayı koruma iç güdüsüyle hareket ediyor.

6 yıl süren evliliği boyunca sadece fiziksel şiddete değil, sözsel şiddete de maruz kaldığını anlatan E.K, Bütün şiddet olaylarını hafta sonu yapardı, özellikle bayram gibi uzun süreli tatillerine denk getirirdi ki resmi yerlere başvurmayayım diye. Resmi makamlara yansımayan pek çok şiddet olayı yaşadım, diyor.

Şiddetin dozunun dönem dönem değişerek devam ettiğini ileri süren E.K, eski eşinin asla şiddet uyguladığını kabul etmediğini vurguluyor.

E.K, üç kere boşanma davası açtığını, üçüncü davadan sonra evliliğini bitirebildiğini ifade ederek, evliliklerinin üçüncü yılında olan kızının da babasından ilk şiddeti anne karnında 9 aylıkken gördüğünü anlattı. E.K, kızının 3 yaşında iken babasının şiddetine tekrar maruz kaldığını ve üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen konuşma bozukluğu yaşadığını söyledi.

E.K, fiziki şiddetin yanında psikolojik şiddetle de mücadele ettiğini, eşinin aldatmalarına da maruz kaldığını dile getirerek, Evliliğimizin 3. yılında kızım oldu. Onun isteğiyle oldu. (Böyle bir adamdan çocuk yapılmaz) dedim, ama onun ısrarı, annemin olayları bilmediğinden dolayı torun ısrarı üzerine bebeği yaptım. Hamileliğimin 9. ayında yine şiddete uğradım, diye konuşuyor.

Eşinden gördüğü şiddet nedeniyle mesleğini yapamaz hale geldiğini belirten E.K, Kocamdan gördüğüm şiddet nedeniyle mesleki kariyerim bitti, hasta potansiyelim baltalandı, diyor.

Eğitimli, meslek sahibi kadınlar maddi gücü olmasına rağmen şiddete maruz kalıyor ancak topluma rezil olma, kariyeri bitme kaygısıyla gördüğü şiddeti şikayet bile edemiyor.

Eğitimli kadınların yüzde 90 ı eşinden şiddet görüyor. Şiddet gören kadın, gelenekler, (yuvam yıkılmasın) ve (çocuklarım babasız büyümesin) anlayışı, çalışıyorsa toplumun yüzüne bakamama ve kariyer sahibi ise (kariyerim bitmesi) anlayışı ile şiddet gördüğünü saklıyor.
Ne diyelim ki!

Günün Sözü: Sorgulamayan beyne sahip bir insanın şiddete yönelmesi kaçınılmazdır.

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to “Profesör ve Kadına Şiddet”

  1. 1
    Zübeyde Karaman Says:

    Sayın Hocam,
    O hanım gibi diğer hanımlarda kariyerlerini, el alem ne der diye saçma sapan düşünceleri bir yana bırakıp onurları için mücadele verselerdi, ülkenin kolluk kuvvetleri de büyük ihtimalle onlardan yana olurdu ve erkek cinside şiddette bu kadar hoyrat ve bu kadar uç davranamaz, haddini bilirdi diye düşünüyorum. Ama ne yazık ki kadınlar kendilerinin ve güçlerinin farkında değiller, birlik-beraberlik içinde değiller. Hatta o erkekleri bile yetiştirenler yine bizzat kendileri. Ne acı değil mi? Selamlar...



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank