Politikacılar Kendileri İçin Bir Şey İstemezler
Şu politika denilen şeyden oldum olası anlamadım. Anlama da lüzum yok. Çünkü politikacıların tamamı “Sevgili vatandaşlarım” diye söze başlayınca benim de vatandaş olmamdan dolayı korkularım azalıyor. Nasılsa kim neler yapacaksa ben de onlardan istifade edeceğim diye.
Politikacıların “Sizin dertleriniz bizimde derdimiz” demesi mest ediyor insanı. Demek ki birileri benim derdimle de ilgilenecek diye bir ferahlık geçiyor içimden.
Az şey mi? “Sizin dertleriniz benim de derdim” demek.
Adamlar işi gücü bırakmış bir de bizim derdimizi dert edinmiş. Gel de sevme bu insanları. Fedakârlığın da böylesi.
Birisi onlar için yanlış bir laf etse sözü ağızlarına tıkıyorum hemen. Koskoca adamlar evi barkı unutup meydan meydan, ev ev, kişi kişi dolaşıp kendilerine oy istiyorlar.
Niçin?
Bizim için tabii.
Kimse nankörlük yapmasın.
Hele “Hizmet için varız” demeleri yok mu? İnsan zevkten dört köşe oluyor. İyi ki varlar. Bu kadar bizi düşünenler var oldukça sırtımız yere gelmez alimallah.
Hizmet etmek suç mu?
Ne demiş atalar: “İyilik/hizmet et denize at, balık bilmese halîk/yaratıcı bilir.”
Hazırlar işte. Hepsi de hizmet için yollara dökülmüş. Daha ne istiyorsunuz? Varın gidin evinize rahat rahat uyuyun. Gözünüz arkada kalmasın. Ne de olsa birisi seçilecek. Yani bize hizmet edecek kişi kimse seçim akşamı belli olacak.
Gel keyfim gel!
Hizmeti gör bundan sonra.
Aslında en çarpıcı sözleri şu: “Kendim için bir şey istiyorsam namerdim.”
Tövbe tövbe… Olur mu öyle?
Niye kendileri için bir şey istesinler. Dertleri “bizim derdimiz” onların. Hem “bizim için varlar.” Daha ne istiyorsunuz?
İlla sataşacaklar ya politikacılara. Olmaz kardeşim. Onlara bir şey diyemezsiniz. Hakkınız yok. Bak onlar birbirleri için ne güzel şeyler söylüyorlar. Yalan söyleyecekler değiller ya…
Yaşasın seçimler…