Polisimize Saldırı Furyası…
Gezi Parkı olayları, polis düşmanları için, yeni bir saldırı vesilesi oldu. Durmaksızın, bir “orantısız güç” sakızını çiğneyip duruyorlar.1-Neymiş? Polis, orantısız güç kullanmış? Malum medya, ellerinde kamera, akbaba gibi, polisin ensesinde koşturup duruyor. Polisi kötülemek için her yola başvuruyor. Gerekirse, yalanlar-mizansenler uyduruyor.
2- Peki, sokakları işgal edenler; her tarafı yangın yerine çevirenler, esnafa büyük zarar verenler, şehirlerde huzur bırakmayanlar, ülkenin ekonomisine / itibarına / huzuruna büyük zarar verenler, polise taş-kaya-çelik-molotof-bilye atanlar, araçları yakanlar, yağmacılık yapanlar, herkese inanılmaz iğrenç küfürleri edenler, ellerinde paçavralarla illegal örgütlerin, terör odaklarının propagandasını yapanlar, polisimize kudurmuş gibi saldıran, linç etmek isteyenler çok mu masumdurlar? Polis kendini koruyamayacak mıdır?
3- Terörün, demokrasi ile ifade hürriyeti ile ilgisi olabilir mi?
4- Bu olayların dış mihraklar ve içerideki maşalarla ilgili olmadığı iddia edilebilir mi? Başta Almanya olmak üzere; İsrail, ABD, İngiltere, AB ülkeleri, Suriye, Irak, İran vb. gibi ülkelerle; turizm, EXPO, olimpiyat sahalarındaki rakiplerimizle; içki, sigara, faiz vb. lobilerinin tertip-teşvik ve destekleri ile ilgisi inkar edilebilir mi? (Lütfen AKP muhalifi olmasına rağmen, Reha Muhtar’ın gerçekleri dile getiren yazılarını okuyunuz.)
5- Her zaman olduğu gibi; laiklik ve Atatürkçülük istismarları dikkat çekmiyor mu? Başta CHP olmak üzere, tüm marjinal (düzene direnen) partiler ve tüm terör örgütlerinin, tahrik ve tertiplerini farketmiyor muyuz?
6-Neymiş? Ölen gencin vurulmasının zanlısı polis, niçin tutuksuz yargılanıyormuş? Tam bir yargısız infaz, tam bir hedef gösterme operasyonu.
Terör estirenler tutuklanırsa, yanlış ve yanlı uygulama. Polis tutuksuz yargılanırsa, büyük bir suç?
7- Anarşi düğmesine; Akdeniz Oyunlarının ve U-20 Futbol Şampiyonası’nın başlangıcına; faizlerin % 4,5’a inmesine; EXPO ve olimpiyat şanslarımızın yükselmesine; not artışlarının başlamasına; turizmde sıçrama periyodunun yaşanmasına; 3.köprü, Kanal İstanbul ve yeni havalimanı inşaatlarının gündeme girmesine; varlık barışının çıkarılmasına; enerji sahasında gelişmelerin yaşanmasına; ihalelerde blok satış işleminden vazgeçilmesine; otoyol ihalesinin iptaline; ABD-AB serbest ticaret anlaşmasının gerçekleşmekte oluşuna vb. olaylara rastlaması tesadüf olabilir mi?
8-Taksim projesi rafa kalktı. Peki, niçin olaylar hala devam etmektedir? Niçin, saldırılar sürmektedir? Gerçek amaç nedir? AKP’yi yıkmak mı, ülkeyi bölmek mi? Yıllardır sürdürülen Türk-Kürt ihtilafını körükleme operasyonlarına, Sünni-Alevi ihtilafını da ilave etmek midir?
Polisimiz, bu ihanetlere karşı sessiz mi kalacaktır? Meydanı ihanet mihraklarına mı bırakacaktır? Şehirlerin işgaline göz mü yumacaktır?
Ben (halkımızın tümüne yakını gibi) polisimizi çok seviyorum. Fedakarlıklarını, bizim için hayatını ortaya koymasını, mesai kavramı olmaksızın çalışmasını takdir ediyorum. Bu fedakâr vatan evlatlarına haksızlık yapılmasına tahammül edemiyorum. Bu saldırıları yapanların iyi niyetli olduklarına inanmıyorum. Bazılarının, kullanabilecekleri haram servetleri varsa bizim de vatan sevgimiz ve imanımız vardır.
Herkes sağlıklı düşünmelidir. “X,y,z gençliği” gazına gelmemelidir. Türk düşmanı, asırlardır tüm dünyayı ve ülkemizi sömüren, Siyonist kartellerin, terör-bölücülük-ihanet odaklarının, halkına sırtını dönmüş, sadece kendi çıkarını düşünen kesimlerin, oyuncağı olunmamalıdır.