Pembe Panterin Okul Çantasında İşi Ne?
Hürriyet gazetesinde geçen hafta yer alan bir haber, Eskişehir Milli Eğitim Müdürlüğü’ nün öğrencilerin üzerinde çizgi roman ve film karakterlerinin resimlerinin bulunduğu çantaların kullanılmasını yasakladığı, Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin de bu tutumu ‘takdir edilecek bir uygulama’ olarak nitelediği bildiriyordu.
Aynı gazetenin yazarı Mehmet Y. Yılmaz ise bu yasağa şiddetle karşı çıkıyor: Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin ‘takdir edilecek bir uygulama’ dediği yasak, aslına bakarsanız bu ülkede Milli Eğitim’in asıl sorununun ‘eğitilmeleri gereken eğitimciler’ olduğu gerçeğine işaret ediyor. Zaten son derece sıkıcı olan eğitim sistemimizde, çocukların hiç olmazsa taşıdıkları çantalardan zevk almalarının neresi yanlış, bunu iyice bir açıklasalar da hep birlikte öğrensek.’ diyor. Daha ileri gidiyor: ‘Demek ki bugün yarın ülke genelinde bir çizgi roman karakteri yasağı rüzgárı esecek.’ diye ekliyor.
Çizgi roman ve filmlerin, bunların kahramanlarının çocukların gelişimi ve eğitimi üzerine elbette bir takım faydaları olabilir, ama bu onların bazı olumsuzluklarının, zararlarının da olabileceğini veya kötüye kullanılabileceklerini görmemizi engellememeli.
Meselâ, çizgi film karakterleri tüm dünyada özellikle çocukları ilgilendiren yiyecek-içecek, kırtasiye, oyuncak, giyecek… gibi ürünlerin reklâmlarında yaygın olarak kullanılıyor, ama diğer taraftan da Amerika ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde bu çizgi karakterlerin reklâmlardan kaldırılması ile ilgili bilimsel araştırmalar ve ciddi girişimler var.
İngiltere’ de de yasak gündemde
Geçtiğimiz günlerde İngiltere’ de yapılan bir araştırmada bu yılın mart-haziran ayları arasında süpermarketlerde satılan ve üzerinde çizgi roman ve film karakterleri bulunan yiyeceklerin aşırı derecede tuz, yağ ve şeker ihtiva ettikleri saptandı.
Bu araştırmaya dayanılarak da Shrek, Bratz, Simpsons ve Pembe Panter gibi popüler karakterlerin çocukları sağlıklı beslenmeden uzaklaştırdığı ve onları daha yağlı, şekerli ve tuzlu yiyecekleri tüketmeye yönlendirdiği ileri sürülerek bunların reklâmlarda kullanılmasının yasaklanması istendi. ‘Fast food’ zincirleri tarafından bu karakterlerle ilgili olarak çeşitli promosyon ürünleri dağıtılması da eleştirilerden nasibini alırken, kendi popüler çizgi kahramanlarının sağlıksız yiyeceklerin promosyonunda kullanılmasına dur diyeceğini açıklayan ‘Disney şirketi’ ise açık olarak övüldü.
Çocuklar lezzet logoda sanıyor
Stanford Üniversitesi tarafından 3 ile 5 yaş arasındaki 63 çocuk üzerinde yapılan başka bir araştırmada da küçük çocukların reklâmlardan ne kadar çok etkilendikleri apaçık ortaya çıktı. Çocukların büyük çoğunluğu içindekiler tamamen aynı olmasına karşılık McDonald’s logolu paketlerde bulunan nugget, hamburger ve patates kızartmalarının isimsiz paketlerde bulunanlardan daha lezzetli olduğunu söylediler. İşin en ilginç tarafı, bu sonucun McDonalds logolu paketlerde sunulan havuç ve süt için de geçerli olması idi.
Bu araştırmalar, erişkinler gibi çok küçük çocukların da markalardan etkilendiklerini, reklâmların beyin yıkamada ne kadar etkili olduğunu çok güzel gösteriyor. McDonalds’ ın sadece Amerika’ da çocuklar için reklâmlara ayırdığı paranın bir milyar dolardan, tüm hazır gıdacılarınkinin ise 10 milyar dolardan fazla olduğu göz önüne alındığında, meselenin boyutları net olarak anlaşılacaktır sanırım.
Gelelim Eskişehir’ deki yasaklamaya. Okul eşyaları ve kırtasiye ürünleri üzerinde bu tür çizgi karakterler konmasının asıl amacı, satışı artırmak ve belirli bir markayı şuur altına yerleştirmekten başka bir şey değildir. Bunun çocuk ruh sağlığı veya gelişimi ile hiçbir ilgisi olduğunu sanmıyorum.
Sayın Yılmaz’ a, çocukların 2 yaşından itibaren markaları tanımaya başladıklarını, okul öncesi çocuklarda tek bir televizyon reklâmının bile marka tercihinde belirleyici olduğunun bilindiğini de hatırlatalım.
‘Eskişehir’ de yasaklanan şeyin çizgi roman kahramanları değil, bunların reklâm aracı olarak kullanılması’ olduğunu net olarak görüyor ve ben de takdire şayan buluyorum.