Pelican Hill ve Orwell’in Ünlü Sözü…
Milyon dolarlık proje yapacaksınız, her bir villanın kaba inşaatının satışı 1,5 milyon dolar olacak, asla önü kapanmayacak göl ve deniz manzarası da olacak, bu villaları alanlar bu ülkenin kaymak tabakasından olacak ama boklarının nereye aktığını bilmeyecekler.
Yetmez kullandıkları suyun ne suyu olduklarını bilmeyecekler.
Projeyi alırken atıklarının nereye aktığını, kullandıkları suyun nasıl geldiğini bilmeyecekler.
G…., dişlerini, başlarını, vücutlarını, meyvelerini, bulaşıklarını nereden geldiği belli olmayan suyla yıkayacaklar, pis sularının, dışkılarının nereye aktığını bilmeyecekler.
Villalarının hemen altındaki çöp dağlarını bilmeyecekler.
Bu kaymak tabakasıyla oturup konuşsanız, sizlere ahkam keserler, “Bu halktan adam olmaz” diyecekler. Kendilerine gelince, milyon dolar ödeyerek aldıklarını malikanelerinden sıçtıkları b…. ve atıkların kullandığımız suyu ve toprağı kirlettiğini bilmeyecekler.
Akgün’e teşekkür
Ve bundan Büyükçekmece Belediyesi’nin, İSKİ’nin, Büyükşehir Belediyesi’nin, İstanbul Çevre İl Müdürlüğü’nün, Çevre Bakanlığı’nın, çevre örgütlerinin haberi olmayacak.
Haberi yaptıktan sonra Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’ün talimat verdiğini, “Gereken yapılsın, sonuna kadar üzerine gidilsin” diyerek gerekenin yapılmasını ve sonuna kadar üzerine gidilmesini istemiş. Dr. Akgün, Alkent 2000 Evleri’nin arıtma tesisinden akan suyun çok temiz olduğunu söylemiş. Kendisine bir soru soralım. Neden o zaman o su boşa akıtılıyor? Çimenlerin, çiceklerin bakımında, sokakların temizlenmesinde neden kullanılmıyor o su? Neden geri dönüşümü yapılmıyor? Yanıtın bekliyoruz.
B....rı ve atıkları göle akıyor
Bakın bölgemizde bir ilçede belediye meclis üyeliği yapmış, öyle ya da böyle parayı bulmuş bir meclis üyesi de Pelican Hill’de malikanesinde oturuyor. Tahmin ediyorum değeri bugünkü parayla yaklaşık 3 milyon dolar… Yani 5 milyon 500 bin lira… Eski parayla yaklaşık 6 trilyon…
Bu amcamda burada oturuyor. Meclis üyesi, iktidar partisinden, ulaşabileceği o kadar çok adam var ki! O duyarsız. O olanaklarını kullanmıyor. Ama hala bu bölgede yaptığı yatırımlarla paraya kazanmaya devam ediyor.
Para kazansın, güzel malikanelerde otursun. Gözü olanın gözü çıksın. Ama duyarlı olsun, duyarlı. Aldığınız milyon dolarlık projeleri araştırın, projede size verilmiş sözler yerine getirilmemişse dünyayı ayağı kaldırın.
Kör, sağır ve dilsiz olmayın.
İnanın, duyarlı bir yurttaşımız bize aramasaydı, Büyükçekmece Gölü’nün yanındaki milyon dolarlık projelerden haberimiz olmayacaktı.
Bağımsız cumhuriyet yıkıldı
Alkent 2000’de oturan meslektaşımızın uzun yıllar uğraşması sonucu, sitenin yollarını kamuya açtırdı. Halada uğraşıyor. Çöpü belediye alıyor, yolları belediye yapıyor, güvenliği emniyet sağlıyor ama insanlar oturdukları villalarda bin tl’ye yakın aidat ödemeye devam ediyorlar. 10 yıldan fazla kamuya ait yolları, muhtarlığı olan mahalleyi özel güvenlikle kapatarak bağımsız cumhuriyet ilan edenlerin, cumhuriyeti bir meslektaşımız sayesinde başlarına yıkıldı.
Kim bilir, İstanbul’un kaç yerinde kamuya ait böyle kaç yer var. Bunlardan biri en son Avcılar’da yapılıyor. Kamuya terk edilen sokaklar, parklar sitenin içinde yüksek duvarlar örülerek işgal ediliyor. Ve herkes seyrediyor. Yakında yazacağız. Kamuoyunun gündemine getireceğiz. Bakalım kimler nasıl izin vermiş, nasıl plan tadilatı yapmışlar, kimler o projeden ne almışlar, kaç daire almışlar? Bize gelen kimi bilgilerle gereken araştırmaları yaptıktan sonra gündeme getireceğiz.
Her yerde üç maymun
Neyse konumuza dönelim. Yaklaşık 1 milyar dolarlık proje neresinden tutsanız elinizde kalıyor.
Toprak sahibi olan Varlı ailesi ile yapımını üstlenen şirket arasında karşılıklı davalar devam ediyor.
Bitmesi gereken proje yavaş ilerliyor. Yapımını üstlenen KKG grup bundan oldukça rahatsız. Kendilerine sürekli engel çıkarılmasından dolayı zarar ettiklerini ifade ediyorlar.
Ancak gölü de kirletmeye devam ediyorlar.
Düşünebiliyor musunuz? Milyon dolarlık projeye İSKİ su bağlamıyor. Arıtma tesisi çalıştırılmıyor. Toplanan foseptikler ve atıklar sözde bir yerde toplanıyor. Hergün vidanjörlerle atıklar çekiliyor ve sözde İSKİ’nin gösterdiği araziye dökülüyor.
O dökülen atıklar yer altı sularını kirletmiyor mu?
Oradan içme suy kaynaklarımız kirlenmiyor mu?
Sahi neden yaşanan olumsuzlukları kimse duymuyor? Ve üç maymunu oynuyor?
Adaletin gözü bağlı olan ve teraziyi tutan kızın gözünü ara sıra kim açıyor da; terazinin bir kefesinin birilerinin (parası olan ve iktidar olanların) lehine işlemesine neden oluyor? Ve hukuk karşısında neden herkes eşit değil?
Sön söz: Belki bu sorunun yanıtı, George Orwell’in “Hayvanlar Çiftliği” romanında geçen; “Bütün hayvanlar eşittir ama bazıları daha eşittir” sözünde gizli. Ne dersiniz?