Peki Zincirleri Kim Kıracak?
Sayın Başbakan'ın, Birleşmiş Milletler Teşkilatı ile ilgili olarak; sık sık tekrarladığı, en son Endonezya'da dile getirdiği tüm açıklamalara aynen katılıyorum. Tümü doğrudur. Fazlası vardır, eksiği yoktur.
1- Herkesin bildiği, çok açık ve net bir gerçek vardır. Tüm dünyayı İlluminati denen (Rockefeller ve Roschild ailelerinin başı çektiği) siyonist çete yönetmektedir. Finansı/ medyası/ sinema ve tiyatrosu ile bu çete, her istediğini yapmakta ve (ABD/ AB/ Rusya/ İsrail vb. gibi maşalarına yaptırmaktadır.
Bu çetenin tek amacı, tüm dünyada siyonist hakimiyetini kurmak; milli devletleri yok etmek, tüm dinleri devre dışı bırakmak; özetle siyonistlerin dışındaki tüm ırkları köleleştirmek, sömürmek ve yok etmektir.
2- Bunların vicdanı/ insafı/ insanlığı yoktur. Bu bakımdan amaca giden yolda herşey (terör/ harpler/ uyuşturucu ticareti/ yalan - iftira - şantaj - rüşvet - suikast vs. vs.) mübahtır.
Hemen hemen tüm ülkelerde iktidarlara hakimdirler. Ya satın almışlar ya da darbe yaptırıp, kendi yandaşlarını başa geçirmişlerdir.
3- Özellikle finans/ silah/ uyuşturucu/ enerji/ medya vb. sektörlere tam anlamı ile hakimdirler. Bu güçlerini de en mükemmel biçimde kullanmaktadırlar.
4- Birleşmiş Mülletler/ NATO/ Dünya Bankası/ IMF/ Dünya Ticaret Örgütü/ Dünya Sağlık Teşkilatı, velhasıl tüm milletlerarası kuruluşlar, bunların emir ve komutası altındadırlar. Sadece bu çeteye hizmet etmektedirler.
Şüphesiz bu kuruluşların yanı sıra çok sayıda vakıf/ STK/ şirket de aynı amaca hizmet etmektedirler.
Herşey oyundur, sahtedir, yalandır. Aynen BM örgütü gibi. Amaç göz boyama, sömürü düzenini sürdürmektir.
5- Birleşmiş Milletler diye bir kavram yoktur. Sömüren çete ve sömürülen dünya vardır. Zira tüm dünya ülkeleri bir araya gelse, hiçbir hükmü ve ağırlığı olamaz. Güvenlik Konseyi denen siyonist çete maşalarından tek bir tanesinin vetosu ağır basar.
Kimdir bu daimi üyeler? ABD/ Rusya/ Çin/ Fransa/ İngiltere.
Hepsi asırlardır dünyayı sömürmüş, kana bulamış, soykırımı yapmış, vahşeti adet edinmiş ülkeler. Bugünün de silah ticaretinin tümünü yapan, vicdansızlar.
Daha fazla silah satmak için tüm dünyayı kana bulamakta, savaşları tahrik ve tertip etmekte (Türkiye dahil her yerde) terörü koordine etmekte, istedikleri ülkeleri (Irak-Afganistan-Pakistan-Libya-Tunus-Mısır-Haiti-Orta ve Güney Amerika-tüm Afrika-Vietnam vb.) pervasızca işgal edebilmektedirler. Ve BM denen sefil örgüt, sadece seyircidir.
Peki çözüm nedir?
1- Tüm ezilen ülkeler BM dahil, tüm siyonist çete ürünü örgütlerden çekilmelidirler. Kendi iradeleri ile eşitlikçi-demokratik-adil kurumları yeniden kurmalıdırlar.
2- Silah ve enerji baronlarının tezgahlarına ve kışkırtmalarına gelmemelidirler. Kıt kaynaklarını, silah ve enerji israfı ile yok etmemelidirler.
Yeraltı ve yerüstü zenginliklerine sahip çıkmalı, sömürü düzenini sona erdirmek için gayret göstermeli, sömürülenler arasında ciddi bir dayanışma ortamı sağlamalıdırlar. Aralarındaki ihtilafları sulh yolu ile çözmelidirler.
3- Mali yapılarını ıslah etmeli; sömürü çetesinden borç almamalı, bu paraların verimsiz yatırımlarda kullanılmasına izin vermemelidirler. Faiz ve borç sarmalından çıkmalı, bağımsız hale gelmedirler.
4- Sömürülenler, uyuşturucuya ve kaçakçılıklara karşı tam bir savaş açmalıdırlar.
5- Sömürülenlerin yönetimleri, orduları, bürokratları; tam anlamı ile vatanperver olmalı, dış güçlerin emrine girmemeli, kendilerini üç paraya satma ihanetine tevessül etmemelidirler.
6- Bu sömürü çetesi, gerçek anlamda bir kağıttan kaplandır. Yeter ki bu güçbirliği gerçekleştirilebilsin. Yeter ki bu çetenin oyunları ve uşakları tam ile teşhir edilebilsin.
-Peki başarıya ulaşmak kolay mıdır?
Kesinlikle hayır. Çok ama çok zordur. Ancak mutlaktır.
Tek çare; başta İslam Ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri olmak üzere, (Türkiye dahil) halka dayanan, gerçek demokrasilere sahip olmaktır. Sömürücü çetenin uşaklarını, iktidarlardan kovmaktır. Bağımsız politikalar uygulayacak, ülkesine ve halkına sahip çıkacak ve hesap verecek yönetimleri iş başına getirmektir.
Elbette bunun için eğitim seviyesinin, demokrasi şuurunun güçlendirilmesi; milli ve manevi değerlere sahip çıkılması; bağımsız ve milli bir medyanın gerçekleştirilmesi de şarttır.
Sayın Başbakanımız bu konuda icraatları da ortaya koyarak, örnek olmalıdır. Mesela ABD ve AB'nin boyunduruğundan kurtulunmalıdır.
İlk icraat, vahim bir hata olan idamın kaldırılması konusunda (ABD ve AB tarafından sırf teröristleri korumak için) verilen talimatın iptali olmalıdır. TBMM'de (MHP'nin de desteği ile) idam cezası (terör, uyuşturucu ticareti, sapıklık, orman yakma vb. konularda) tekrar ihdas edilebilir. Ve edilmelidir de...