Peki Sen Kimsin?
Sonsuzluktan.bakilikten faniliğe selam ...
Evet bu sözler fanilere selamımdır benim. Dünya da, sicak yataklarında, huzurlu yuvalarında ebedi kalacaklarını zannedip, öylesine umarsız, öylesine duyarsız, öylesine acımasız olanlara! Yani sizlere....Kimim mi ben? Söyledimya! Sonsuzluğu kendisine mesken edinmiş ‘kimsesiz, unutulmuş bir şehit’. Sahi tanırmısınız benı? Haberiniz var mı parçalanan bedenimden, haberiniz varmı yitip giden hayatlarımızdan, haberiniz var mı günde kaç yavru gelir yanıma . Kimsesiz şehitler diyarını kurduğumuzu bilirmisiniz yüreğinize, zihninize çok uzak bu diyarlarda ?
Çanakkale’ de yarini yitirmiş, Bosna’ da anasını, babasını kaybetmiş, Çeçenistan’ da geleceğini bırakmış, Filistin’ de gururu, onuru ve tüm insanlığı çiğnenmiş, Irak’ da şarapnel parçalarıyla kolları, bacakları, sırtı parçalanmış çoçuğum, gencim, babayım, evladını kör karanlıklarda arayan anayım Ben! Sonsuzluktan sizlere selam eden , şanlı, imanlı, imanlı olduğu kadar da unutulmuş bir kahramanın adıyım Ben! Sahi haberin var mı Benden ?
Geceleri yavrusuna doyasıya sarılan analar duyun ciğerimdeki yangını. Sevdiklerine doyasıya bakan sevilenler duyun yüreğimdeki hasreti. Babalarına, kardeşlerine her sabah ‘günaydın’ diyebilen , sarılabilen evlatlar duyun yüreğimdeki sızıyı. Sıcak yataklarında rahatlıkla uykunun sükünetine dalan gözler uyanın artık umarsızlık uykularından, uyanın artık gaflet uykularından , uyanın uyanında duyun yüreğimdeki ahu efganı ve bitip tükenmek bilmeyen hicranı..
Siz yalnızlığın acısını bilirmisiniz? Korkunun apansız çığlıklarını hissettiniz mi kulaklarınızda? Ninni yerine ağıtlar yaktınızmı kundaktaki yavrularınıza ? Bir ananın feryadını, bir çocuğun figanını, bir ailenin parçalanışını, bir yavrunun hayata daha doğmadan elveda deyişini ve yuvalarınızın gözlerinizin önünde beton yığınına dönüşünü izledinizmi?Tv karşısında korku filmi diye seyreyledikleriniz yaşantınızın, hayatınızın, anılarınızın bütününü oluşturdu mu? Siz ölüm korkusunu iliklerinize kadar hissettiniz mi? ‘Acaba bugün hayatımdan kim çıkacak, hangi sevdiğim , hangi dostum kör kurşunlara siper olacak’ diye uykularınız kaçtı mı? Sanki birdaha hiç gelmeyecekmişcesine uğurladınız mı eşlerinizi, sevdiklerinizi hayatın içine. Sanki birdaha hiç sarılamayacakmışcasına sarıldınız mıannelerinize , yavrularınıza, dostlarınıza? En önemliside birdaha hiç göremeyecekmişcesine baktınız mı yeni doğan güne, kararan ufka? Hazan mevsimlerinde sararan yapraklara. Ardından zemheriyi karşılayamayacakmışcasına elveda dedinizmi mevsimlerin en güzeli Eylül’ e.......
İşte tüm bunları yaşayan Duyguyum Ben!
Çanakkalede mezun veremeyen Okulum,
Öğrencisiz kalan Öğretmenim,
Yavrusunu göremeden şehit düşmüş Babayım,
Düğün gecesi kör bir kurşunla, ak gelinliği kanlara bulanan Gelinim,
Ellerinde düğün kınası kurumamış Tazeyim,
Yarinin bir tel saçına hasret ölen Yiğitim,
Çamurlu yollarda, çıplak ayakları ile evladını arayan anayım,
Bosna da namusu kirletilmiş, onuru çiğnenmiş genç bir kızım,
Filistin sokaklarında, körpecik vücudu kurşun yaralarıyla delik deşik olan çocuğum.
Ve;
Gözleri önünde arkadaşları vurulan, kalaem bile tutamayan ellerin taş tuttuğu Yüreğim
Peki sen kimsin?
kiyamet günü ALLAH ELBET BIRGÜN SORACAK ONLARA O ZAVALLI INSANLARIN GÜNAHINI ALMANIN NE OLDUGUNU
Kasım 30th, 2008 at 13:26SU AN ELIMIZ KOLUM BAGLI BIRSEY YAPAMIYORUZ HALK OLARAK
Merhama Tuğbacım,yazılarını okumaya başladım,inan çok beğendim.Fırsat buldukça okuyacağım.Bu arada seni tanıdığıma da çok memnun oldum canım.Şimdilik hoşçakal.
Haziran 29th, 2009 at 11:12Tuğbanur hanım
Temmuz 1st, 2009 at 15:59Yüreğinize sağlık...
....
Bosnadan Okuyan bir öğrenci olarak benim ve burda yaşıyan insanların düşüncelerini,hissettiklerini anlamanız ve bukadar güzel dile getirmeniz inanın çok sevindirici ve geleceğe dair umut verici herkesin adına teşekkür ediyorum
Nisan 22nd, 2010 at 16:58