Pedofili Kabusu Neden Büyüyor? Hadım ve İdam …
Pedofili Kabusu Neden Büyüyor? Hadım ve İdam Gelmeli mi?
Pedofili artık çok sık gördüğümüz bir kâbus… Tüm dünyada ve Türkiye’de inanılmaz boyutlara varmış durumda… Öyleki aileler bu kâbusu görmemek ve gözlerini açık tutabilmek için ne yapabileceklerini şaşırmış durumda… Çocuklarını korumak, bildiklerinden çok daha güç hale geldiyse, bilmedikleri hangi yolu deneyecekler?
Kâbusu engellemek için çocuğunuzu, komşunuzdan, arkadaşınızdan, öğretmeninden hatta yakın akrabalarından bile korumanız gerektiğini düşünmek zorunda kalırsanız, kendi ruh sağlığınızı ve çocuğunuzunkini nasıl koruyacaksınız? Çünkü kaynaklara göre bu istismarı %70 oranında yakın bildikleri kişilerden uğruyorlar.
Daha ne kadar annelerin ve sağlıklı ebeveynlerin korkunç kabuslarla kıvrandıklarına ve acılar içinde kaldıklarına tanık olmaya devam edeceğiz?
İnanılmaz bir gerçekki; uzmanlar pedofilinin tedavi edilemez bir hastalık olduğunda birleşmişler. Üstelik eğitim ve kültür düzeyleri yüksek
veya düşük çok farklı insanlarda bu hastalık görülebiliyor. Belki yakın kontrol ile engellebilir kanaati ile sapkınlıkları tescil edilenleri sadece hukuk, devlet, toplum ve aile zincirleriyle bağlamanın yolunu arıyorlar.
Ülkemizde ciddi manada psikiyatrik çalışmaların bu konuda yapılamadığını iddia eden bazı tıp otoriteleri, durumun; hâlâ uzmanlar tarafından bile dile getirilmesinin çok güç ve ürkütücü bulunduğunu, tabuların aşılamadığını ifade etmişler. Fakat bu şekilde karanlığa mahkum edilen pedofili mücadele edilemez bataklara sürüklenmiş.
Öte yandan; Avrupa ve Amerika çocuklara karşı işlenen tecavüz ya da ensest gibi cinsel istismar suçlarında farklı yasalarla engelleme yoluna gitmiş. Buna rağmen akıl hastalığı veya kanıt yetersizliği nedeniyle beraat eden pek çok pedofili hastası olduğu da kabul ediliyor.
Örneğin; İngiltere'de pedofili suçu işleyenler hasta kabul ediliyor, tutuklanmıyorlar ama devlet tarafından izleniyorlar. Yaşadıkları bölgede polis yetkilileri, toplum merkezleri, okullar uyarılıyor. Sicilleri Avrupa içinde gittikleri bütün ülkelere bildirilebiliyor. Bu nedenden dolayı Avrupalı pedofili hastalarının uzakdoğu ve üçüncü dünya ülkelerini tercih ettikleri açıklanmış.
En büyük kaos ise Hollanda da…Pedofililer bir siyasi parti kurmuşlar. Çocuk tacizinin suç olmadığını, 12 yaşın altındaki çocuklara kendi istekleri ile yaşça büyük pedofili hastaları ile birlikte olma hakkı verilmesini, çocuk pornografisini yasal hale getirilmesini talep etmişler.
Diğer taraftan; pedofili hastalarını ABD'nin bazı eyaletlerinde, Filipinlerde, Danimarka 'da uygulanmakta olan , Almanya, Polonya, Belçika, Hollanda, Avustralya gibi gelişmiş ülkelerde ise tartışılmakta olan, geri dönüşü mümkün, aynı zamanda tedavi amaçlı kimyasal yolla hadım etme cezası var ki, kesinlikle Türkiye de uygulamalıdır.
Kimyasal kastrasyon (hadım), vücuda verilen anti-androjen maddelerle cinsel aktivitenin düşürülmesini; böylece suçlu erkeğin cinsel isteğinin ortadan kaldırılmasını sağlıyor.
Bu konuda Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekilleri Alev Dedegil ve Aşkın Asan, kimyasal kastrasyonla cezalandırılması yönünde bir yasa çalışması yaparken, Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Gaye Erbatur, bu yönteme itiraz etmişti, hatırlarsınız.
CHP'li Erbatur'a göre çocuk istismarına karşı suçlulara cinsel isteği yok edecek ilaçlar verilmesi yerine “farkındalığı” artırmak daha önemliydi. Bunu da "Sonuçta cinsel istismarın birden fazla yolu var" diyerek ifade etmişti.
Toplum olarak farkındalıkların artmasını bekleyecek kadar zamanımızın olmadığını düşünüyorum. Üstelik uzmanların pedofi hastalarının tedavi edilmelerinin mümkün olmadığını düşündüklerini yukarıda ifade etmişim. Bu hastalığa sahip fakat henüz suç işlememiş insanlara yardım etmenin muhakkak bir yolu bulunmalıdır! Tıpta bu konuda bir ilerleme yapabileceklerini iddia edenler ise bunu gerçekleştirinceye kadar kimyasal hadımı engellememelidirler!
Kaynaklara göre; Türkiye'de yılda ortalama 7 bin çocuk cinsel istismara uğruyor. 3 cinsel saldırıdan biri 2-5 yaş arasındaki çocuklara yönelik gerçekleşiyor.
Artık aileler küçücük çocuklarına, çok yakınlarında bir yerlerde, hemen belki yanı başlarında bedenlerine istemedikleri şekilde dokunup, zarar verebilecek, hatta öldürebilecek birilerinin olduğunu anlatıyor!
Bunları dinleyen çocuklar bundan böyle yaşama nasıl bakarlar çocuk pencerelerinden?
Ailelere bu zor durum için Pedagog Sevil Yavuzun kaleminden alınabilecek önlemleri nakletmek istiyorum. Şöyle diyor ;
- Çocuklarınızın kimlerle vakit geçirdiğini takip edin. Çevrenize yeni taşınan bir komşu varsa ve çocuğunuzla çok ilgiliyse, o komşu hakkında biraz bilgi toplayın.
-Çocuğunuzun internete ulaşımını kontrol edin. Ev dışında internete ulaşımı var mı kontrol edin ve bilgi edinin.
- Çocuğunuzun arkadaşlarıyla iletişim içinde olun ve son zamanlarda garip davranışları var mı arkadaşlarından öğrenin.
- Çocuğunuzun yakınındaki kişilere karşı dikkatli olun.
- Çocuğunuzla iletişim içinde olun. Çocuğunuzla iletişiminiz bozuksa profesyonel destekle iletişiminizi geliştirin.
- Çocuklarınızın davranışlarını gözlemleyin. Bir şeyden şüphe ederseniz doğru şekilde konuşmaya çalışın.
Profesyonel bir dilden gelen bu tavsiyeler korkuyu maalesef dindirmiyor. Bu kabus; daha büyük toplumsal hastalıklara sebep olmadan, kimyasal hadım muhakkak yasalaşmalıdır!
Aslında kimyasal hadım bir cezadır ve unutmamalı ki, cezaların verilebilmesi için önce suçun işlenmiş olması gerekir. Bir kere bile olsa bir çocuğun böyle bir işkenceyle karşılaşabilmiş olmasını bir anne olarak kabul edemiyorum.
Yazımın son kısmına pedofili yahut başka nedenlerle gerçekleştirilen çocuk cinayetlerini de dâhil etmek zorundayım. Evet, idam, tekrar düzenlenmeli; çocuklara ve korumasız başkaca mazlumlara karşı işlenen suçlar için geri gelmelidir. Daha fazla zaman ve mazlum canlar kaybetmeyelim. Çocuk İhmal ve İstismarını Önlemek konusunda hepimiz sorumluyuz.
Son olarak, bu noktada araştırmalarımı yaparken karşılaştığım“Çocuk İhmal ve İstismarını Önleme Platformu”nu kâbusun bitmesini isteyen herkesin ziyaret etmesini tavsiye ederim.
http://www.onlemeplatformu.org/ , çalışmalarını şöyle anlatıyor;
“Çocuklara yönelik ihmal ve istismarı önlemek aileden başlayarak toplumun her kesiminin ve her kurumun sorumluluğundadır. Ancak Devlet, bütün bu sorumlulukların yerine getirmesi için bilinç oluşturmak, politika geliştirmek, sorumluları görevlerini yerine getirirken desteklemek, sorumlulukların yerine getirilmesini izlemek ve boş bir alan kalmamasını güvence altına almak gibi kapsayıcı bir sorumluluğa sahiptir.
Bunun için yapılması gerekenlere ilişkin hazırlanan önerileri bu sitede bulabilirsiniz. Bu önerileri desteklemek için ise ”Bize Destek Verin” linkindeki boşlukları doldurarak desteğinizi belirtebilirsiniz.
Ayrıca siz de onleme.platform@yahoo.com adresine önerilerinizi yazarak, çocuk ihmal ve istismarını önlemek üzere bir eylem planı oluşturmaya katkı sağlayabilirsiniz."
Üye Kuruluşlar
Adli Tıp Uzmanları Derneği (ATUD)
Adalet Sistemi Uzmanları Derneği (ASUD)
Başak Kültür ve Sanat Vakfı (BKSV)
İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi (ÇOÇA)
Çocuk Akıl Sağlığı ve Rehberliği Derneği (ÇARE-DER)
Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği
Çocuk Vakfı
Çocuk ve İlkgençlik Kültürü ve Edebiyatı Araştırmaları Derneği (ÇİKEAD)
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD)
İstanbul Çocuk Hakları Komitesi
İstanbul Tabip Odası
İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUD)
Sosyal ve Kültürel Yaşamı Geliştirme Derneği (SKYGD)
Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı (TÇYÖV)
Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı (TKMÇV)
Türk Psikologlar Derneği (TPD)
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği (TPDRD)
Reklamcılar Derneği (RD)
Umut Çocukları Derneği
Yüksek Öğrenimde Rehberliği Tanıtma ve Rehber Yetiştirme Vakfı (YÖRET)
YENİDEN Sağlık ve Eğitim Derneği
Çocuğu İstismardan Koruma ve Rehabilitasyon Derneği
Sokak Çocuklar Rehabilitasyon Derneği
Köşe yazınızda ki fikirlere sonuna kadar katılıyorum.Çok dikkatimi çekmişti DOSTOYEVSKİNİN 'ölü evinde anılar' kitabında şöyle bahsediyordu.Tecavuz ve cinayet suçundan içeri giren birini hapishane ve kürek cezaları düzeltmez..İşlediği suçun kendince geçerli sebepleri vardır.Sadece toplumdan uzak tutar .Toplumu suçludan korur .Suçlu cezasını çekince kendini topluma karşı temizlenmiş hisseder .Dişarıya çıkınca tekrar buna benzer suçları işlemekten çekinmez .Kendince cezasını çekmiştir .SUÇLAR VE İNSAN PSİKOLOJİSİ ALANINDA UZMAN KİŞİLERELE İŞ BİRLİĞİ HALİNDE İDAM VE HADIM KONUSUNA KESİNLİKLE KATILIYORUM.
Mayıs 10th, 2011 at 01:52