Parmak!…
Parmaklar!...
İnce, uzun; narin...
Kalın, küt, özensiz... hoyrat...
Kalıbında değil marifet...
Kıvraklığında...
''Donna Madonna'nın yuvarlak kalçaları
Kadar oynak''sa Parmak;
Nedir ki dünyayı parmakta oynatmak!..
Oynarsınız da!...; Oynatırsınız da!...
Zil de takarsınız; tempo da tutarsınız!..
On parmakta on hüner; parmaklarla döner!..
Bir konuya basar parmağı;
Aydınlatır; karanlukta kalmış bilinmeyen olayı!..
Ya da; parmak atar!..
Bozar tezgahı... Kızdırır muhatabı;
Okşar da parmak!...
Söz de ister yeri gelince!..
Basar iki dudağa ortadan; susturmak isteyince!..
Tetik de çeker; tespih de!..
Marifet sahibinde!..
Açık sözlüdür parmak;;
İşaretler muhtelif!.. Mesajlar açık.
At başı gibi salınır yukardan aşağı;
İşareti tehditse!..
Yumruk olup sıkılmışsa parmaklar;
İzan rafta; vicdan torbada; taraftarlar arkada;
Firarda demektir akıl; bil ki; hitabetin menüsünde öfke var!..
Parmaklar yumulup birleşmişse yukarda..
Beğenilmiştir konu; içerikte ne varsa!...
Başparmak gökyüzünde; diğerleri yumruksa avuçta eğer;
İş tamamdır!.. Yola devam!.. Okey!..
Dönükse başparmak toprağa;
İşi bitmiştir mağlubun... zafer için; oley!..
Kısmışsa başparmak, orta'yla işaretin arasına
Anla ki; ''nah'' çekmiştir-vermemiştir isteneni!..
Uzanmışsa beşi birden dümdüz ileri,
Kıvrılmışsa kol dirsekten;
Sormaktadır; yetmez ama evet'çiye yekten!..
Y e t e r mi!?...
Hedef de gösterir parmak;
Cesaret aldığında; gizli tanıktan...
Kölesidir emeğin..
Taşın altına da sürülür!..
Bal tuttuğu da olur; yalanır;
Boka battığı da olur; horlanır!..
Taze gelin yerine konduğu da olur bazen;!..
Azarlanır; Beceriksizlikle suçlanır!..
********
Saydık döktük; bunca işlevini parmağın...
Kusur ola!... affola!..
Bunca hengamede bir işlev gözden kaçmış!..
Meğer; gel gel eden parmakla;
Bakan da çağrılırmış!...
**********
EK!..
Buyurmuş Bakan Bey Davutoğlu; Meclisin Kürsüsünden!...
''Güçlüyüz biz; gitmeyiz; hiç kimsenin peşinden!..
Kapandı o kapılar; müttefiksek de hürüz!..
İrade kullanırken; onlar kadar güçlüyüz...''
Haykırdı öfkeli bir kartal edasıyla;
''Ortadoğu'da biz; icazetsiz öncüyüz!..
Sürüklenmeyiz hiçbir gücün peşinden;
Tek yerden gelir emir; Orası da Ankara!...''
**********
Atma be Davutoğlu; ''din gardaşı'' say bizi!...
Dünya ile birlikte; her kanalda gördük; izledik sizi....
Çakılınca işaret; o parmağının peşinden;
Koşar adım gitmiştiniz!...
Belki siz yüceldiniz; verdiğiniz hizmetten;
Kırıldı onurumuz; düştüğümüz zilletten!...
Sorarım; bu zilleti hak edecek ne yaptık!?...
******
Haklısınız; suçluyuz; biz sizleri put yaptık;
Otuz beş- kırk yetmedi yüzde elli oy attık;
Yurtta barış; dünyada barış iken ilkemiz;
Gurur(!) oldunuz yurda; yola devam dediniz!...
Oynattınız taşları; her birini yerinden;
Büyüdü dertlerimiz; barışı ters yüz ettiniz!..
Mehmet Halil Arık
Emekli Eğitimci
NOT: Dışişleri Bakanı Davutoğlu; Obama'nın parmakla çağrısına uyup , koşarak peşinden gitmişti!... İcazet (izin) adına, icabette (katılım-uyum) isabet (tutarlılık) vardır. İtaat adına biada atılan her adım; yetmişbin sevaba müstehaktır