Papa’nın Ziyareti
Hayırdır inşallah. Nedir bu ziyaretçi trafiği?
Önce ABD Başkan Yardımcısı Biden, sonra Papa Francis. Sonra da Putin… Türkiye’nin itibarı çok mu arttı? Yoksa insanlar kaçak sarayı merak ettiler de görmeye mi geliyorlar?
Ancak görüyoruz ki
Putin dışındakilerin asıl ziyaret amacı Rum Patrikhanesidir. Türkiye’de kaldıkları sürenin büyük bir bölümünü Patrik’le görüşmelere tahsis etmişlerdir.
Kısa bir süre önce, Sn. Fettullah Gülen’i, Papa ile görüştüğü için hoş olmayan kelimelerle tenkit eden suçlayan Sn. Cumhurbaşkanı’nın kendisi de aşırı samimiyet gösterileri içinde idi. Elele kol kola pozlar veriliyordu? “Hiçbir farklı düşüncelerinin olmadığı” ifade ediliyordu? Sn.Gülen için söylenen “ihanet” sözcüğü hiç dile getirilmiyor, aksine “kutsiyet penahları” hitabı gibi, çok aşırı övgü ve inancımız açısından tehlike arz eden sözler sergileniyordu. Türkiye’ye kurulan tuzaklar, görmezlikten geliniyordu.
1) Papa niçin gelmiştir? Rum Ortodoks Patriği (kendini Türkiye kanunları üzerinde gören, Moskova Patriği ile Ekümeniklik mücadelesi veren, sırtını ABD ve AB’ye dayayan) Bartholomeos’a destek vermek için. Rusya’ya karşı ABD’nin yanında yer aldığını göstermek için. Bitip tükenmek bilmeyen, Bizans’ı ihya etmek, Ayasofya’yı tekrar kilise yapmak ideallerine güç kazandırmak için.
2) Ziyaret tarihi 30 Kasım tesadüfi değildir. Patrikhanenin kuruluş tarihidir. Aziz Andreas’ı anma yortusunun günüdür.
3) Neymiş, Katolik ve Ortodoks dünyası birleşecekmiş? Kime karşı? İslam’a ve kalesi Türkiye’ye karşı.
Neymiş, Hıristiyansız Orta Doğu olmazmış.
Neymiş, üçüncü binyılın hedefi Asya’yı Hıristiyan yapmakmış.
Neymiş, Ermenistan sınırı açılmalı imiş?
4) Peki, İslamiyet ve kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim bir barış kitabı imiş. Kutsal kitap demiyor, bizi tanımıyor. Sonra da diyalog, fikir birliği yalanları sıralanıyor. Peki, mültecilere destek Türkiye’nin yükünü azaltmak konusunda bir çağrı var mı, yok mu? Kudüs’te yaşanan zulümler, saygısızlıklar ile ilgili bir tenkit var mı? Yok! Bu Kudüs şehri sizin için de mukaddes değil midir? Değilse niçin sayısız Haçlı Seferi ile milyonların telefine sebep oldunuz? (Elbette; Vatikan-Evanjelist-Siyonist ittifakı buna izin vermez. Sonra Vatikan’ın kirli çamaşırları; Vatikan Bankasının çevirdiği dolaplar, mafya ile ilişkiler, eşcinsel rahip ve rahibeler, çocuklara tacizler-pedofili- vb. gündemi işgal ediverir. Nasıl olsa; İslam dünyası perişan, başıboş, sömürücü ülkelerin uşağı olmuş, diktatörlerin yönetimine mahkûm edilmiş. Sesi çıkmaz, vur vurabildiğin kadar.
5) Başta iktidar olmak üzere hepimizin Türkiye ve İslam dünyası üzerinde oynanan oyunlara karşı dikkatli olmamız şarttır. Verilen tavizlere; turizm gerekçesi ile Türkiye’nin Hristiyanlık merkezi yapılmasına, Noel Baba-Meryem Ana’nın mezarı, Yedi Kiliseler vb. gerçek dışı senaryolar ile işgal gerekçeleri hazırlanmasına, Bizans idealinin hortlatılmasına, ABD ve AB’nin kalleşliklerine, içerideki hainlere, terör örgütlerinin kimlere taşeronluk yaptığına çok dikkat etmeliyiz. Her sözün, her davranışın bir şifre olduğunu bilmeliyiz. IŞİD’in hedefinin de İstanbul olduğunu gözden kaçırmamalıyız.
6) Bakınız, petrol fiyatları hızla düştü. En büyük zararı Rusya gördü. Peki, bunun temelinde ABD oyunları yok mudur? IŞİD’in çok ucuza petrol satmasına niçin göz yumulmaktadır? OPEC üyeleri kimin talimatı ile üretimde kısıtlamaya gitmemiştir? Vatikan’ın ve patrikhanenin bu konuda ne tür rolleri vardır? Ukrayna-Rusya ihtilafında Ukrayna kilisesinin Batı’ya yönelmesinin etkisi var mıdır?
Kanaatimce; Putin’in ziyaretinin temelinde bu ekonomik sıkıntılar yatmaktadır. (Ne hikmetse hala Rusya ile birlikte yapılması planlanan nükleer santralın, bürokratik formaliteleri bitmemiştir. Netice; Çin’den alınması kararlaştırılıp sonra iptal edilen füzeler olayına mı dönecektir?)
Sonuçta içte ve dışta çok kritik günler yaşamaktayız. Mevla’m bu iktidara basiret versin. Uydurma senaryolarla, ülkeyi bölmesinler. Kendilerine biat etmeyenleri dışlamasınlar. Gerçek düşmanının kim olduğunu, tehlikelerin nereden geleceğini idrak edebilsinler…