Özgürlüğün, Barışın ve Kardeşliğin Hüküm Sürdüğü Bayramlar Diliyoruz
Savaşın
ve şiddetin hüküm sürdüğü, sömürü ve baskının artarak devam ettiği bir dönemde,
bir Ramazan Bayramı daha kutluyoruz. Tüm yalan ve iki yüzlü açıklamalara
karşın, halkımıza Bayramları zehreden koşullar varlığını sürdürüyor.
Kapitalist
dünyada eşitsizlik, açlık, sefalet ve hak gaspları devam ediyor. İşçi
sınıfının, ezilen halkların eşitlik, özgürlük, barış ve kardeşlik talepleri
emperyalist güçler ve işbirlikçi iktidarlar tarafından baskı ve şiddetle
bastırılıyor.
AKP
Hükümeti de dâhil olmak üzere, İslam Dünyasındaki yönetimler ABD’nin dümen
suyunda yol almaya ve kirlenmeye devam ediyorlar. Türkiye, başta Müslüman komşu
devletler ve halklar
olmak üzere, tüm halklarla sorunlu hale geldi. ABD’nin tetikçiliğine soyunan
AKP Hükümeti, Esat yönetimini yıkmak adına, eli kanlı canileri desteklemeye ve
Suriye’de halkları bir birine kırdırıp, ABD hakimiyetini sağlamaya çabalıyor.
Bir
yandan ikiyüzlüce verilen barış, eşitlik, din kardeşliği mesajları, diğer
yandan emperyalizmin işbirlikçisi yönetimler eliyle, Müslüman halklar, iktidar
kavgasının kurbanları haline getiriliyor.
Irak’ta,
Afganistan’da, Filistin’de dökülen kanın hesabını vermesi gereken işbirlikçiler,
ABD, İsrail ve diğer kan dökücü güçlerle yeni projelere imza atmak üzere yeni
anlaşmalar yapıyorlar.
Ramazan
ayı boyunca Antep’te aylık ücretlerine 100 lira artış sağlamak üzere iş bırakan
binlerce tekstil işçisini gören olmadı. Ne hükümet, ne de diğer düzen partileri
işçilerin sesine kulak verdi. Haktan adaletten, eşitlikten söz edenler,
işçilerin ve emekçilerin el açıp dilenmesini, el pençe divan durmasını
istiyorlar. Ancak işçiler kendi yolunu işçilerin birliğiyle açmaya devam
ediyor.
Her şeye rağmen güzel günlere ve bayramlara ulaşma
mücadelesi dinmiyor. Dünyanın dört bir yanında yükselen iş, barış ve özgürlük
mücadelesi kapitalist sistemin hışmına uğrasa da bastırılamıyor. Grevler,
direnişler, özgürlük kavgası devam ediyor. Güney Afrika Yönetimi Apartheid
günlerini aratmayan uygulamalara sahne oluyor. Greve giden maden işçilerinden
34’ü polislerce katledildi. Ancak işçi direnişi ve dayanışma büyüyerek sürecek.
Kürt
sorunu kanayan yara olmaya devam ediyor.
Kan ve gözyaşı dinmiyor. “Birkaç Mehmet öldü diye Meclis mi
toplanırmış” diyenler, barış ve kardeşlik taleplerini şiddetle bastırmaya
devam ediyorlar. Cezaevleri milletvekilleri, gazeteciler, belediye başkanları,
hukukçular, aydınlar, gençler ve kadınlarla dolu.
Eşitlik,
barış ve özgürlük diyenler hükümetin hışmına uğruyor. Asgari ücrete mahkum
edilen ve geçinemeyen milyonlarca işçi ve emekçi aç ve perişan durumda. Üretici
köylü emeğinin karşılığını alamıyor. Küçük esnaf tekellere yem oluyor.
Eşitsizliğin,
savaş ve şiddetin olmadığı, özgürlük, barış ve kardeşlik ortamında kutlanan
bayramlar dileğiyle, Ramazan Bayramı kutlu olsun!