Oyun İçinde Oyun…
Türkiye , Dış politikada , freni patlamış araba gibi uçuruma doğru gitmektedir. Her şey Sayın Başbakanın keyfine ve insiyatifine bırakılmıştır. İstişare yoktur. Kısa / orta ve uzun vadeli stratejiler mevcut değildir. Sayın Başbakanın etrafında , kendisini uyaracak yürekli kişilerde bulunmamaktadır. Neticede “ sıfır sorun politikası “ derken , herkesle kavgalı bir ortama girilmiştir. İsrail (emir eri ) ABD ve AB’nin tuzağına düşülmüştür. Biraz okuyan , biraz kafası çalışan herkesin malumu olan bazı bilgileri hatırlatmak istiyorum : 1- Evangelist - Siyonist ittifakı ; sapık inançlarına uygun olarak, tüm Dünyayı kana / açılığa / kaosa boğmaktadır.
( Buna ,”kontrollü kaos stratejisi ” denmektedir.) Salgın hastalıkları yaymaktadırlar.İhtilafları körüklemektedirler. Amaç Bill Gates Rockefeller gibilerinin , açıkça ifade ettikleri gibi ; Dünya nüfusunu 7 milyardan 1 milyara indirmektir. Milli sınırları , dini , manevi değerleri olmayan başkenti Kudüs olan bir “Dünya Krallığı” kurmaktır.( Lütfen aptal dizilerle uyutulmayalım. Biraz okuyalım, Yahudi hakimiyetindeki Hollywood ‘un verdiği mesajlara dikkat edelim.
Matrix / Uzay Yolu / Kod Adı Kılıçbalığı / Arlington Yolu / Kuşatma Altında /Kara Şahin Düştü/ 2012 / Kıyamet Gecesi vb. filmleri iyi analiz edelim. 2008 ekonomik krizinin , 1978 yılında kurgulandığını , “neo –liberalizm “ adı altında uygulandığını , bilelim . Türk ve İslam düşmanlığının etap etap nasıl maksimum noktaya ulaştığına dikkat edelim. ( 24 adlı dizide ve Orijinal Cinayetler filminde nasıl Türk düşmanlığı aşılandığını inceleyelim) İllimünati dene şer kuruluşun Evangelisleri / Katolik Hıristiyanları (Opus Dei) ve Siyonistleri , nasıl koordine ettiğini görelim. Bu melanet yuvasının ; yapısını ve kollarını ( Dünya 13 ler Kraliyet Konseyi / 300 ler Komitesini / Bildenberg – Triletarel komisyonu -CFR- Mason Tarikatı – Dış İlişkiler Konseyi- Kafatası ve Kemik tarikatı- Apsen Enstitüsü - Malta Şövalyeleri – Roma Kulübü – Bohemian Grove –Rockefeller Vakfı – Ford Vakfı - Rothscild Vakfı – Tavistock – Dünya Ekonomik Forumu- Birleşmiş Milletler – Nato –IMF – Dünya Bankası –CIA – MOSSAD – GATT – GATS –Dünya Ticaret Örgütü – Dünya Sağlık Örgütü Vs. Vs. ) iyi öğrenelim .
Türkiye ve Dünya medyası üzerinde ki hakimiyetini görelim. Bu melanet kurgusunu beyni Londra’da omuriliği Basel ‘dedir. Şu dönemde ; başta Mısır / Soya / Pirinç ve Buğday gibi ana gıda maddeleri ile ; Altın / platin / nikel / vb. stratejik madenlerin ve petrolün spekülasyonunu yapan Hedge fonlarını yönetenlerde bunlardır.Silah ticareti de bunların hakimiyetindedir.Her harp yeni kazanç kapısı demektir. ( Dünya silah Ticareti BM Güvenlik Konseyi üyelerinin ( ?) , ABD / Rusya / Fransa / İngiltere / Çin ve Almanya ile İtalya’nın elindedir. ) Bunların gözü doymaz.( Özellikle Petrol / doğalgaz / madenler konusunda.) Nitekim Bor ve toryum zenginliği sebebi ile Türkiye de hedef ülkedir.Son günlerde Afganistan’daki 1 Triyon Dolara yakın maden rezervlerinin (Lantanyum / Cerium /Nodimium/ Altın /Bakır / Çinko / Demir /ve Lityum ) ABD şirketlerine nasıl peş keş çekilmekte olduğu , dikkatleri çekmiş olmalıdır.
Bunların nasıl bir asalak ve sömürücü olduğu bir defa daha görülmüştür. Tüm bu sömürgenlerin uşağı diktatörlerce yönetilen Arap ülkeleri , paralarının %49,3 ünü ABD ye % 21 9 unu da AB ye yatırmaktadırlar.Bu ne tür bir ahmaklık, halkına ve inancına ihanettir.( Arap baharı sayesinde diktatörlerin Triyon Dolarları aşan servetleri de ABD ve AB tarafından bloke edilmiş durumdadır. Bir çözülmemektedir ve çözülmeyecektir de.) 2- Kıbrıs kıyılarındaki petrol arama ihtilafları , Türkiye ve Rum kesimi arasında değildir. Karşımızdaki ABD / İsrail / Fransa / Almanya /Rum ittifakıdır. ( PKK da bunların taşeronu olan bir Ermeni Terör Örgütü dür.) Levant Havzasındaki petrol rezervinin 2 milyar varil ; doğalgaz rezervinin de 3,5 triyon metre küp olduğu ifade edilmektedir.Mari – B ve diğer havzalar da etüt edilince Akdeniz yeni bir Orta – Doğu olacaktır. Yani olay bizin yaşlı Piri Reis Gemisi ile halledilecek seviyede değildir.
Çok daha büyüktür. Karşımızda Hain bir ittifak vardır.( Sarkozy ve Merkel tam anlamı ile Türk ve İslam düşmanıdırlar. İsrail ‘in Yunanistan / Bulgaristan / Romanya/ Macaristan /Sırbistan/Gürcistan/ ve Azarbeycan ile yaptığı askeri anlaşmakları İ Türkiye’yi çevirme manevraları ; Balkan ülkelerini , Osmanlı korkusu ile nasıl tahrik ettiğini ; Yunan adalarına hangi füzelerini yerleştirdiğini ; hangi ortak / askeri manevraları yaptığını ; iyi incelemeliyiz.) Olay , Sayın Başbakanın zart – zurt ları ile halledilecek bir konumda değildir. Türkiye’nin geleceği ile ilgilidir. Akdeniz’in Türklere kapatılması senaryosudur.Diğer tarafta da , Merkel – Sarkozy düşmanlık ittifakı Türkiye’yi Avrupa’dan uzaklaştırma senaryolarını uygulamaktadırlar. PKK saldırıları da bu mihrakların eseridir.Gözdağı verilmektedir.( İskenderun ve Dağlıca, saldırısında oluğu gibi)Aynı gözdağı Pakistan / Hindistan / İspanya ve Norveç’e de verilmiştir.) Ortada vahim bir tablo , ciddi tehlikeler vardır.Sayın Başbakan, tek başına hareket etmekten vazgeçmeli ; Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni devreye sokmalı çok ciddi ve geniş stratejiler geliştirilmelidir.