Öyle Böyle Tecelli…
ÖYLE BÖYLE TECELLİ…
Tam on yıl oldu.
Bize dün gibi. Dere suyu misali aktı, geçti.Ama acıyı yaşayanlara…
Adaleti arayanlara…
Geciktikçe yüreği dağlananlara…
Her gün, bir asra bedeldi.
* *
Çoğumuz hatırlarız. 30 Nisan 2000.
Üniversiteli Selin, erkek arkadaşı Erdem’le birlikte trafik canavarı kurbanı oldu.
Daha doğrusu sürat düşkünü bir gencin katliamına uğradı.
Gencecik iki fidan, sonsuzluğa gönderildi.
Selin’in babası Boray Uras yollara düştü.
Trafik kazasının kader olmaması…
Sebep olanların elini kolunu sallayarak gezmemesi…
Toplum bilincinin artırılması için…
* *
İstanbul’dan Ankara’ya yürüdü.
Yeni trafik yasanının çıkarılması istedi.
Pek başarılı olamasa da…
“Olası kasıt altında ölüme neden olmak” maddesini yasaya koydurdu.
Kaza, cana kast edici nitelikteyse cezası ağırlaştırıldı.
* *
Baba Uras, maddeyi koydurdu da…
Kendi davası ortada kaldı.
“Turbo” lakaplı sürücü 8 de 8 hatalı olmasına…
Tüm delillerin aleyhinde olmasına rağmen…
Tutuklanmadı.
* *
İlk mahkemede 6 yıl hapis cezası verildi.
Yargıtay’dan döndü.
İkinci kez yine aynı ceza…
Yine Yargıtay’dan iade.
Bir kez daha ceza…
Bir kez daha Yargıtay.
4 kez geri gönderildi.
Beşinci kez bir daha gitti.
Bu trafik 10 yılı eritti, bitirdi.
* *
Baba Uras, sonunda isyanla haykırdı:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğim…”
Memleketteki gibi…
Brüksel’den Strasburg’a yürüyecek.
Adil yargılama hakkının ihlal edildiğini şikâyet edecekti.
* *
Hazırlığa başladı, Yargıtay’dan onay geldi.
Sürücüye 4 yıl hapis cezası verildi.
Cezaevine konuldu.
Onaylanmasa, dava zaman aşımından düşecekti.
Şimdi, iki cana kıyan Turbo…
İndirimden sonra 2 yıl sonra serbest kalacak.
* *
Boray Uras huzurlu.
“Öyle veya böyle… Adalet tecelli etti” diyor.
Yaşasalardı…
Selin ve Erdem bugün 32 yaşındaydı.
Yaşananlara ne derdi?
***************************
Erdal İZGİ