Övmek ve Öldürmek!…
Değerli dostlar, ATATÜRK, öyle büyük adam havalarında egosunun ardında sürüklenen bilmem ne adamalardan değil. “O tam bir halka adamı, yani içimizden biriydi.” Şimdi bir bakıyorum da ondan sonra gelen niceleri ya “müstevlilerin müsvettesi”, yada “öykünmeci parmak adamlar…”
Adam bas bas bağırıyor, “sizi gidi batı taklitçileri!” diye.
Allah aşkına taklidin batısı doğusu olur mu?
Kendini sevip sayan biri taklit basitliğine pirim verir mi? Tabi ki vermez. Vermemeli de… “Çünkü taklitçi biri kendi özgün kişiliğini edinemez.” Yani kendi olamaz. Koca Yunus bunu iyi anlamış. Hani, “İlim ilim bilmektir/ İlim kendin bilmektir/Sen kendini bilmesen/ Bu bir kuru emektir.” der.
Der demesine de, halkın önüne düşmüş, siyaset adına halktan iktidar talep eden, bu çok titritli vs. adamlar da “kendin olmayı anlayacak akıl nerede?..” birde kalkıp utanmadan “Benim karakterim bağımsızlıktır.” Diyen, “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” yurttaşlar olun diyen bir yüce kişiyi eleştirmeye, küçümsemeye, sıradanlaştırmaya çalışıyorlar.
İnsan bu denli kör, sağır, duyarsız, ölçüsüz ola bilir mi?...
Yahu şu zavallı mantığa bak: “Batı taklidine karşı çık, fakat doğu, kuzey güney n’olacak?” Eğer bunlar uyur gezer değilseler, onun bunun adına görevli değilseler, bir tek şey kalıyor o da bunlar hasta, sarhoş.
Atama, 1930’larda Hz. Muhammet’le ilgili bir kitap gönderilir.
Atatürk inceler ama beğenmez.Yanındakilere, “Hz. Muhammed’i bana sönük bir derviş gibi tanıtmak gayretine kapılan bu cahil adamlar, onun yüksek, şahsiyetini anlayamamışlar” der.Helal olsun. Uyanık samimi, kalbi ve harbi adam.
“Hz. Muhammed bir devrimci, Aydınlanmacı, Özgürlükçü, Bir koca barış adamı” diyor.
Ama onun adını güya öne alanların büyük bir çoğunluğu, “sahte”, “korsan”, “uyduruk”, adamlar, ne diyor. Ne desinler? “O yedi kat göğe çıktı. Haşa Allah’la pazarlık yaptı vs… Mantığa bak. Hz. Muhammed’i Güzel örnek, model olmaktan nasıl da uydurarak çıkartıyorlar.
Öv. Çok öv. Aşırı öv ve öldür.
ATATÜRK KÖŞESİ
Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
DÜŞÜN-TAŞIN
Sevgi diriltir, tutku tutuklar…
GÖNDERMELER
-Bizzat şahit olduğum kadarıyla Adana Milli Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat’ın, bir Mevlana gönlüyle, ırk, renk, din dil demeden hiç kimseyi kırıp incitmemeye gayret ettiğini bilmeyen var mı?
-Dünya insanlık ailesine her alanda karizmatik insanlar bahşeden Adana’mızın kıymetini biliyor muyuz?
-Yılmaz Güney, Yaşar Kemal, Abidin Dino, Taha Toros ve Muzaffer İzgi gibi kentle özdeşleşen değerlerimizin isimlerini bazı eserlerde yaşatmak çok mu zor?
-Bütün dünyanın tanıdığı ALTINKOZA’mız ile ilgili görsel özelliği olan, çağın vizyonuna uygun devasa bir Sanat Merkezimizin yokluğunu bilmeyen var mı?
-Cumhuriyet Bayramı Etkinlikleri Çerçevesinde Ailenizin tüm fertleriyle birlikte 29 Ekim gecesi Kozan Muhsin Yazıcıoğlu Parkında Dostluk Dayanışma Türkü gecesine davetli olduğunu bilmeyen duymayan var mı?
-Pana film’in Selda Bağcan’ın, “üşür ölüm bile” parçasını “MURO” filminde izinsiz kullanması (haberlere göre) karizmasına ve şanına yakışıyor mu?
-HBY’nin alkışlanması gereken,Yahudi, Hristiyan, Süryani ve Ermeni’lerle olan kişisel, örnek dostluklarını (açılımlarını) vatan-millet meselesi yapan akıl fukaralarının hangi akıl ve mantığa hizmet ettiklerini biliyor musunuz?
-Başta Valimiz ve Şehremin V. Zihni Bey olmak üzere tüm hemşerilerimizi İstanbul TUYAP Kitap fuarında 31 ekim-7 Kasım arasında gerçekleştireceğim “KURANDA GLADİO” isimli yeni kitabımın imza günüme davet ettiğimden haberiniz var mı?
- Hülya Avşar ile Gülben Ergen çatışmalarını, her dem taze, her dem heyecan verici, her dem elektrikli türban gerginliğiyle özdeşleştiren sıra dışı Hürriyet Köşe Yazarını merak ediyor musunuz?
-Samanyolu TV’nin müstakim çizgisiyle bağdaşmayan Adanalı gırgırcı birkaç tipi konuk etmesi kimleri neden çileden çıkardı?
EKSPRES (yukselmertoglu@hotmail.com)