Otoriteler HPV Aşısı İçin Ne Diyor?
İlgili kuruluş ve otoritelerden HPV aşısıyla ilgili endişe ve sorulara cevap beklerken sizlere 4 sene kadar evvel yayınladığım “SGK’ yi HPV aşısı için uyarıyorum” başlıklı yazımı sunuyorum.
Öncekilerle bugünkü görüşler arasında fark olup olmadığını karşılaştırmanın çok ilginç olacağını sanıyorum.
Yeni görüş ve tenkitleri beklerken gelin şimdi bu yazıyı okuyalım.
SGK’ Yİ HPV AŞISI İÇİN UYARIYORUM
Medimagazin’ de yer alan “HPV aşna ısı SGK kapsamıalınacak” başlıklı haberi (1) okuyunca SGK’ yi bu konuda bir kere daha uyarmak ihtiyacını hissettim.
SGK’ nın sokağa atacak parası yok: Gelir-gider açığı son 9 yılda 10′a katlanan, 2000 yılında 2.4 milyar TL açık veren sosyal güvenlik sisteminin zararının 2008 sonu itibarıyla 26 milyar TL’ye ulaştığı biliniyor (2).
Haberde Türkiye Jinekolojik Onkoloji Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Köse, “toplam maliyeti 750 lira olan aşının SGK kapsamına alınması için çalışma başlatıldığını, Bakanlığın belirlediği fiyatla ihaleyi bir firma alırsa 8 milyon kadının ücretsiz olarak aşılanabileceğini” söylüyor.
Ben de zaten birkaç aydır böyle bir haberin çıkmasını bekliyordum. Medyada son zamanlarda HPV aşısını mucize gibi gösteren haberler işaret fişekleriydi(3).
“Rahim ağzı kanseri aşısında mevsim sonu indirimi mi başladı” başlıklı yazımda da bildirdiğim gibi, bu sene başında GlaxoSmithKline firması 3 doz uygulanan HPV aşısının fiyatını 250 liradan 130 liraya indirmişti (4).
Anlaşılan o ki aşılar bu yüzde 100’ lük indirime rağmen de ellerinde kaldı ve bu sefer Sağlık Bakanlığı’na yönelerek aşıyı onların aracılığıyla satmayı hedefliyorlar.
Zaten, ilaç ve aşı firmaları artık tek tek doktorlara yönelmek yerine, dernekleri, sosyal güvenlik kurumlarını ve bakanlıkları hedef alıyorlar. Bunun en iyi örneğini geçen seneki domuz gribi salgınında gördük. Aşı endüstrisi Dünya Sağlık Örgütü’ nü de kullanarak tüm zengin ülkelere ihtiyaçlarından fazla aşıyı fahiş fiyatla (maliyeti taş çatlasa 1 Euro olan aşıya 5.2 Euro ödemiştik ) sattı ama bilindiği gibi bu aşıların ancak yüzde 10’u uygulandı, geri kalanı çöpe gitti.
Devamlı okuyucularm benim HPV aşısı konusundaki görüşlerimi biliyorlar (5, 6). Bugün doğrudan jineokolog ve Sağlık Bakanlığı’ nın görüşlerine yer vereceğim.
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ(7):
Bakan Akdağ, Otoriteler HPV Aşısı kanserini önleme etkisinin henüz bilinememesi, yan etkileri konusunda bazı kuşkuların bulunması ve Türkiye’ye maliyet-etkinlik açısından uygun olmaması nedeniyle sosyal güvenlik kapsamına alınmasının düşünülmediğini kaydetti.
Akdağ, rahim ağzı kanserinin önlenebilir bir kanser türü olduğunu belirterek, “Rahim ağzı kanserinde erken teşhis ve tarama çok önemlidir. Bu kanser, kolay, ucuz ve güvenilir bir test olan Pap Smear testi ile en erken safhada tespit edilebilmekte ve erken dönemde tanı alan hastaların da yüzde 95′inden fazlası kolay tedavi yaklaşımları ile iyileşebilmektedir. Tüm kadınların aşı yaptırmış olsalar dahi belirli aralıklarla smear testi ile taramalarını yaptırmaya devam etmeleri halen tartışılmaz bir gerçektir. ” dedi.
Ülkemizde 9-29 yaş arasında 18 milyon nüfus bulunmaktadır ve her yıl 800 bin kız çocuğu dünyaya gelmektedir. Ülkemizde rahim ağzı kanserini önlemek için ilk yıl 18 milyon kişi ve her yıl 800 bin kız çocuğunun aşılanması gerekmektedir.
Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer(8):
Serviks tarama programına giren hiçbir kadının bu kanserden ölmediğini ve HPV alan kadınların yüzde 75 ile yüzde 98’inin kanser olmadığını söyleyen Dr. Tuncer, “Buna kanser aşısı demek doğru değil, bu ilaç firmalarının pompaladığı bir politikadır, şu anda etkinliği yüzde yüz kanıtlanmış değil sadece 5 yıl için etkinliği bildirilmiş. 5 yıl sonra ne olacak, tekrar yapılacak mı kesin belli değil” dedi. Aşının Asya’da yüzde 60, Avrupa’da yüzde 70 koruma sağladığını söyleyen Tuncer: “Ama Türkiye’de ne kadar koruduğuna yönelik bir çalışma yok, belki de hiç korumuyor, bilmiyoruz” diye konuştu.
Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Ayhan(1):
“Türkiye’de 2008 yılında yapılan bir çalışmaya göre bin 444 rahim ağzı kanserinin tespit edildiğini belirten Ayhan, bu hastalardan 500′ünün aynı yıl hayatını kaybettiğini söyledi. Türkiye’de son yıllarda rahim ağzı kanseri nedeniyle ölümlerin azaldığını anlatan Ayhan, “Rahim ağzı kanseriyle ölümlerin azalmasında toplumun bilinçlenmesi ve yardımcı sağlık personeli ile hekimlerin ortak bilgi alışverişinde bulunması önemli rol oynuyor” dedi.
Rahim ağzı kanseriyle ilgili erken tanı ve korunmaya yönelik tedbirler alındığını belirten Ayhan, rahim ağzı taraması sistemiyle erken tanıda önemli bir mesafe aldıklarını vurgulayarak, “Erken tanı rahim ağzı kanserlerinde hayat kurtaran bir yoldur. Erken tanı halinde rahim ağzı kanserini tamamen önleyebiliyoruz” diye konuştu.
Jinekolog Op. Prof. Dr. Sedat Kadanalı (9):
Aşılama toplumda yaygın olan, salgın yapan ve sık görülen hastalıklar için vazgeçilmez bir uygulamadır ve gerektiğinde tüm topluma uygulanmalıdır. Ulusal aşı programları yapılırken hastalığın toplumda görülme sıklığı, aşılanma ile kaç kişide hastalığın önlenebileceği ve bunun maliyet hesapları yapılmalıdır. Ayrıca hastalıkta korunmanın daha basit yollarının olup olmadığı araştırılmalıdır. Ülkemiz gibi tek eşliliğin yoğun olduğu ve sünnet gibi rahim ağzı kanserinde koruyan bir uygulamanın olduğu ve rahim ağzı kanseri görülme sıklığının az görüldüğü ülkelerde aşılanmanın kâr-zarar hesabı iyi yapılmalıdır.
Rahim ağzı kanseri aşısı diye tanıtılan aşının rahim ağzı kanserini önlediğine dair bir veri yoktur. HPV aşısı zaten lisansını da Amerika’da “HPV infeksiyonlarından korunma” için almıştır.
Jinekolog Op. Prof. Dr. Sezai Şahmay(10):
Aşı tamamen ticari bir ürün. Ben bu aşıya karşıyım. Dünyada da giderek daha fazla sayıda uzman böyle düşünmeye başladı. Bu nedenle de üretici firmaların morali bozuldu. HPV enfeksiyonunu kadınların büyük bir kısmı geçiriyor. Yüzde beşinde sorun yaratıyor. Bu yüzde beşin de binde birinde kanser görülüyor. Rahim ağzı kanserinin gelişmesi için en az altı-yede sene geçiyor. Aşı yaptıranların smear testlerine devam etmeli. Normal kontrollerini yaptıran kadında kanser öncesi lezyonlar zaten tedavi edilebiliyor. Rahim ağzı kanserinde azalma var. Kendi kızıma yaptırmadım.
Gelelim neticeye
Ülkemizde sık görülmeyen, basit tarama testleriyle erken dönemde tanınan ve ölüme yol açmayan rahim ağzı kanserine karşı, etkinliği ve güvenilirliği tam olarak bilinmeyen, ölümcül ve sakat bırakıcı yan etkileri olduğundan şüphe edilen, çok pahalı bir aşının SGK kapsamına alınması çabalarının kimin menfaatine olduğunun takdirini siz değerli okurlarıma bırakıyorum.
Sağlık Bakanlığı HPV aşılarını ücretsiz yapacak bile olsa bunların çoğu domuz gribi aşısında olduğu gibi elinde kalacaktır. Ben Sağlık Bakanı veya SGK’ nın başı olsam bu aşıları bedava verseler de almam. Daha ne diyeyim bilmem ki?
KAYNAKLAR
1. http://www.medimagazin.com/hekim/kongre/tr-hpv-asisi-sgk-kapsamina-alinacak-2-20-29424.html
2. http://www.saglikaktuel.com/haber/kurum-zarari-9-yilda-10-katina-cikti-11829.htm
4. http://www.iyibilgi.com/artikel.php?artikel_id=26156
6. http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=955884&title=rahim-agzi-kanseri-asisinda-gozden-kacanlar
7. http://www.haberler.com/asisi-pahali-her-60-bin-kadindan-biri-rahim-agzi-haberi/
8. http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/404564.asp
10. http://www.ahmetrasimkucukusta.com/2010/07/31/hakkimda/hpv-asisi-tartismasi/