Otopsi Yapılmadan Defnedilen İmam!
Fıkra gibi bir olay.. Önce fıkrayı anlatalım… İmamın arasının iyi olmadığı birisi ölür. Mevta musalla taşına konur. Cenaze namazını imam kıldırdıktan sonra cemaate dönerek, geleneklere göre üç kere sorması gereken soruyu sorar:Mevtayı nasıl bilirdiniz..?
Cemaat, aynı olan üç sorunun da peşinden hep bir ağızdan ‘’iyi bilirdik ‘’ cevabını verir. İmamın mevta ile sağlığında arası iyi değil ya, soruyu beşe, altıya da çıkarsa da hep bir ağızdan ‘’ iyi bilirdik ‘’ cevabını alınca sinirlenerek ‘’ öyle ise gömün ‘’ der..
2012 Şubat ayı içinde Manisa’nın Alaşehir İlçesi’nde 75 yaşındaki İsmail Bilgiçer’in, bir süredir tedavi gördüğü halk arasında ‘deli dana’ olarak bilinen ‘Creutzfeldt-Jakob’ hastalığından yaşamını yitirdiği bildirilmişti
Emekli İmam İsmail Bilgiçer, 6 ay önce sokakta fenalaşarak, kaldırıma yığıldı. Yakınları tarafından Salihli Devlet Hastanesi’ne götürülen Bilgiçer, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi. Bilgiçer, Nöroloji servisine yatırılarak, tedaviye alındı. Ancak, Bilgiçer’in tedavilere cevap vermemesi üzerine alınan kan örnekleri Ocak ayında Fransa’ya gönderildi. Gelen tahlil sonuçlarına göre Bilgiçer’e ‘Creutzfeldt-Jakob’ teşhisi konuldu. Durumu kötüleşen Bilgiçer sabaha karşı fenalaştı. Hastaneye kaldırılan Bilgiçer kurtarılamamıştı
Alaşehir Devlet Hastanesi İntaniye Uzmanı Gürcan Civaner, “Hastamıza ‘Creutzfeldt-jakop’ teşhisi konulmuştur. Bu hastalık deli dana hastalığı dahil birkaç prion hastalığıdır. Yani büyükbaş hayvanlarının beslenmesinde, diğer hayvanların kan-sakatat gibi atıkları kullanılırsa, bu hayvanlarla beslenen insanlarda bu hastalık görülebilir. Deli dana olarak bilinen hastalığın bulaşıcı özelliği yok. Yakınlarının tedbir almasına gerek yok” demişti.
Yukarıda gördüğünüz gibi ölen imamızın kan örneklerinin Fransa’ya gönderilebilmesi ile Creutzfeldt-jakop teşhisi konulabilmiştir.
İmama Otopsi Yapıldı mı?
‘’İthal et imamı nasıl öldürdü ‘’ başlığında bir yazı yazmamız üzerine Sağlık Bakanlığı kendi internet sitesinde de yer alan bir açıklama yaparak imamın deli danadan ölmediğini açıkladı.. Gerçekte bu doğru mu? Otopsi yapılmadan kan örneğinden alınan sonuç ile deli dana hastalığı değil denilebilirmi? Alaşehir Devlet Hastanesi İntaniye Uzmanı Gürcan Civaner’in , “Hastamıza ‘Creutzfeldt-jakop’ teşhisi konulmuştur. Bu hastalık deli dana hastalığı dahil birkaç prion hastalığıdır. Demesinin sebebi ne? Olabilirlik! İşte bu olabilirlik otopsi ile çözümlenebilir idi.. Sağlık Bakanlığı’mızın deli dana hastalığındaki teşhis prosedürünü takip etmeden hasta ile ilgili ‘’ deli dana değil ‘’ demesi ilginç..? Hem de otopsi yapılmadan defnedilen kişi için bu açıklama yapılmış oluyor..
Yurt dışından getirilen kasaplık hayvanlarda deli dana olup olmadığı, hayvan kesildikten sonra beyin ve diğer sakatatlarındaki örneklerin analizleri sonucunda ancak deli dana olup olmadıkları kesin teşhisine varılabilinir iken ölen imamımızın sadece kan örneğinden çıkan sonuç ‘’ deli dana hastalığı olabilirliğinin adı olan Creutzfeldt-jakop teşhisi konulurken imama otopsi yapılıp yapılmadığı merakımız oldu.
Bilgi edinme kanununu biz vatandaşlara verdiği haklara dayanarak Sağlık Bakanlığına sorduk: İmama otopsi yapıldı mı? Bu sorumuzun cevabının ilgili hastaneden alınabileceği karşılığı verilince aynı soruyu Manisa Devlet Hastahanesine sorduğumuzda bizi telefon ile arayarak niçin sorduğumuzu sorduklarında:
Deli dana hastalığı olan ülkelerden, kıtalardan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın izni ile et, canlı hayvan ithal edildiğini, bu etleri de çoluk cocuğumuzun, tüm insanlarımızın yediğini, kendimin ithal et satın almıyor olsam da lokantalarda pişmiş et servisinin üzerinde ‘’ithal etten elde edilmiştir ‘’ etiketinin olmadığını görmekte ve kendimi de risk altında görmekteyim ‘’ dedim.
Yasal süre içinde hastane’nin verdiği cevap ‘’ Otopsi yapılmamıştır’’ oldu.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ithal sığırlarda deli dana lafzından hoşlanmıyor. İnsan sağlığından birinci derecede sorumlu Sağlık Bakanlığımız deli dana şüphesi olan vakıa için ‘’ öyle ise gömün ‘’ deyip konuyu da gömdürdü.
Şimdi Sağlık Bakanlığımızdan soruyoruz.
İmamımız niçin otopsi yapılmadan defnedildi?
İmamın kan örneğinin Fransa’ya gönderildiğine göre ülkemizdeki Üniversite hastanelerimiz bile dana hastalığı teşhisini ortaya çıkaracak laboratuarlar yetersiz mi?
Creutzfeldt-jakop teşhisi yaşlılara konulunca deli dana değil?, gençlere konulunca deli dana oluyor ise canlı hayvan ithalatına izin verilen 2010 yılı Nisan ayından bu yana Creutzfeldt-jakop’ yaş gruplarına göre teşhis sayısı istatistiğiniz var mı?
GTH Bakanlığına sesleniyoruz: Yabancı ülkelerin ithal et, besilik, kasaplık, damızlık canlı hayvan sağlık sertifikalarına biz tüketiciler olarak güvenmiyoruz… İthalatçıların kazanç hırsı, malını satmak isteyen ülkelerin satma arzuları, kendi ülkelerindeki çiftçilerinin üretimlerini sürdürebilme politikaları, düzenlenen bu sağlık sertifikalarındaki doğruluğun önündedir..
Gümrüklerimizde, karantinalarda ve karantina sonunda; kesilen, besi için çiftliklere gönderilen ithal hayvanlar üzerinde tam bir kontrol, analiz yapılabilirliğini söylemek mümkün değildir. Bunun mümkün olamayacağını da zaten veteriner-halk sağlığı uzmanları ifade ediyor..
GTHB’na soruyoruz:
1-İthal edilen besilik canlı hayvanların tamamının kan örnekleri alınmakta mıdır?
2-Kasaplık ithal edilen canlı hayvanların sakatatların imhası yapılmadan tamamının sakatat örnekleri analiz edilmekte midir? 2010 Nisan ayından bu yana ithal edilen besilik hayvan sayısı ile analiz ettiğiniz hayvan sayısı birbiri ile örtüşüyor mu? Örtüşmüyor ise veteriner halk sağlığını koruyamıyorsunuz demektir.
3-Besilik canlı hayvan ithalatı ile ülkeye sokulan hayvanların en az 6 ay sonra kesildiği bilinmektedir.. 6 ay sonra ve besi amacıyla kesilen bu hayvanların sakatatları analiz edilmekte midir. Besilik getirilen ve beslenme sonucunda kesilen hayvanların sakatatları GTHB analiz etmekte midir? Bu analiz sayınız ile ithal edilen besilik hayvan sayısı birbiri ile örtüşüyor mu? Örtüşmüyor ise veteriner halk sağlığını koruyamıyorsunuz demektir.
3-Damızlık canlı hayvan ithalatı ile ülkeye sokulan hayvanların yıllar sonra veya kısırlık, sakatlanma vb sebebiyle çok daha kısa süre önce kesildiği bilinmektedir..Bu hayvanların sakatatları analiz edilmekte midir. Yukarıdaki sebepler ile kesilen damızlık hayvanları sayısını biliyorumusunuz.. Zorunlu kesilen ithal damızlık hayvanların sakatatlarının değil analizini yapmak, istatistiği bile GTHB’nın elinde yok?
Sevgili tüketiciler;
İthal et, ithal besilik, kasaplık canlı hayvan politikaları en mükemmel olduğu söylenen yönetmelikler ile yönetilemez.. Kaldı ki GTHB ithalatın başladığı günden bu yana sürekli ithalat yönetmeliği değiştirmiştir. Veteriner Hekimler Odası et, canlı hayvan ithalatının Mart 2010 tarihinde başlatılacağı günlerde yaptığı açıklamada canlı hayvan ve et ithalatının hayvan-insan sağlığı için ‘’ risk ‘’ olduğunu açıklamıştı.
Siz halen ithal et mi yiyorsunuz?
Siz halen ithal edilen kasaplık, besilik canlı hayvanlardan elde edilen etleri mi yiyorsunuz? Evet mi? Evet diyorsanız:
Deli dana hastalığına yakalandığınızda sizin için de ‘’ öyle ise gömün ‘’ diyecek resmi kurumlarımız.