Orta Direk
Bazen olur ki sanki dünyanın bütün dertleri seni bulmuş gibidir. Öylesine üzerimize gelir ki bütün şansızlıklar, aksilikler sanki boğuluyormuş gibi oluruz. İçine düştüğümüz girdaptan çıkabilmek için her çareye başvururuz. Acaba nerden bir çözüm yolu olabilir diye.
İçimizi bir karamsarlık kaplar gökyüzünü karabulutların sardığı gibi. Omuzlarımız düşer bir hüzün çöker içimize.
Başkalarını göz önüne getirir teselli bulmaya çalışırsın fayda vermez sorunlar senindir sana aittir. Beterin beteri vardır diyerek yine de avutmaya çalışırsın kendini. Elbette beterin daha beteri vardır. Bu halimize de şükretmeliyiz.
Allah insanların içine düştükleri zorluklardan kurtulmak için mutlaka bir çözüm yolu verecektir. Buna inancımızda sonsuzdur.
Çünkü bize sıkıntının karşılığında çareyi verende odur. Sonra şükredersin kendi haline, benden daha zor durumlarda olanlar var diye, doğru olanda budur aslında.
Sonra derin derin düşünürsün ne yaparım nasıl ederim, ya da ne yapmam gerekir diye. Hemen içine bir ferahlık düşüverir elbet Allah büyüktür der geçersin. Gök kuşağının yağmurdan sonra çıktığını hatırlarsın. Her buhranın ardından bir rahatlık olacağına inanırsın.
Çevren deklilere bakarsın onların yaşamını izlersin, sonra kendini sorgularsın acaba ben bu durumu hak ediyor muyum diye. Sonra birine sığınma gereği duyarsın. Sığınacağın varlık ise sadece seni yaratandır.
Çünkü gördüğümüz o insanların pek çoğu hak etmedikleri halde dünya nimetlerinden paylarını almış olan ikiyüzlü sahte insanlardır. Bunlara bakarak asaletini bozmaya hiç gerek yoktur.
Bende kendimi sorgularım hep böyle durumlarda, derim kendi kendime nerde hata yaptım? Yaptığım bir hata da bulamam. Demek ki buyum ancak böyle olabiliyorum. Başkalarına bakarak kadere sitem etmenin de bir manası yoktur.
Hayır, içinde bulunduğum durum beni ilgilendirir çözüm yolunu da ben bulmalıyım. Sıkıntıların adı şekli ne olursa olsun sabırlı olmak daima iyi niyetli olmak insan olma özelliğimizidir. Bu özelliğimizi korumalıyım bende.
Her insanın yaşam biçimi geliri gideri aynı değildir ki başkasına bakıp neden böyle oldu diyebileyim. Kimileri hazıra konmuş, kimileri miras yemiştir. Ama bizim alın terimizin karşılığından başka bir şeyimiz yoktur. Bizler emeğin karşılığını alarak günü kurtarabilenleriz.
Yıllarımızı verdik çalıştık çabaladık, geriye baktığımız zaman elimizde kalan pek bir şey olmadığını gördük çoğumuz. Varlığını sürdürebilmek, ayakta durabilmek ya da zorunlu olan gereksinimleri karşılayabilmek için uğraştık hep. Ne başkalarının malında gözümüz oldu ne başkalarının yaşamını kıskandık.
Bizler kadere razı olup varlığımızı sürdürebildik. Evimize belki sadece ekmek götürebildik çoğu zaman ama helal olandan.
Devletin malına da göz dikmedik, vazifemizi kötüye de kullanmadık. Üzerimize düşen vatandaşlık görevimizi de en mükemmel şekilde yapmaya çalıştık.
Rahmetli Kemal SUNAL derdi ya hani hep “biz orta direk” işte biz onlarız dostlar. Ezildik, üzüldük belki ama başımız dik alnımız aktı hep. Namert’e de boyun eğmedik hiç birimiz, kimseye de el ovuşturmadık. Ağam, paşam diyerek makam mevki peşinden de koşmadık. Velhasıl orta direk bel verse de şükür ayaktayız.