Organik Yumurtada Bile Kanserojen Yabani Ot İlacı Çıktı
Glifosat, dünyada en yaygın olarak kullanılan herbisitlerde yani yabani ot öldürücülerde bulunan aktif kimyasal maddedir ve GDO’ lu ürünlerin yetiştirilmesinde kullanılır.
Kısa adı ANH-USA olan The Alliance for Natural Health USA kendi yaptığı araştırmasında unlu mamuller, kahvaltı gevrekleri ve yumurta gibi çok tüketilen gıdalarda glifosat kalıntıları bulunduğu belirlendi.
ANH-USA tarafından ELISA yöntemiyle analiz edilen 24 yiyecek örneğinin 10’ unda glifosat olduğu gösterildi.
Bunlar içinde unlu mamuller, yumurta, patates, GDO’ suz soya kahve kreması gibi ürünler hatta organik yumurta bile var.
Glifosatın yumurta ve kahve kreması gibi herbisitle doğrudan teması olmayan yiyeceklerde de bulunması bunun yemleri aracılığıyla hayvanlara da geçtiğini ve hayvan dokularında biriktiğini gösteriyor.
Buna göre, glifosatın hayvanlarda olduğu gibi insanlarda da dokularda birikmesi mümkün görünüyor.
Sadece glifosatın test edilmesi aslında olayın büyüklüğünü tam olarak göstermiyor zira ELISA ile gösterilen glifosat miktarında DuPont’ un GDO formülasyonlarındaki N-asetil-glifosat gibi glifosat analogları ölçülemiyor.
Bu analoglar da yiyeceklerde bulunabilir ve insan dokularında biriken glifosat miktarını daha da artırabilir.
Örneklerin çoğunda EPA tarafından tavsiye edilen “müsaade edilen günlük alım” (ADI=allowable daily intake) miktarının altında olmakla beraber bu miktarın doğruluğunun tartışmalı olduğu da unutulmamalıdır.
USA’ da glifosat için ADI günde kilo başına 1.75 mg iken bu değer Avrupa Birliği’nde 0.3′ tür.
Bu araştırma neyi ispat ediyor?
Bu araştırma bize şunları gösteriyor:
BİR: DSÖ tarafından kanserojen olduğu ilan edilen glifosat o kadar yaygın kullanılmaktadır ki doğrudan glifosatla teması olmayan yiyeceklerde bile bulunabilmektedir.
İKİ: GDO’ lu ürünler glifosata dirençli oldukları için bunlara daha yüksek dozlarda glifosat verilmekte bu da GDO’ lu ürünlerde fazla miktarda glifosat bulunmasına sebep olmaktadır.
ÜÇ: Organik gıdalarda bile herbisit bulunabilir.
Glifosat nedir?
Monsanto firması tarafından geliştirilen ve 1974’ den beri Roundup adıyla satılan herbisitte bulunan aktif madde glifosattır.
Monsanto Roundup ile beraber bu herbisitin yüksek miktarlarına direnç gösteren GDO’ lu tohumlar da üretmeye başladı.
Öyle ki ilk olarak soya üretiminde kullanılan Roundup kısa zamanda GDO’ lu kanola yağı, mısır, pamuk, şeker pancarı ve kabayonca tarımında yoğun olarak kullanılmaya başlandı.
Glifosat, 2007’ de ticari tarımda en çok kullanılan, bahçecilikte ise ikinci çok kullanılan herbisit oldu.
Dupont gibi diğer şirketler de kendi glifosata dirençli mahsul çeşitlerini geliştirdi ve GDO’ lu tohumlar soyanın yüzde 94’ ünü ve USA’ da yetiştirilen mısırın yüzde 89’ unu oluşturur oldu.
Glifosatın foyası çıkıyor
Glifosat üreticileri tarafından senelerce insanlara ve yabani hayata zararsız ve biyolojik olarak parçalanan bir madde olarak tanıtıldı.
Emniyetli olduğu gerekçesiyle de ilgili merciler tarafından takibi de yapılmadı.
Sayıları giderek artan bilimsel araştırma bu kimyasalın çevrede yaygın olarak bulunduğunu ve yiyeceklere de karışabileceğini göstermeye başladı.
Dünya Sağlık Örgütü 2015’ de glifosatı International Agency for Research on Cancer aracılığıyla “muhtemel karsinojen” olarak olan etti.
Bu kanserler içinde meme, tiroit, böbrek, pankreas, karaciğer, mesane ve lösemi de vardır.
Glifosat ve analogları insanlar için hormon bozucu kimyasallardır.
Gelelim neticeye
ANH-USA’ nın Başkanı Gretchen DuBeau “Araştırmaya başladığımızda soya ve mısırda eser miktarda glifosat bulacağımızı sanıyorduk ama bu kimyasalın tüm gıda zincirine nasıl yayılmış olduğunu görerek hayret ettik” diyor.
Fazla söze gerek var mı bilmem.
Kaynaklar:
http://www.anh-usa.org/wp-content/uploads/2016/04/ANHUSA-glyphosate-breakfast-study-FINAL.pdf