content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

21 Eki

Ordu’nun Yönetim Metodolojisi Yok

Ordu’nun kalkınma ile ilgili yol haritası yok, daha üzücü olanı buna yönelik bir arayışı da yok, doldur boşalt yöntemlerle şehirleri de Ordu’yu da kalkındıramayız.

Kalkınmayla ilgili tüm kesimlerle birlikte belirlediğiniz, inandığınız ve ezberlediğiniz ortak tespitleriniz, kabulleriniz, rotalarınız olacak. Bu ortak paydaları en az görevliler ve yetkililer kadar halkımız da bilecek, inanacak ve birlikte yürünecek.

Tek tek ele alalım isterseniz

İlimizin tarım politikası, ezberi, yol haritası nedir? Fındık alanları nerede ne kadar büyüyecek? Bahçeler hangi bütçeyle, hangi yöntemlerle nasıl dönüştürülecek? Dönüm başı verim 80 kg’lardan 250 kg’lara nasıl çıkarılacak? (yerelde fındık adına konuşulacak tek konu bu ve fındığın tarafı olanlar sadece bu konuyu konuşmuyorlar, bunun dışında üzerlerine farz olmayan ne kadar konu varsa konuşuyorlar), Rakımdan dolayı verim düşüklüğü yaşanan alanlarda fındığın yerine hangi ürünü, hangi yöntemlerle, hangi bütçelerle nasıl ikame edeceğiz?

Kıymetli okurlarım mesleğim planlama ve bir plancı gözüyle sadece fındık için bile sorulması ve cevapları bulunarak acilen çözüm üretilmesi gereken birçok konu var.

Kivi, patates, çilek, çiçek, yem bitkileri, endemik bitkiler, meyveler ve diğerleri tamamen hak getire, maalesef öyle.

Hayvancılıkta da durum çok farklı değil, bu sektörde hangi ligde olduğumuz çok tartışılır, organize besi bölgemiz yok, organize kuzu bölgemiz yok, serbest yumurta tavukçuluğunda toplam kümes sayısı 100’ü bulmadığı halde pazarlamada sorun yaşıyoruz, zannederim Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün yemekhanesinde tüketilmediği gibi diğer kamu yemekhanelerinde dahi bu yumurtalar tüketilmiyor.

Yaylalar, meralar, yem bitkileri sahipsiz ve plansız, büyükbaş, koyun, keçi, kanatlı ve bunların ürünleri, bu ürünlerin soğuk zincirle markayla buluşturulması vs. tamamen sahipsiz ve hak getire.

Sanayi sektörümüzün de bunlardan bir farkı yok, sektör yok zaten nice zahmetlerle mücadelelerle kurulan yürütülen firmalar var, sektör başka bir şey, kümelenme başka bir şey, ihtisas organize bölgemiz de yok maalesef.

Elimizde bir tek turizm kaldı, bu konuda defalarca yazdım, somut önerilerde bulundum, turizmin tarafları maalesef bir tek telefonla dahi geri dönme nezaketinde bulunmadılar, turizm yönetiminin tarafı olanlara buradan bir kez daha sesleniyorum: doldur boşalt yöntemlerle, flash bir takım projelerle basına malzeme çıkar, kısa vadede medyatik olmak gibi güzel işler de çıkar, uzun vadede memleketimize yazık olur.

Mesela yerli yabancı basını ilimize getirerek, gezdirerek, sunumlar yaparak, bir şeyler yapmış olursunuz ama bu durum kalıcı şeyler üretmez, doldur boşalt hareketlerdir bunlar.

Ulaşım ve Lojistik sektörü, kentleşme ve kent mobilyaları, huzur veren enerji dostu konaklama altyapıları, kentsel kırsal altyapıların kalıcı ve yüzyıllara meydan okuyacak niteliklerde yapılması, toplumların mayası ve özü olan kültür sanat edebiyat, sağlığımızın temeli olan spor, ruhumuzun gıdası olan musiki, her şeyin başı ve sonu eğitim sağlık ve diğerleri...

Nereden başlayalım derseniz “aklın yolu bir” ve çözüm çok net: 19 ilçe ve büyükşehir belediyelerinin kalkınma birimlerini oluşturmalıyız, kalkınma planlarını, sektör master planlarını ve bunların eylem planlarını; tüm taraflarla iç içe ve katılımcı yöntemlerle hazırlamalıyız.

Bu dediklerim kalkınmanın ALFABE’si, alfabe’siz okunmuyor ki, gerisi sonra.

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank