Orası Almanya Burası Türkiye
Yurt dışında çalışana milyonlarca Türk soydaşımız var..Onların yığınla sorunları oluyor.Tabi ki onları takip edip haklarını savunmak zor iş…Çünkü Almanya'yı Fransa'yı telaffuz ederken Türkiye de de yığınla sorunla karşılaşıyoruz.. Sorunlarınızı takip edecek müessesler mi var. Bi esnafla ya da bir kurumla sorun yaşadınız şikâyete gideceğiniz neresi var? Söyler misiniz Hakkınızı savunacak birileri var mı?
En yakın tarih de Yozgat Sanayinde esnafla sorunum oldu şikayet edecek bir mercii arıyorum.Var mı benim derdimi dinleyip o esnafa dersini verecek bir mercii? Bekliyorum hadi? Sorun bunun hesabını? Güle güle yeme çoluğundan çocuğundan çıksın demek yetmiyor ki? Bu adam birilerini yolmaya devam edecek!...Ama yiyemez bunu çok iyi bilsin!
Evet Almanya da hakkını arayan ve hakkını alan bir dostumuzun mektubunu aldım örnek olsun diye sizlerle paylaşıyorum.
HAK VERİLMEZ ALINIR
“Otuz yıla yakın, üyesi olduğum ( kısa adı AOK olan) Alman Hastalık Kasasıyla geçtiğimiz yıl bir problem yaşadım. Belki benim durumumda olan, okurlarımıza faydalı olabilirsem kendimi mutlu hissedeceğim.
...Hanımı ani bir hastalık nedeniyle Stuttgart'da bir hastaneye yatırdık. Anaokuluna devam eden çocuğuma bakmak için evde bir bakıcıya ihtiyaç olduğu için, benim iş yerimden parasız izin alıp kalmamı daha uygun gördüm.
Doktorumun yazdığı evde bakım belgesini (Haushaltshilfe) üyesi olduğum AOK'ya verdim. Bana hanımımın hastalık ve evde çocuğa baktığım zaman süresince, çalıştığım iş yerinden getireceğim kazanç belgesi neticesi yüzde doksan aylığımın ödeneceği bana söylendi. Memnuniyetle hastalık kasasından ayrıldım. Dört hafta evde kaldım. Doktorumun yazdığı (Haushaltshilfe) evde bakım belgelerini çalıştığım iş yerinden aylık kazanç belgesiyle birlikte AOK'ya teslim ettim.
İki hafta sonra benim hesabıma 206 _ geldiğini görünce şoke oldum, hastalık kasasına bizzat giderek, “Bunda bir yanlışlık var, ben bir ay parasız izin aldım. Sizden aylık kazancım bu mu? Yüz elli Euro hastaneye günlüğü on Euro dan on beş günlük ödeme yapmam gerekiyor. Evimin elektrik, su, gaz, çocuklarımın geçimi, bunlar nasıl düşünülmez, bana böyle söylemediniz” dedimse de memur hanım 'benim yapacak bir şeyim yok, böyle hesaplanmış buna razı olacaksın' kabulünden laflar etti.
Ben yetkililere ulaşmaya çalıştım. Daha sonra Esslingen AOK'nın şefine haftalar sonra ulaşma imkânım oldu, tabi telefonla, durumu anlattım. “Beni bekle sana tekrar döneceğim” dediği gibi bir saat sonra beni bağlı bulunduğum Göppingen AOK'dan daha önce görüştüğüm bayan beni aradı.
“Sizden özür diliyoruz,yanlış hesap yapmışız, banka hesabınıza 750 _ daha gönderiyoruz.” dedi.
Ben, benim hesabıma göre bu da az” dedimse de tabi memur verileni söyleneni yapıyor. Teşekkür ederek telefonu kapattım. Ben bu konunun üzerine gittim.. Daha sonra avukatıma giderek durumdan haberdar ettim. Avukatımın yazışmaları sonucu aylığımın yüzde seksenini almış oldum. Hak almak o kadar kolay olmadı, aylar sürdü. Beni ve ailemi üzdü.
Peki bu benim hakkımdı baştan neden ödenmedi.
Hak almak için üyeleriniz mağdur olması mı gerekiyor veya bir avukata gitmesi mi gerekli. Biz Almanyalı Türklerde bir düşünce hakimdi; “derler ki Almanya'da hak kuruşuna kadar verilir, kuruşuna kadar da alınır”
Peki nerede kaldı bu düşünce? Neden benim hakkım verilmedi, aylar sonra avukatım kanalıyla hakkımı aldım. Almanya'da da hak almak artık o kadar kolay olmuyor. Hak verilmiyor alınıyor. Haklarımızı almak için korkmayalım mücadeleye kanunlar çerçevesinde devam edelim.”