Onur Mücadelesi
Onursuz bir adam çıkıyor, büyük bir camiayı bir avuç paraya değişiyor. Ama biz yılmıyor onur mücadelesi veriyoruz.
*
Yönetim oluşturuyoruz, yönetimde kafasına göre takılan ve birilerinin gazıyla hareket eden birileri çıkıyor. Ama biz bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda yönetici kenetlendik onur mücadelesi veriyoruz.
*
Ankara Adliyespor’la maç yapıyoruz. Adliyespor’un başkanı savcı, maçın hakemi bir avukat yani hukuk ve insanlık ayıbı işleniyor. Avukat olan hakem “meslektaşlarımın maçına beni vermemeliydiniz, bu maça hakemlik yapamam” deme onuruna sahip değil maalesef.
Sizce bu hakem tarafsız olabilir mi? olamıyor ve maçı katlediyor. Ama biz yılmıyoruz onur mücadelesi veriyoruz.
*
Orduspor’a geçmişte katkı vermiş ancak 10 aydır bir kuruş vermemiş birileri çıkıyor, “bir önceki yıl taahhüt ettiğim 300.000 TL’yi verseydim hem futbol hem de basketbol takımları düşmeyecekti” diyemiyor.
Kulübü camiayı yok sayıyor, yönetime verip veriştiriyor, insanları parasızlıkla suçlayarak aşağılıyor. Kulübe yardım yapmak isteyen insanlarda bu mesajları okuyarak birileriyle karşı karşıya gelmek istemeyerek ya yardım yapmıyor ya da ismim geçmesin diyor.
Ama biz Allahtan başka kimseden korkmuyoruz, cebimizde haram para bulundurmuyoruz ve onur mücadelesi vermeye devam ediyoruz.
*
Bayan basketbol takımımız Mersin BŞB Gelişim takımıyla maç yapıyor. Maçın hakemi komşu ilden yani Adanalı ve ilk yarıyı katlediyor. Gözlemci bile verilen kararlara hayret ediyor.
Buna rağmen çocuklarımız sahaya yüreklerini koyuyorlar. İlk yarısında 16 fark yediğimiz maçta 5 sayı farkla mağlup oluyoruz.
*
Yılmak yok, ümitsizlik yok, alın teri var mücadele var onur var. Bu çocukların başı her zaman dimdik olacak. Vicdanlarını avutmak için bir sürü hikâye uyduranlar, size söylüyorum daha çok içiniz sızlayacak, başınız hep eğik gezeceksiniz. Kendinize hikâye uydurmak ve avunmaktan vaz geçin
*
Kulübün yolunu bilmeyen yöneticiler, sahipsiz bıraktığınız bu camianın ahı sizleri hep takip edecek. Zaman gelecek bu tavrınız utanç vesikası olacak. Basında çok gözüken ancak uygulamada hiç bir şey yapmayanlar hanesine yazılacak ve oraya kazınacaksınız. Size bu onurlu mücadelede yer almak nasip olmayacak…
*
8 takımımızla mücadele ediyoruz. Sporcularımızın hepsi bu sokağın çocukları ve her biri bize göre Stancu’dan daha değerli. Hector Cuper’e, Stancu’ya verdiğimiz değeri kendi çocuklarımıza yerli teknik ekiplerimize veremez isek zaten bir yere varamayız.
*
Şimdi her vatandaşımızın onurlu mücadeleye destek olma zamanı. Yani 5 TL vereceğiz, maçlara geleceğiz. Böylelikle hem katkı vermiş hem de safımızı belli etmiş olacağız.
*
Takımın hangi ligde olduğunun önemi yok. Bu takım yabancıların tekelinde iken süper ligde olsa ne kıymeti var ki. Bu takım bizim çocuklarla yürüyor, yani şimdi bizim ligde.
*
Kıymetli okurlarım sporu; sağlık için, ahlaklı düzgün düzenli insan yetiştirmek için yapıyoruz. Ancak bu işin bir yönü. Diğer yönü ise zevk almak ve zevk vermek. Yani seyircimizin maça gelmediği bir takımda yaptığımız işler yeterince anlam kazanmıyor.
Güzel oyun ortaya koyarak (futbol basketbol voleybol) galip gelmek istiyoruz. Ancak bunları yaparken ne kadar insanın sevincine mutluluğuna huzuruna katkı verdiğimize de bakıyoruz.
Temel düsturumuz “takımlarımız için bir sporcu daha yetiştirmek, seyircilerimiz için bir fazla insanı daha güldürmek”.
*
Mesajlarımız aslında net:
- Orduspor’umuza birileri darbe yapmaya çalışıyor, bu asla kabul edilemez.
- 67 ruhunu uzun zaman sonra ilk defa yeniden yakalıyoruz, bunu birlikte başarabiliriz.
- “Spor yoluyla bir fazla doğru insan” temel hedefimiz.
- Spor yoluyla bir fazla insanın mutluluğuna katkı vermek temel düsturumuz.
- Siz maça gelmezseniz yaptığımız iş anlamını yitiriyor, kendimizi kötü hissediyoruz.
- Kimsenin saygı sevgi çerçevesinde Orduspor’umuzu eleştirmesinden rahatsızlık duymuyor, bilakis konuşuluyor olmaktan keyif alıyoruz. Sadece tek bir isteğimiz var: maçlara gelin…
