Önlenemeyen Korsana Karşı 11 Ekim de Hayır Mitingi
Sonunda istanbul’un sarı taksileri de patladı. Aileleri ile ekmek ve hak mücadelesi için Çağlayan Meydanı'nda toplanarak seslerini Ankara’ya haykıracaklar..
Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyük Taksi kuruluşu unvanına sahip Atatürk Havalimanı Taksiciler Kooperatifi öncülüğünde, 11 Ekimde Çağlayan Meydanı'nda, Resmi kayıtlı taksilerin 3 katına ulaşmış olan Korsan Taşımacılığa karşı sabırları tükenen taksiciler büyük ses getirecek dev bir miting düzenleyecekler..
İstanbul’un toplu taşımında İETT ve Dolmuşlardan sonra 3 sırayı alan sarı taksiler eski kazançlarının olmadığını iddia ederek sokağa döküldüler…
Tabi İstanbul’da Toplu Ulaşım dünyada emsali görülmemiş bir ranta sahip. Çarpık kentleşmenin getirdiği evi ile işinin farklı bölgelerde olması beraberinde sabit ve yüksek bir para kazanç kapısını ortaya çıkartıyor. Belediye otobüsleri bunun bir kısmını karşılarken her geçen gün nüfusu artan İstanbul un taleplerini karşılamakta zorlanıyor…
Dolmuşlarında keza yasak olmasına rağmen yine de ayakta yolcu aldığı halde sabah akşam insanlar işine gitmekte zorlanınca mecburen taksilere binmek zorunda kalıyor..
İşte bu aşamada devreye giren taksiler bile yeterli gelmiyor. Çünkü vatandaş taksiye binmekte de zorlanıyor.
Taksiye binmenin esası eskiden rahat gitmek içindi. Bir yerden bir yere ailenizle veya tek olarak biraz fazla ücret ödeyerek rahat ve hızlı giderdiniz. Şimdi bu iki özellikte sıfırlandı. Çünkü İstanbul un yoğun trafiğinde gideceğiniz yere istediğiniz zamanda gitmek artık çok zor.
Diğeri ise, bir yatırım aracı olarak kullanılan sarı taksilerin taşıma ücretlerinin sürekli artması insanlara artık pahalı gelmeye başladı. Zira sayısı sınırlı olan sarı taksi 3 el değiştirmekte.
Yanı. İlk elde Plaka sahibi kiraya vermekte, kiralayan ise şoför kiralayarak 3 cü bir şahsı çalıştırmakta. Dolayısıyla bir plaka 3 aileyi geçindirmektedir
İşte 11 Eylül deki protestonun asıl nedeni buradan başlıyor.
3 aileyi geçindirmek zorunda olan sarı taksilerin geliri düşünce kıyametin kopması kaçınmaz oluyor.
Yaptığım araştırmalar sonucunda Korsan taksinin asıl çıkış hikâyesi ise şöyledir.
İstanbul da emekli olan bir vatandaş ne iş yapayım diye düşünürken önce bir taksi çekiyor altına. Ardından kapısının önündeki taksisiyle eş dostu sağa sola götürmeye başlıyor. Sonra mahalleyi taşımaya başlıyor. Derken bir piyasa oluşuyor. Böylece Emekli vatandaşında yeni bir işi olmuş oluyor. Binen yolcu içinde cazip gözüküyor, çünkü evinin önünden alıp gideceği yere daha ucuz fiyata gitmiş oluyor..
Bir iki derken bir anda sayıları sarı taksilerin 3 katına çıktığı söyleniyor.. Sarı taksi adetinin 18.000 civarında olduğunu düşünürsek 3 katı korsan taksi tabiî ki korkunç bir rakam.
Korsan taksi İstanbul da çığ gibi büyüyerek İstanbul un toplu taşımından pay alır hale gelince de Sarı Ticari Taksileri tehdit eder duruma geliyor.
Burada dikkat çeken çok önemli 2 noktanın Vatandaş farkında değildir.
1) Korsan taksiler vergi ödemez… Vergi bir ülkenin en temel yapısıdır. Okuldur, Hastanedir, Yol dur, Askerdir, Polisdir. Yani Devlettir. Vergi kaçırdınızsa bu bir suçtur.. Dolayısıyla da vergisini ödeyen namuslu vatandaşın konuşma hakkı vardır.
2) Korsan taksinin Sigortası yoktur. Özellikle ülkemizde her yıl savaşdan daha çok insanımızı kaybettiğimiz trafik kazalarında sigorta çok önemlidir. Yolculuk yaptığınız taksi kaza yaptığındaki ölümlü yada yaralı kazalarda sarı taksilerin kişi başına 250 milyara kadar bedel ödemektedir. Fakat korsan takside böyle bir şey olmadığı için Allaha emanet gidiyorsunuz.
Bende bir İstanbullu olarak vergi kaçıran ve Sigortası olmayan korsan taksiye karşı hepimizin hayır demesi gerektiğini düşünüyorum..
Diğer taraftan da yetkili makamların sarı taksi plakasının bir yatırım aracı olmaktan çıkartılarak, vatandaşın binebileceği daha makul ücretlerde taşıyacak seviyeye çekilmesini bekliyoruz.
70 li yıllardan beri ipini koparan soluğu İstanbulda almasaydı veya basiretli yöneticiler tarafından aldırılmasaydı zaten ülkemizdeki sorunların yarısı şimdi yaşanır ve konuşulur olmayacaktı.
İstanbul şehir değil kocaman bir köydür bence
Sorunlarını çözebilmek için önce İstanbula göçün en az 10 yıl durdurulması gerek. Ama ucuz işçi manyağı olmuş bazı kesimler buna dayanamaz bence ve sorunlarda asla çözülmez İstanbulda. Kimse kendini kandırmasın
Ekim 10th, 2009 at 08:01Taksiciyim orada idim bir adet canlı yayın aracı yoktu sanatçı ayarlamışlar sanatçılar playback yaptı 🙂 fahrettin beyin başkan adayının abisi korsan taksici çıktı sadece rumeli tv yayınladı hemde gizli kamera ile 🙂 kartal dörtyol taksi başkanı konuştu konuşamadı yazı hazırlamıştı okuyamadı 🙂 ama okuyamayanlar iki kelimeyi bir araya getiremeyenler çobandı bizler kuzu zaten mecliste yasa hazır 1 ay sonra çıkacaktı onlarda bunu biliyor ama bundan rant yapmak istediler olmadı.;)
Ekim 12th, 2009 at 01:31