Önce Uzan dı, Sonra Gül dü, Sonuçta Düşündür dü!
ÖNCE UZAN DI, SONRA GÜL DÜ, SONUÇTA DÜŞÜNDÜR DÜ!
2002 genel seçimleriydi.
Birden bire Cem Uzan liderliğinde “Genç Parti” adıyla yeni bir siyasi parti çıktı ortaya. Neredeyse her gün ve bir başka şehirde mitingler yapıldı. Mitinglerde, Cem Uzan’ın, elini sürmediği, öpüşmediği, terini bulaştırmadığı, tokalaşmadığı kimse kalmadı. Bazı medya organları “Genç Parti” pompalaması yapıyordu sürekli olarak. Oysa partide Cem Uzan haricinde, bırakın siyasetçiyi, tek bir tanınmış sima da yoktu, var olanlar halk tarafından hiç bilinmiyordu, tanınmıyordu. Daha sonra bu partiye ünlü türkücü İbrahim Tatlıses katıldı, böylece partide tanınmış sima sayısı ikiye çıkmış oldu.
İ.Tatlıses’in türkü söylediği mitingler bitti, sandık başına geçildi. Sandıklar çok kısa süre içerisinde açıldı, oylar sayıldı, sonuçlar gece yarısını bulmadan açıklanıverdi; % 5…
40-50 miting, harcanan milyon dolarlar, el sürmeler, şak şaklar, söylenen türküler ve elde edilen % 5’lik büyük bir başarı…
Parti programı yok, tanınmış, bilinmiş, inanılmış tek bir siyasetçi yok. Sadece, karşılanamayacak, yerine asla getirilemeyecek son derece abartılı, hayali büyük vaatler var. Peki, kim suçlu? Oy verenler mi, her gün poh pohlayan, saatlerce görüntülerini bilerek veya bilmeden yayınlayan basın yayın organları mı? Yoksa, ortada gerçekten büyük bir başarı mı var!
Cem Uzan bugün nerede? Yurt dışında, kaçak, aranıyor. Bugün seçime girse 50-100 oy alabilir mi?
Gerçekten garip bir ülkede yaşıyoruz veya bir şekilde yaşatılıyoruz.
Görünen o ki, yaşatılmaya da devam ediliyoruz…
Önce Uzan dı, şimdi Gül, yani Sarıgül…
“Türkiye Değişim Hareketi” adlı yeni bir parti ve lideri Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül…
Sarıgül’den başka tanınmış tek bir sima yine yok, ancak bu sefer türkü de yok, türkücü de. Tek var olan, bilerek veya bilmeyerek poh pohlayan, sürekli pompalayan, bilinen o malum basın.
Yine, bu malum basına göre Sarıgül almış başını gidiyormuş, şimdiden % 5’leri geçmiş bile, barajı her an aşabilirmiş!
2002’de Uzan çıkartıldı, % 5 oy kazandırıldı, oylar bölündü, atı alan Üsküdar’a geçti.
Önümüz yine bir seçim dönemi ve bu kez Sarıgül çıkartılıyor, yine aynı senaryo oynanıyor. Aynen Uzan’da olduğu gibi Sarıgül’ü de eleştiren, olayların farkına varan tek kimse yine yok, yine yok.
Sarıgül’ün okyanus ötesine gittiği ve oradan icazet aldığı söyleniyor. On’larca miting için yapılan milyon dolarların malum birileri tarafından karşılandığı söyleniyor. Öyle ya, harcanan ve harcanmaya da devam edilen büyük bir para var ortada. Bu kaynak nereden geliyor, nereye akıtılıyor? Çok daha önemlisi, hatta en önemlisi; “ne amaçla” akıtılıyor! Amaç, direkt mi, yoksa dolaylı mı! Bence dolaylı,
anlayan anladı…
Seçimde ve sonrasında Sarıgül ne olur?
Bu bilinçli pompalamayla belki % 5’i geçer, aynen Uzan gibi O da, bir anda ortadan kaybolur, silinir gider ve böylece yine atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş olur!
Sabahattin Talu
sabahattintalu@gmail.com
Tarihin tekerrür olması ne dramatik bir durum değil mi?
Güzel tespitlerinize katılıyorum. Dün nasıl Ö. Dinçer hakkında GENSORU görüşmeleri gündemdeyken, gündem birden "peygamber" tartışmasına döndü, aynı şekilde, iktidar belki de bu seçimde iktidardan düşürülecekken, genç partide olduğu gibi, sarıgülün partisi ile muhalefeti bölünerek yeniden iktidar devam edecek.
Şubat 5th, 2010 at 08:28Belki de milyonlarca kişi yine İÇİ BOMBOŞ OLAN BİR GÜL HAREKETİNİN peşinden boş yere koşmuş olacak.
Yazık ki ne yazık...
Toplum bu kadar balık hafızalı olunca oltalara kızmanın alemi var mı ?
Tespitleriniz çok yerinde tespitler.
% 38 den daha da aşağılra uyuvarlanmış bir AKP maalesef % 62 lik bir kitleyi daha da bölerek iktidarda kalmanın şeytanlıklarını planlıyor.
AKP % 25 e bile düşse yine iktidar olup % 75 e tahakküm edecek ve buna da demokrasi denilecek.
Böyle demokrasinin içine.....
Şubat 5th, 2010 at 11:36