Önce Bir Taharet Almasını Öğren de…
Sapla saman birbirine karışır ama, din ile imanın, ilim ile âmelin birbirine karışması ve milletin vekili seçilen zavallı cahillere kadar dibe inen bir zâfiyetin varlığı, düşündürücü ve üzücü olmaktadır.
Osmanlı ruhunun, Medine Işığının devamı, mirasçısı, son karakol, son kale Anadolu toprakları ile bütünlüğünü bozmak, karanlık emellerini tahakkuk ettirmek, Megal-e İdeayı gündemden düşürmemek gayreti içinde olan zavallılar, akl-ı evvel besleme cüceleri, kargalar ve kör yarasalar eksik değil aramızda…
Acı bir gerçek olarak bu milletin parasını alan, göbeğini şişiren, dokunulmazlığı bulunan, sözüm ona milletin vekili olarak parlamentoya giren bir TUNCELİ Milletvekili Hüseyin Aygün, TBMM’de Cemevi istemiş ve Aleviliğin bir din olduğunu yumurtlamış.
Zaman zaman böyle zırvalar, hazırlanan senaryo ve oyunlar gündeme gelir, milletin nabzı yoklanır. Aleviliğin ‘A’ harfini bilmeyen böyle yobazlar, devirimciler; Alevileri kullanarak,piyon yaparak, zavallıları, çocuklarını sokaklara döker, devletin polisini taşlatır, milletin malını kırar/döker/çalarlar…Yurtları ateşe verir, bankaların, işyerlerinin camlarını kırar, kaldırım taşlarını söker, sokakları savaş alanı haline getirirler.
Camileri kışlaya çevirmekle.. Dahası var; hayvan barınağına çevirmekle sabıkalı CHP'nin Tunceli milletvekili bu adam:"Alevilik bir dindir, ibadeti cemdir, ibadethanesi cemevidir" diye konuşuvermiş…
Yeni Akit gazetesinde Ali Karahasanoğlu kardeşimizin belirttiği gibi: “Bazı dindarların ağzı açık okuduğu, bazı dindarların/tesettürlülerin de, köşe yazılarını yayınlatınca, büyük bir iş başardıklarını sandıkları Taraf Gazetesi de, manşetine yerleştirmiş. "Alevilik dindir, ibadeti cemdir."Hüseyin efendinin de, Taraf'ın ateistlerinin de boylarından çok büyük laflar bunlar..
Hani sorsa birisi, "Alevilik din ise, peygamberi kim?-İbadeti cem ise, bunun yazılı olduğu kitabı ne?-İbadethanesi cemevi ise, ibadetin yapıldığı vakit ne?" ve diğer sorular.
Aleviliği ateizme alet edenler, kestirmeden Marksistliklerini ilan etmiştiler zaten. Onlar, Marks'ın izinden gidiyorlar.. Kimse de onları Alevi saymıyor zaten..Ateizm ile, Alevinin ne işi olabilir ki? Peki Marksizm’i reddederek; "ibadet", "din", "ibadethane" kavramlarını kullanan bir kişi, Aleviliği İslam'dan ayrı göstermeye kalkışıyorsa ona ne demeli?
Alevilikte, İslam'ın vazgeçilmezlerinin yerinde ne var?" diye sormalı.Yaratıcı olarak kim kabul ediliyor? Peygamber olarak kim kabul ediliyor? Kutsal kitap olarak, ne kabul ediliyor?
Bunların hiçbirisinde, İslam'dakinden farklı bir kavram yok mu?
Alevi de Hz. Muhammed(sav)'i peygamber kabul ediyor... Allah'ı tek yaratıcı kabul ediyor.. Kur'an-ı Kerim'i kutsal kitap olarak kabul ediyorsa.. Sadece bazı tali noktalarda farklı iddialar varsa..İslam'ın içinde, bir mezhep işte..
O zaman sorayım, hem Dersimli Hüseyin'e. Hem de ateistlerin Taraf'ına..Diyelim TBMM'de bir cemevi açıldı. Bu hangi ihtiyaca cevap verecek?Hemen atlayacaklar: "Cami hangi ihtiyaca cevap veriyorsa, o ihtiyaca cevap verecek!"Kafaları bu kadar çalışır çünkü..
Sosyolog geçinirler, sosyolojinin 'S'sini bilmezler."Din bilimi okuduk" derler, dinin 'D'sini bilmezler.
Hemen cevaplayalım..
Cami; 5 vakit namaz kılınma ihtiyacına cevap verir. Vakit namazlarının camide kılınması farz değildir ama, günün değişik beş vaktine yayıldığı için, zaten mutlaka bir yer tahsisi gerektiğinden, o yer cami olarak kabul görüyor.
Çalışma günü içindeki Cuma namazının cemaatle kılınması zorunlu olduğundan, iş alanları içinde cami kesin bir ihtiyaç. Belli zaman diliminde, belli bir ibadetin yapılması gerektiğinden, cami çok kesin bir ihtiyaç. Peki, cemevi böyle mi?
Diyelim TBMM'ye cemevini açtık. Söyleyin bakalım, hangi ay, hangi gün, hangi saatte, cemevinde hangi ibadeti yapacaksınız? Var mı bunun bir kuralı? "Yok, biz istediğimiz zaman cemevinde cem yapacağız" mı diyeceksiniz? O zaman ben de size derim ki, "İstediğiniz zaman olabilecek bir ibadetse bu, TBMM'de niye açıyorsunuz ki?"
Ali kardeş böyle mantıklı sorular soruyor, mantıklı cevapları da kendi veriyor. Aygün gibi
akl-ı evvel cüceler; ne anlar ilimden, ne bilir imanı, dini/imanı, İslam’ı…CHP. Zihniyetinden başka ne beklenir ki?...
Yapmış olduğu bu çıkışla Alevilerin de tepkisini çeken Hüseyin Aygün'e tepki ve eleştiriler devam ederken, bir eleştiri de kendi partisinden geldi. CHP İstanbul Milletvekili Sabahat Akkiraz, Twitter hesabından yapmış olduğu açıklamada Aygün'ün Alevilikle ilgili sözlerini eleştirdi.
Akkiraz: "Aleviliğe din demek, büyük bir yanlış ve provakasyondur ki; Dün Alevilere kafir diyenler ile hiçbir farkınız kalmadı. Alevilik sadece duygunun, ruhun inancı değildir; Akıl ve mantığın inancıdır. Bunu bilmeden, hesaplamadan Alevilik konuşmak Alevilere saygısızlık. Sapla saman karışınca bu din özgürlüğü olmuyor. Ben tüm hayatım boyunca cemevleri için mücadele ettim. Ama bir kez bile bilimin ve inancımızın ışığını terk etmedim. Onu günlük prim yapma aracı olarak kullanmadım. İnancımız her şeyin üzerindedir. Ama birileri dün olduğu gibi bugün de inancımızın üzerinde tepinecekler ve halkın aklını karıştıracaklarsa buna da izin verilemez." dedi.
Gerçi Akkirazların, Karakirazların hali, yönü, ideal ve ideolojileri belli ya…Al birini, vur ötekine…
Taharet almasını bilmeyenler “Hadesten taharet/Necasetten taharet” i ne bilsinler?