Omega 3 Haplarını Çöpe Atın
İnsanlara da meslekdaşlarıma da vitaminlerle, antioksidanlarla, besin destekleriyle, bağışıklığı kuvvetlendiren ilaçlarla sağlıklı yaşamanın mümkün olmayacağını bir türlü anlatamıyorum.
Ne oluyor?
Amerika’ lı araştırmacılar haklı olduğumu göstermek için çalışma üstüne çalışma yapıyorlar.
Neurology isimli tıp dergisinde yayınlanan araştırma da balık yağı hapı içmenin veya bol balık yemenin “zihin” üzerine bir etkisinin olmadığını ortaya koydu (1).
Araştırma, Kadın Sağlığı Girişimi (U.S. Women’s Health Initiative) çalışmasına dâhil, düşünce ve hafızaları başlangıçta normal olan 65-80 yaş arası 2.157 kadın üzerinde gerçekleştirildi.
Başlangıçta alyuvarlardaki omega-3 seviyeleri ölçüldü; bu değerler kadınların son iki ay içinde aldıkları omega 3 miktarlarını yansıtıyordu.
Kadınlar ortalama olarak 6 sene süreyle, senede bir düşünce ve hafıza ile ilgili yedi farklı test yapılarak takip edildi.
Alyuvarlardaki omega-3 (DHA + EPA) seviyeleri ile zihinsel ölçümlerin başlangıçtaki ve zamanla değişimleriyle olan ilişkileri değerlendirildi.
DHA: docosahexaenoic acid EPA: eicosapentaenoic acid
Demografik, klinik ve davranış karakteristikleri için düzenlemeler yapıldıktan sonra, omega 3 seviyeleri ile demansları olmayan kadınlarda yaşlanmayla ilgili zihinsel fonksiyonlar arasında şu ilişkiler tespit edildi:
BİR: Omega-3 değerleri yüksek olanlarla düşük olan kadınlar arasında ilk testlerde düşünce ve hafıza bakımından herhangi bir farklılık bulunmadı.
İKİ: Her iki grup arasında ne kadar hızlı düşündükleri ve altı sene boyunca hafızalarındaki azalma bakımından da bir fark yoktu.
ÜÇ: Sadece omega 3 değerleri yüksek olan kadınların ince motor hızları ve sözle akıcılıkları biraz daha iyi idi.
Omega-3 elbette gerekli ama…
Omega-3 yağ asitleri sağlıklı olmamız ve hastalıklardan korunmamız için elbette “olmazsa olmaz” besin ögeleridir ve vücutta üretilmedikleri için de dışarıdan alınmaları icap eder.
Omega-3 yağ sitlerinin vücudun ihtiyacından az alınması elbette bir takım sorunlar yaratabilir çünkü bunlar enflamasyonu önler, kan basıncı ve trigliseritleri düzenler, beyin gelişimi ve zihinsel faaliyetler ile kalsiyum ve D vitamini alımı için gereklidir.
Yağlı balıklar, keten tohumu, ceviz, badem, arı poleni, yumurta ve bazı algler önemli omega-3 kaynaklarıdır.
Bu araştırma, omega-3 yağ asitlerinin “gereksiz olduğunu göstermiyor”; tek başına kan omega-3 değerlerinin düşünce ve hafıza fonksiyonları için belirleyici olmadığına işaret ediyor.
Omega-3 için tespit edilen bu sonuç, diğer besin ögeleri (vitaminler, antioksidanlar, mineraller vb) için de geçerlidir.
Sadece tek bir parametreye bakarak sağlık ve hastalık hakkında değerlendirme yapmak doğru değildir.
Daha önce de omega-3 haplarının kalp hastalıklarından korunmada işe yaramadığı, prostat kanseri riskini artırdığı da tespit edilmişti (2, 3).
Gelelim neticeye
BİR: Omega-3 elbette vücudumuza dışarıdan girmesi gereken bir besin ögesidir ama güvenli gıdalarla doğru beslenenlerin bunu hap olarak almaları icap etmez.
İKİ: Omega-3 hapları herkese değil, sadece özel durumlarda ve çeşitli sebeplerle sağlıklı beslenemeyenlere verilebilir.
ÜÇ: Omega-3 yağ asitleri, haftada 1-2 kez balık yiyerek ve diğer besinlerle yeteri kadar alınabilir; üstelik bu sayede bu yiyeceklerde bulunan protein, vitamin, mineral ve diğer besin ögeleri de alınmış olur.
DÖRT: Tek bir parametreye bakarak ne zihin ne kalp ne akciğer ve ne başka bir organ veya sistemin sağlığı hakkında yorum yapılamaz.
BEŞ: Haplarla, sağlıklı olmak ve hastalıklardan korunmak mümkün değildir. Bunun için kaliteli gıdalarla doğru beslenme, yeterince hareket, düzenli uyku, sigara-alkol ve stresten uzak bir hayat tarzının benimsenmesi gerekir.
ALTI: Omega-3 hapı için diyenler de, tıpkı kolesterol hapı için diyenlerle veya kilo ya da vücut kitle endeksi üzerinden sağlığı değerlendirenlerle aynı yanlışı yapıyorlar.
KAYNAK
1. http://www.neurology.org/content/early/2013/09/25/WNL.0b013e3182a9584c.abstract
2. http://www.reuters.com/article/2013/09/25/us-omega-3s-idUSBRE98O14120130925