Ölmeye Değil, Yaşamaya Can Atalım
Hiç kimse, Kürtler'in yıllardır çektiği eziyeti, zulmü inkâr edemez. Zaten inkâr etseniz bile onun varlığını/yaşanmışlığını ortadan kaldıramazsınız. Köyleri yakılıp yıkıldı, kimlikleri yok sayıldı. Dilleri yasaklandı. Hem siyasî irade hem de tabiat onları vurdu onları yıllarca. Ne doğru düzgün okuyup adam olabildiler ("adam olmak" okumakla ne kadar alâkalıysa artık) ne de tarım ve hayvancılık da ilerleyebildiler. Doğru düzgün yolları, okulları, fabrikaları olamadı o bölge insanının.
Nifak tohumları, siyasî ve sosyal adalet boşluğunun olduğu bu topraklara kolayca ekiliverdi. Önce bir "düşman" icat edildi; sonra düşmanın özellikleri her iki taraf için de ayrı ayrı tanımlandı. Milyonlarca can, gerçekten neden ve niçin öldüklerini, öldürüldüklerini bilmeden hayatlarının baharında "şehit" oldular yıllarca. Karşılıklı analar ağladı.. Nişanlılar karalar bağladı. Belki birçoğunun bir yari bile olmadan, toprakla gerdeğe girdi.
Daha çok ölmenin, daha çok öldürmenin; kötülükte yarışmanın yıllardır kim, ne faydasını gördü?
Oysa ki şimdi bir şans var elimizde..
Evet tüm horlanmışlıklarına, haklarının gasp edilmesine, işkence görmelerine, ölmelerine ve öldürmelerine rağmen yine de bu barış yolunda en büyük görev şu anda Kürtlerin siyasi temsilcisi şeklinde görünen BDP'ye düşmektedir.
Her ne kadar bu oluşumun sembolü olan Abdullah Öcalan olsa bile seçim öncesi ve sonrası yaşanan gelişmeler BDP içinde Öcalan'dan bağımsız bazı tavırların olduğunu gösteriyor bize. Dolayısıyla her kim olursa olsun, gizli saklı pazarlıkların peşini bırakmalı bu barış için.. İçlerinden kim buna ön ayak olursa, tarih onun adını altın kalemle yazacaktır.
BDP istediğini elde edemeyince "yakarız bu gezegeni" şımarıklığından kurtulup, çözüme odaklanarak, -her halûkârda- siyasetin içinde kalıp, siyasetten asla vazgeçmeyeceklerini gösterip, hedefine adım adım ilerlemeyi seçtiği takdirde, bu kriz -her şeye ve herkese rağmen- aşılacaktır.
Görünen o ki, ne Kürtler PKK, KCK, BDP adına ölmekten vazgeçiyor, ne de onlara karşı (Türk/Kürt/Laz/Çerkez vs) askerler gözden çıkarılmaktan vazgeçiliyor.
Karşılıklı "ölürüm, öldürürüm; yolumdan dönmem!" lüksüne artık bu toprakların insanlarının bir dur demesi gerekmetedir.
Ölmenin bu kadar ucuzladığı bir memlekette yaşamak son derece pahalı bir hâl aldığına göre, ancak ölmeye değil, yaşamaya can atan insanlarla bir diyalog ortamı başlayacak ve devam edecektir. Yeter ki iyi niyetimizi muhafaza etmeye devam edelim.