content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

01 Eki

Oh Bee, Türkiyem Ne Ala Memleketsin Sen!!!

365 günün 115 gününü yasal tatil yaparak geçiren resmi çalışanlar ile nerede ise yılın tamamını yatarak bedavadan geçiren sade vatandaşların yüzünden Türkiye'nin tam bir tembeller ülkesi haline geldiği ve getirildiği ortada. Gerek yasal gerekse Yüce meclisinde katkılarıyla özel verilen derken bir yıl boyunca yapılan tatillere bakıldığında ayda 20 gün olmak üzere, yılda 250 gün, bu rakam bazı yıllarda 200'e bile düşerken, Türk halkının tembelleşmesi gayet doğaldır. Biz kalınmakta olan ülkeler kategorisinde olan ve basiretsiz sevk ve idarecilerin de katkılarıyla yatan ve yatmaya alışan ve hatta bu şekilde alıştırılan bir ülke olarak onca uyuşukluğa ve tembelliğe göre nasıl ayaktayız anlamak mümkün değil. Halkın büyük çoğunluğu nerede ise el açmaya muhtaç durumda olmasına karşın bizim idarecilerimiz hala tatili uzatmanın gayret ve çabası içinde olabiliyor pes doğrusu.

İşte bugüne kadar işbaşına gelen ve hala gelmek için gayret sarf eden sevk ve idarecilerimizin yüzünden T.C devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Milletin ve Devletin efendisi olarak nitelendirdiği ne köylü kaldı nede efendi! Herkes "Armut Piş ağzıma düş" demeye başladı, ama nereye kadar işte orası belli değil!

Kamu çalışanları, 2008 yılında hafta sonlarında 104, milli ve dini bayramlarda da 11 gün olmak üzere toplam 115 gün" Üzüm Üzüme baka baka kararacağına göre, resmi çalışanlar öyle yaparlarda sade ve özel çalışan vatandaşlar bunlarda aşağı kalırlar mı.Onlarda geçmişte olduğu gibi bugünde haklı olarak" İmam cemaat" misali ömürleri boyunca tatil yapıyorlar ve yapmaya devam edecekler.

Yasal izinler, özel günler geceler ve hafta sonlarının yanı sıra, milli ve dini bayramlar, kamu görevlilerinin fazladan tatil yapmalarına imkân sağlıyor. Hafta sonları, milli ve dini bayramlar dolayısıyla 2008'in Ocak ayında 9, yani her yıl içinde yer alan, Şubat ve Temmuz aylarında 8'er, Mart, Mayıs, Ağustos ve Kasım aylarında 10'ar, Nisan, Haziran ve Eylül aylarında 9'ar, Ekim ayında 11, Aralık ayında ise 12 gün olmak üzere kamu çalışanları 115 gün resmi izinli oldular ve bu hak etmedikleri izinleri babalar gibi kullandılar ve bundan böyle de tatil konusuna belli bir düzenleme ve kısıtlama getirilmez ise yine "eski Hamam, eski tas" misali tatiller furyası devam edecek.

Yılbaşı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı hafta içine rastlayan günlerde, 30 Ağustos Zafer Bayramı ise cumartesi günü kutlandı. 19 Mayıs'ın Pazartesi gününe denk gelmesi nedeniyle bu günü hafta sonuyla birleştirip 3 gün tatil yapma imkânı bulan çalışanlar bol bol tatil yapıyorlar.

2008 yılında Pazartesi günü olan Ramazan Bayramı tamam Kurban Bayramı sonrasındaki Cuma günü Bakanlar Kurulu tarafından idari izin ilan edilirse, çalışanlar iki bayramda da 9'ar gün tatil yapacak.

Türkiye ne ala, ne kadar güzel memleket. Yan gelip yat gölgede, yatarak almaya devam et Türkiye'de. Bize de böylesi yakışır.

Ancak yatarak, ter akıtmadan kim ya da hangi insanlar kazanmışlar ve ülkelerine de kazandırmışlar. Yatarak kazanıla ve rahat bir hayat sürdürülen ülke ve insanların olduğu bir yer varsa, hatta buralardan haberdar olanlarda içimizde ise bize de haber versinler, bizlerde bilelim. İnternetten gördüğümüz ve okuduğumuz kadarıyla 9 günlük bayram tatiline nasıl olduysa 70 milyonda bir kişimiz olan İzmir Barosu'nun stajyer avukatlarından Tolga Küçük karşı çıkmış ve bu tatilin yasal olmadığını ve hukuk sistemimizde kamu görevlilerinin ülke çapında izin verileceğine dair yasal bir düzenleme olmadığını belirterek kararın iptali için Bölge İdare Mahkemesine Danıştay'a gönderilmek üzere başvurmuş.
 
 Helal olsun genç kardeşimize, sadece ülkemize ve bizim insanımıza değil aynı durumda olan diğer ülkelere ve insanlarına da de büyük bir insanlık örneği sergileyerek insani görevini yerine getirmiş.

İnşallah başarılı olurda Ülkemizin bu kadar çok tatilin yapıldığı tembeller ülkesi olmasından kaynaklanan sıkıntısı, uyanamaya başlayan halkımızın sayılarının artmasıyla birlikte tembellik son bulur. Bu sayede çalışkan dünya devletleri ve insanları tarafından takdir toplamayı başarmış Japon kardeşlerimiz gibi çalışkan insanların ülkesi olma yolunda ilk ve çok önemli bir adımı atmış oluruz.

Bizim ülkemizde ve insanlarımızın arasında tatil, sıradan idarecilerimizin sayesinde tembelliğin adı haline gelmiş ve getirilmiştir.
 
 Açlık sınırının ayyuka çıktığı ülkemizde hala yattığı yerden yaşamaya devam edenler oldukça, bugün yılda 125-130 gün olarak kullanılan tatil, yarın 200 güne çıkacaktır. Bu tembelliğin ve miskinliğin göstergelerini fazla uzaklarda aramamıza gerek yok.

Eğer tarımı, hayvancılığı, kediyi köpeği ve tavuğu yaparak şehirde yaşayanlara satıp geçimlerini sağlaması gerekenler, elini attıkları yerden su fışkıran bu bölgede Yumurtayı şehirden alıyorlar ise şapkalarımızı çıkarıp önümüze koyup ülke ve insanlar olarak aylarca yıllarca kara kara düşünmeliyiz!

Bir de bunlara ek, hükümetlerin bayram tatilleri ile hafta sonu tatillerini birleştirip, sözde kamu çalışanlarına kıyak geçmesi.

Toplumun bir kesimi tatilde çalışırken, bir kesiminin yan gelip yatması bizi ve ülkemizi çıkmaza götürmektedir. Biz Türkiye cumhuriyeti devleti olarak İstiklal savaşından çıkalı 86,87 yıl olmuş.
 
 Japonya, Almanya, Fransa, Rusya, İtalya ve İngiltere 2. dünya savaşına girdiler. Almanya ikiye bölündü, Paris düştü, Londra bombalandı, Japonya'ya atom bombası atıldı. Onlar bizden 20-30 yıl sonra başladı çalışmaya ve gelişmeye.

Ama bizi çoktan geçtiler.

Çünkü onlar, özel sektör, devlet sektörüyle, askeri ve sivili hep birlikte, ulusça canlarını dişlerine takarak, gecelerini gündüzlerine katarak çalıştılar, çalışıyorlar, bizim gibi bütün kurum ve kuruluşlarıyla birlikte topyekûn yatmıyorlar.

Birçok Avrupa ülkesinde mesai sabah 06.00'da başlar. Esnafı vatandaşı sabah erkenden kalkarlar ve işlerinin başında gelecek müşterilerini beklerler, bizim gibi öğleye kadar yatmazlar!

Japonya'da en fazla tatil 15 gündür. Fakat hiçbir Japon 7 günden fazla tatil yapmaz. Çünkü onlar çalışır. Bizim gibi yan gelip yatmazlar. Orada bayram tatilleri uzatılmaz, hafta sonu tatilleri ile birleştirilmez. Orada siyasal iktidarlar tatil ulufesi dağıtmazlar. Bizim ülkemizdekiler gibi tembelliği hazırcılığı değil, çalışmayı teşvik ederler, diyor saygılar sunuyorum.

Etiketler : , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank