Öfkeyle Kalkan Zararla Otururmuş!
Doğu Türkistan da Uygur Türklerinin yaşadığı dramdan ötürü hepimiz büyük bir üzüntü duyduk. Duygusal bir millet olarak hemen hemen pek çok çoğumuz Uygur Türklerinin yaşadığı bu dramdan ötürü haklı olarak Çin'i suçlamaktayız.Hatta Sayın Başbakanımız bile dışarıdan gelen çevre baskısı ve ''Van Münit'i Çinlilere de Yapsana'' şeklinde ki tepkiler nedeniyle zor durumda kalmış ve yaptığı konuşmada sanıyorum ki bir anlık öfkesiyle ''Çin'in adeta soykırım uyguladığını'' söyledi.
Bu sözler Türkiye'de büyük alkış alırken, Çin'in ''soykırım'' sözlerine yönelik verdiği tepkininde oldukça sert olduğu gözlemlenmiştir.
Oysa ki bu kadar olayada tıpkı her olayda olduğu gibi tek bir açıdan değil, her açıdan bakmakta yarar vardır, öncelikle Doğu Türkistan konusunda çok net olmayan bilgiler ışığında yaşanan bu olaylara soykırım dememiz gereksiz yere Çin ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gerginleşmesine neden olabilirdi.
Bir diğer önemli husus da Türkiye'nin başında zaten haksız bir soykırım iddiası varken, bizim başka ülkeler hakkında soykırım kelimesini bu kadar kolaylıkla ifade etmememiz gerekirdi.
Çin'in Doğu Türkistan halkına uyguladığı baskı ve bir tür asilmilasyona gittiği zaten su götürmez bir gerçektir. Ancak yaşanan son olayların bununla bir ilgisi olmayabilirde. Örneğin, Sincan da yaşanan olaylarda Uygur Türkleri’ne yönelik gerçekten bir katliam söz konusu mu, yoksa Han Çinlileri’nin kaybı Uygur Türklerinden daha mı büyük? Henüz bunu tam olarak bilmiyoruz. Üstelik Çin güvenlik kuvvetlerinin Türklerden çok Han Çinlileri’ne müdahale edip etmediği konusunda da henüz net bilgiler yok ortada. O yüzden bütün bu bilgiler açığa kavuşmadan vereceğimiz heyecanlı tepkiler ters tepebilir.
Sanayi ve Ticaret bakanımız Çin'i boykottan söz etmişti, ancak bu ihtimalin bir de tersindende bakmak gerekir; Şöyle ki ya Çinliler bizim sözlerimize kızıp bizi boykot etmeye kalkar ve ''Size hiç mal satmıyoruz'' derse?
İşte o zaman gerçekten de çok kötü olur ki, şu kriz ortamında var olan ucuz mallar ortadan kalkar, ve ihracata yönelik sanayimiz de son derece ağır darbe alır.
Bütün bunları ilerleyen zamanlarda Türkiye-Çin ilişkilerindeki oluşabilecek değişikliklerle gözlemleyebileceğizdir.
Son söz olarak; “Öfkeyle kalkan zararla otururmuş”.
Umarız Türkiye olarak böyle bir zararla hiç karşılaşmayız.