Öcalan Anayasa Komisyonunda
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Terör sorununun çözümü için Öcalan’da sürece dâhil edilebilir.” Dedi.
Ordunun bölücülük ve gericilik ile mücadele eden, general ve subaylarını, Balyoz Kararları ile bertaraf ettiklerine inanan iktidar, yeni bir süreç başlatıyor.
Apo’nun Türk Halkına kabul ettirilmesi, bir başka deyişle, Apo’yu sindirme ve hazmettirme süreci…
Psikolojik savaşın bu sürecinde, ne yapalım terör ile baş edemiyoruz,”terörle uzlaşmaktan başka çare yok” stratejisini uygulamak.
Sanıyorlar ki, Türk halkının da duygu ve düşünceleri AKP iktidarının düşüncelerinin aynısıdır. Halk da uzlaşmayı kabul eder.
Bu strateji, Erdoğan’ın BOP Eş başkanlığını kabul ettiğini açıkladığı, 15 Şubat 2004 tarihinden beri sürdürülen stratejidir. İlkeleri ABD tarafından belirlenmiştir. (Teke Tek Programında Erdoğan’ın açıklamaları)
Hatırlarsanız, o dönemde, Erdoğan’ın ağzından “sindireceksiniz, hazmedeceksiniz” ifadelerini çok duyduk.
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin dışında, kimse bu durumu içine sindiremedi.
Şimdi şöyle düşünüyorlar; halk bölünme sürecinin bir kısmını hazmetti. Şimdi ikinci kısmına geçebiliriz.
Öcalan terörü azdırdıkça, Öcalan bunların gözünde büyüdükçe büyüyor. Ne kadar çok Mehmetçik, o kadar hızlı sindirme sistemi.
Diyeceksiniz ki, Mecliste zaten Öcalan’ın temsilcileri yok mu? Oslo sürecini zaten, Amerika’nın denetiminde Öcalan ile birlikte yürütmüyorlar mı?
Evet.
Bu süreç geride kaldı.
Uygulanan şudur; “Öcalan terörist değildir. Muhatabımız olmaya değer bir özgürlük savaşçısıdır. Bunu bu şekilde kabul etmeden, terörle mücadeleyi sürdüremeyiz. Halkımızın Öcalan’ı kabul etmesi gerekir”
Bunu kabul ettirmek için de, psikolojik savaşın ikinci kısmına geçmeliyiz.
Dört partinin katıldığı Anayasa Uzlaşma Komisyonuna Öcalan’ davet etmeye varacak olan bu süreç, dün başlamıştır.
Kılıçdaroğlu’nun da bu stratejiye yatkın olduğunu biliyoruz. AKP’nin, daha doğrusu; Amerika’nın kurdurttuğu uzlaşma masasından kalkmamaya yemin etmiş, Kılıçdaroğlu’nun gerekli bu katkıyı vereceği kesin.
Bence bu komisyonda, Apo ve Bahçeli’nin yan yana oturması isabetli olacaktır.
Apo, Erdoğan, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nu vereceği fotoğraf, ülkenin bölünmesine verilen fotoğraf olacaktır.
Tıpkı, Sovyetlerin yıkılmasındaki, Gorbaçov, Yelsin ve Şıvarnadze fotoğrafları gibi…
Bu fotoğrafların arkasındaki fonun, Amerika olduğunu akıldan çıkarmamak gerekir.
Zaten tüm plan ve projelerin yapılması, BOP aittir.
Türk Ordusu NATO’cu paşalar sayesinde yenilince, Amerika’nın önü açıldı.
Ama durun. Son hesaplaşma bitmedi.
Halk son sözünü söylemedi.
26.9.2012, bulentesinoglu@gmail.com
URL: http://www.turkcelil.com/?p=88080