‘Niyet Hayır, Âkıbet Hayır’
Başbakan Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı'nda, 'Bizim niyetimiz hayır, inşallah âkıbetimiz de hayır olacaktır' diyor. İslâm inancına göre, iyi niyetin ve ihlâsın önemine işaret eden bu umdenin, Başbakan'ın samimî duygularını dile getirdiğine inanıyor ve hâlisane temennilerine iştirak ediyorum. Lâkin birilerinin, iyilik anlamındaki 'hayır, hayr' yerine olumsuzluk anlamındaki 'hayır'ı arzulamaktan geri durmadığını da çok iyi biliyorum.
Başbakan Erdoğan, görüşme sürecini kastederek 'Bu süreç şehitlerimizin ruhunu, şehit ailelerimizin hissiyatını, ülkemizin ve milletimizin değerlerini asla ve asla zedelemeyecektir' diyor ve 'Biz sadece ve sadece kardeşliğimizi pekiştirmenin mücadelesini veriyoruz' diye ilâve ederek yüreklerimize su serpiyor.
***
Ben, yakından tanıdığım Başbakan Erdoğan'a inanıyorum. O'nun bu mücadeleyi samimiyetle verdiğine güveniyorum.
Aksi takdirde, iktidardaki bir siyasî parti liderinin her türlü riski ve oy kaybını göze alarak böyle bir süreci başlatması kolay değildir. Ancak, mafyalaşmış ve tamamen menfaate dayalı hâle gelmiş terör örgütü ile kendi çıkarlarından başka bir düşüncesi olmayan teröristbaşının samimiyetine hiç mi hiç inanmıyorum.
Bence görüşme süreci erken başlatılmıştır.
Eğer birkaç ay daha beklenmiş olsaydı, PKK kendiliğinden silah bırakarak dağılacaktı. Şimdi bir kısım terörist, zaman kazanıp toparlanarak tekrar terör saldırılarını başlatmanın hesabını yapmaktadır.
Bu arada Apo'nun da dahil olduğu BDP çevresi, kendilerini Kürt kardeşlerimizin temsilcisi kabul ettirerek af, özerklik ve Yeni Anayasa konularında imtiyaz koparma peşindedir.
***
Başbakan Erdoğan'ın, dün düzenlediği 'AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda, 'Birileri buradan farklı anlamlar çıkarmasın.
Terörle mücadeleden vazgeçerek, terörle mücadeleyi askıya alacak değiliz. Terör örgütü silahlarını bırakıncaya kadar, bizim güvenlik güçlerimiz operasyonlarına devam edecektir' demesi, içimizi bir dereceye kadar ferahlattı.
Ayrıca, Başbakan'ın, 'Teröristbaşının ev hapsine alınmayacağı' ve 'asla serbest bırakılamayacağı' konusundaki taahhütleri de endişeli kamuoyu bakımından faydalı olmuştur. Örgütün dağdaki elebaşlarının başka ülkelere gönderilmesi ve teröre katılmamış örgüt mensupları için pişmanlık maddesinin genişletilerek uygulanması gibi çözümler tartışılabilir.
Lâkin bu açıdan da KCK'lı teröristlerin tümüyle salıverilmesi, hem örgütün yeniden yapılanmasına imkân verecek, hem güvenlik güçlerinin moralini bozacak, hem de mâşerî vicdanı kanatacaktır.
Şu hususu altını çizerek belirteyim ki, 'Özerk Bölge' başta olmak üzere, Türkiye'nin parçalanmasına yol açacak tekliflerin üzerinde durulması hiçbir şekilde söz konusu edilmemelidir.