Nerede, Cumhuriyeti Korumakla Görevli Yeminliler!..
Cumhuriyeti korumakla görevlilere sesleniyorum!
Ülkeye hizmet etmek ve onun kutsal değerlerine sahip çıkmak adına görev üstlenmişlere sesleniyorum. Siyasetçileri, Akademisyenleri, askerleri, memurları, gençleri, hâkimleri savcıları...
Cumhurbaşkanı da dahil. Bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını teneffüs eden, herkesedir çağrım... Herkim ki, çağrıma kulak vermiyor, sesime ses katmıyorsa, gaflet içindedir, vatan borcunu namus borcu görmemektedir! Haramdır görevini hakkıyla yapmayana vatan ekmeği! Sade seslenmiyorum; haykırıyorum... Kör müsünüz? Sağır mısınız? Yoksa bu kadar mı dumura uğradı yürekler, vicdanlar cumhuriyete karşı!..
Sokakta mı bulundu bu cumhuriyet, soytarıların yobazların, din bezirganlarının elinde rezil rüsva olmakta!?..
Cumhuriyete karşı meydan okumalar da özgürlüğe dahil oldu da haberimiz mi olmadı yoksa!? Adam “Cumhuriyeti biz yıktık”, “Kemalizm bitti” “bu rejim yıkılmalıdır” diyor; meydan okuyor!.. (31 Ekim 2010 tarihli NTV, canlı –yazı işleri- Ruşen Çakır programı; “Cumhuriyeti biz yıktık” diye girin, çıkacak karşınıza hem de canlı canlı.) İşlenen anayasayı ihlal suçu değil mi! sıradan bir suç mu? Nice adamlar asmadık mı bu suçu yükleyerek! Neden şimdi kimseden ses çıkmıyor! Cumhuriyet mi değişti, yoksa
Cumhuriyetin kanunları mı? yoksa gaflet mi sardı yürekleri!.. Bir diğeri zaten abonesi televizyonların, cumhuriyet ve cumhuriyetçilerle alay edercesine. Cübbe, sarık, televizyonlarda, kanaldan kanala gezmekte, Cumhuriyete meydan okunmakta! Sanki cumhuriyet kanunları yürürlükten kalkmış; şeriatın rahlesi meydanlara kurulmuş! “Cumhuriyeti yıktık, Kemalizmin sonunu getirdik” diyor!.. Tık yok.
Cumhuriyetin ne siyasetinden ne de hukukundan! Anayasal hak olarak parasasız eğitim isteyenleri bile suçlu görüp zindanlara tıkan siyaset ve hukuk, olmamış darbelerin intikamına soyunmuş siyaset ve hukuk, Cumhuriyet düşmanlarını görmezlikten gelmekte! Bir terslik var bu işte! Tersliğin ötesinde bir garabet! Olay basit bir görev ihmalini aşmakta! Gaflet mi, dalalet mi! Gençliğe hitabe ve bursa nutku hepten mi unutuldu? Söylevler mi ciddiye alınmıyor, yoksa söylevlerin sahibi mi?
Cumhuriyeti ve onun öz-değerlerini korumaya and içmiş kim varsa hepsine sesleniyorum!
Sizin de vardır yakınlarınızdan Cumhuriyet için gözünü kırpmadan can verenler! Dedeniz, babanız, amcanız. Oğlunuz, kardeşiniz. Kan bağı taşıdığınız saygın bir yurtsever.
Hadi, kan hatırıda unutuldu; çekildi damarlardan! Yeminler de mi unutuldu!
Cumhuriyete karşı yapılan yıkımların, tahribatların hiçbiri kaçırmasa da uykularınızı, sızlatmasa yüreklerinizi, takip etmese yüklendiğiniz soprumluluk sizleri adım adım, şeref ve namus üzerine cumhuriyeti koruma ve kollama adına ettiğiniz yeminler asla bırakmamalıydı yakanızı! Ne bu dünyada ne de ötekinde ihmale gelmez yemin!
Cumhuriyetin savcılarına sesleniyorum öncelikle! Adınıza sıfat yapılan cumhuriyeti öncelikle korumak sizlere düşmez mi? Göreve başlarken şu yemini ettiniz! Hatırlatmak bizlere düşmez ama bir göz atın yeniden isterseniz!
“Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılap ve İlkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetciliğine sadakatla bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını Milletin hizmetinde olarak tarafsız ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk Milletinin milli, ahlaki insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları geliştirmek için çalışacağıma; insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan milli, demokratik, laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarımı bilerek bunları davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim."
Bu yemin metniniz, kanun gereği sizin özlük dosyanızda imzalanmış halde saklı... Siz görevde olduğunuz sürece, o metin dosyanızda sizinle birlikte var olmaya devam edecek. Dosyanız rafa kalksada, şeref ve namus üzerine imzalanmış o yemin metni, o dosyada varlığını sürdürecek, hakkıyla yapılması gereken bir görevin onur belgesi olarak!
Göreviniz gereği, şerefiniz üzerine ettiğiniz yemin, cumhuriyeti yıkmayı açıkça ilan eden laiklik düşmanlarına karşı tedbir almayı kapsamıyor mu yoksa! Kendilerini, hâkimiyetin kayıtsız şartsız halkta olduğunun kanıtı ve temsilcisi olarak gören, Cumhuriyetin parlamenterleri! Şimdi de sözüm size...
Asli göreviniz Cumhuriyeti ve onun değerlerini korumak ve kollamaktır. Hem içerde hem dışarda! Bunun için büyük yemin ettiniz! Bu yemininize sadık kalmazsanız, tarihin güçlü ellerinden kurtaramazsınız yakanızı! Şerefle yadedilecek bir geçmiş bırakmanın yolu bu yemine sadakattan geçer!
Sizler de göreve başlarken, Türk Ulusu’nun önünde şeref ve onur yemini ettiniz!
Hatırlayın!
"Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma, büyük türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.''
Şimdi de size soruyorum: Ne eksik bu yeminde cumhuriyeti ve temel ilkelerini koruma adına? Göreviniz gereği, şerefiniz üzerine ettiğiniz yemin, cumhuriyeti yıkmayı açıkça ilan eden, laiklik düşmanlarına karşı korumayı kapsamıyor mu yoksa! Cumhuriyet bir sokak malı değil, sokağa ve sokaktakilere bırakılamaz! Ya görev yapılmalı, ya da; yapılamıyan görev bırakılmalı!
Üstadım,
Kasım 23rd, 2010 at 09:33Sadece hayret diyorum ve saygılar sunuyorum.
Mehmet Halil bey,
Yazinizi okudum.Cok duygulandim.
Iyiki sizin gibi arkadaslarimiz var,hepimizin sesi olan...
Yonetim seklimiz CUMHURIYET'tir
.
Bu yurdun kurucusu ve kuramcisi ATATURK'tur.
Alti tane ilkemiz var.Biriside Cumhuriyetcilik.Unutmak isteyenlere duyurulur.
Siz rahat olun...2 tane evlat yetistirdim bayrak yarisi icin ve binlerce ogrenci...
ilk ogrencilerimin cocuklari bugun secmen yasindalar.
ve Anlamadigim birsey var...
Ahmet Ay beyefendi kendisinin egitimci olarak tanidim.kartviziti oyle yaziyor...
"Ahmet AY Says:
Üstadım,
Sadece hayret diyorum ve saygılar sunuyorum"
Beyefendi neden hayretler icinde kaldigini iki cumle ile aciklasaydi(tabiki cesaret ister)daha anlasilir olurdu.
Ahmet bey,yonetim seklinden yillarca rahatsiz olmusta bu firsati iki kelimeylemi degerlendiyim istemis?
Ozellikle Ahmet bey iki kelimenin acilimini yazarsa okuyucu yu rahatlatir.
Eger ki yonetim sekli beyefendiyi rahatsiz ediyorsa buna vatan hainligi denir.
Birde egitimci olacak:
Umarim ogrencileri kendi kendini yetistirmistir.
Soz konusu arkadasimizi esefle kiniyorum.
Bir canim var.Sonuna kadar varim ve son nobetciyim.
Kasım 23rd, 2010 at 23:23Saygilarimla...
Ankara'dan selamlar ve sevgiler...
Ahmet Ay kibar adamdır, muhatabını kırmak istemediği için öyle yazmıştır.
güya adalet adına sütatükoculuk yapıldığında benim şalterlerim atar! ben Ahmet Ay kadar rakîk değilim!
ve maalesef yazarımız da öyle biridir.
yazarımız;
"Cumhuriyetin kanunları mı? yoksa gaflet mi sardı yürekleri!.. Bir diğeri zaten abonesi televizyonların, cumhuriyet ve cumhuriyetçilerle alay edercesine. Cübbe, sarık, televizyonlarda, kanaldan kanala gezmekte, Cumhuriyete meydan okunmakta! Sanki cumhuriyet kanunları yürürlükten kalkmış; şeriatın rahlesi meydanlara kurulmuş! “Cumhuriyeti yıktık, Kemalizmin sonunu getirdik” diyor" diye yazmış.
kendisine Müslüm Gündüz olayını hatırlatıp gayri nizami harp üsulü olduğunu belirtmekle yetineyim. biraz da kendisi düşünsün gerisini(memleketi kurtarmaktan fırsat bulduğu bir hengamda)
Yazarımız bir hukukçudur ve ben kendisine tırnak içinde kollamaya çalıştığı cumhurit'in evveliyatıyla ilgili kısa ve kolay sorular soracağım:
1. Kendisi gibi bir hukukçu olan Salim Başol kimdir? Neler yapmıştır?
2. Mahmut Esat Bozkurt kimdir ve bu cumhuriyete nasıl hukuki altyapı kazandırmıştır?
3. Askerleri de göreve çağırıyorsunuz, güzel! askerin icraat biçimini, müdahale şeklini biliyorsunuz. Bir hukukçu olarak bu çağrıdan utanç duymuyor musunuz? bana kalkıp ben herkesi göreve çağırdığım için onları da zikrettim demeyin, kelimeleri saydırır, ne demk istediğinizi size söylerim
4. Aliler Divanı'nı bilirsiniz. 3 adet Ali! Bu 3 Ali ülkeyi karış karış dolaşmış ve insanları idam etmiştir. Bir günde 47 mazlumun kanına girebilmiş, rekoru da kırmışlardır.
5 Bu Aliler'den nasibini almış bir mazlum daha var; İskilipli Atıf Hoca... Bu zat, şapka kanunundan bir yıl önce resmi onaylı, şapkanın dini hükmüyle ilgili bir kitap yazmıştır. Ama yine de yargılanmış ve idam edilmiştir. Ve o zavallı zat eli kolu bağlı idamını beklerken Aliler'den biri şapkayı alıp bu mazlum adamın başına geçirip "giy domuz!" demiştir.
kaynaklarda mevcuttur yazarımız isterse ulaşabilir. peki bu durumda yazarımız şerefi ve namusu üzerine yemin ederek cevap vermeli; bu adamlar katil mi değil mi?
6. Yer yer halkın açlıktan öldüğünü, cumhuriyet yönetiminde hepi topu kaç tane okul olduğunu/yapıldığını,okur/yazar oranının ne kadar olduğunu kronolojik sraya göre de yazara ulaştırabilirim. En güzeli de Mustafa Kemal'in aldığı maaş! 620 bin Tl olduğunu da ispatlayabilirim! yani bugünün cumhurbaşkanının 40-45 katı
7. Cumhuriyet elitlerindi. Balolar, danslar, zeybekler.. Ama hiçbir zaman bu halkın olmadı.
8. Bu cumhuriyet, sazına tel almak isteyen Aşık Veysel'i kılık kıyafetinden dolayı Ankara'nın bir meydanından geçmesine izin vermmemiştir.
9. Bir cumhuriyetin ömrü 80-90 olur mu allah aşkına! demk bir terslik var. Evet var! tepeden inmeci, Jakoben! hangi hakla şapka takmamak suç olabiliyor!? madem bu cumhuriyetti, bana bunun izahını yapın...
Herneyse sayın yazar!..
ben böyle bir cumhuriyeti istemedim ve reddettim!
bu konuyla alakalı sabaha kadar yazabilirim, en son, sizi tek kelime kuramayacak hale de getiririm. gerek yok ama...
Ayrıca sayın yazar;
Bu ülkeye getirilen medeni kanunlar, o ülkelerin faşist dönemlerinden kalma kanunlarla doludur, örnek isterseniz veririm...
son söz;
Kasım 24th, 2010 at 17:23lütfen dürüst ve vicdanlı olun!
lütfen askerlerin postalını cilalayıp, resminize oradan temaşa etmeyin!
Sevgili Ibrahimi,
".Ahmet Ay kibar adamdır, muhatabını kırmak istemediği için öyle yazmıştır."(i.f.y)
1-Sn.Ahmet Ay beyi tanitmak ve onun adina savunmak sizemi dusuyor?
2-Simdiye kadar gazetemizde 96 yazi var. Yorum yazilariyla birlikte ustlendigi editorluk'te eklenirse epeyce bilgi ve fikir sahibi oldugunu saniyorum.
Yazarlarin kendisiyle ilgili yorumlarini savunamiyacak gucte birisimidir? Bunun muhatabini kirmamakla veya kibar olmakla ne ilgisi var?
3-"bu konuyla alakalı sabaha kadar yazabilirim, en son, sizi tek kelime kuramayacak hale de getiririm. gerek yok ama…"
Kasım 26th, 2010 at 00:50Keske Ahmet Ay beyefendide yorum icin iki satir bir yazi yazabilseydi:))
)
Ankara'dan sevgiler...
Ahmet Ay,
bizler sıcak yataklarımızda yatarken, sıcak yemeklerimizi yerken;
silahların susması için, kurdun çakalın kol gezdiği tehditlerin ayyuka çıktığı bir ortamda 11 gün açlık grevi yapmış biridir.
Ahmet ay,
6.5 yıl tamamiyle saçmasapan bir nedenle öğretmenlik görevinden ve her türlü kamu işinden uzaklaşmış biridir.
Ahmet Ay,
ailesiyle cümbür cemaat karakollara sürülmüş biridir.
1. Ben Ahmet Ay'ın avukatı değilim!
2. Ahmet Ay benden daha donanımlı biridir, kendisi yazmak isterse daha iyisini de yazabilir.
3. Benim sert cümlelerimde, bana bile ağabey edâsıyla nasihatlerde bulunan; "teşkele"den, agresiflikten, kavgadan kaçan biridir.
Benim anlamadığım;
Kasım 26th, 2010 at 08:45hiçbir cümlesinde istiskal kelimeler geçmeyen, alabildiğince samimi ve içten bir insanla neden uğraşırsınız!?
Ki siz de iyi niyetli ve samimi bir insansınız.
cidden anlamıyorum.
"Nerede Cumhuriyeti korumakla görevli yemin sahipleri!.." Yazım üzerine yapılan olumlu ve olumsuz tartışmalarda, taraf olan arkadaşlarımıza seslenmek istitorum..
Kasım 26th, 2010 at 13:04Yazımın tüm satırlarının altına imzamı attığıma göre,sahip çıkmak benim hakkım!..
Eğer bunce emekle kanla, canla, kurulan bu cumhuriyet yeterince korunmuyorsa, görevlileri görevlerini yapmaya bir vatandaş olarak çağırmaya kendimi yetkili görüyorum.. Ya koruyacaklar, ya da koruma adına namus ve şerefleri üzerine yemin etmiyecekler.. Cumhuriyeti ve onun temel ilkelerini korumak konusunda andiçecek milyonlar var!..
Cumhuriyet sokakta bulunmadığı gibi, sokağa da terk edilemez..
Yapılan yorumlara, bana yazdıkları notlar ışığında daha geniş cevaplıyacağım..
Saygılarımla..