Nemrut’un Sırları
Bayram öncesi bu köşede Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in mesajlarını ilettim. Bu konuda bir çok okurdan mesajlar aldık. Özellikle teşviklerin sadeleştirilmesi konusunda inanılmaz bir destek geldi Sayın Bakan’a. Bugün farklı bir konuyu ele almak istiyorum. Bayram tatili 9 gün olunca, bayramı babaocağı Adıyaman’da geçirdim. Bu fırsatı değerlendirip, 23-24 yıl önce üniversite öğrencisi iken çıktığım Nemrut Dağı’nı ve Kommagene medeniyetini yeniden keşfetmek, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın, bir gazetede yer alan Nemrut Dağındaki muhteşem heykellerin Kahta’ya indirileceğine yönelik açıklamalarını okuyunca, bu eşsiz tarih ve kültür mirasını doğal ortamında belki son kez göreyim istedim.
Açıkçası, Adıyaman’da görüştüğüm akil insanların ortak düşüncesi, Nemrut’taki heykellerin olduğu yerde sergilenmesi ve buraya yatırım yapılmak suretiyle ziyaretlerin kolaylaştırılması gerektiğidir. Ben de aynı kanıdayım. 2 bin yıldan daha uzun bir süre 2150 m. yükseklikte varolma mücadelesi veren heykellerin yerinde korunması daha doğru olacak. Hiçbir tarih mirası yerinden kopartılıp başka yerde sergilenmiyor. Ne Mısır piramitleri, ne de diğerleri.
Adıyaman barış ve medeniyet şehri
Adıyaman, bir çok büyük medeniyete ev sahipliği yapmış, altında çok önemli tarih ve kültür mirası barındıran bir kent. Grek ve Pers uygarlıklarının inanç, kültür ve geleneklerinin bütünleştiği, barışçı ve güçlü bir antik krallık. Başta Arsemia, Cendere Köprüsü, Kahta kalesi ve Gerger Kalesi gibi önemli tarih mirasları olmak üzere görülecek 270 civarında tespit edilebilen eser var. UNESCO tarafından ‘Dünya Kültür Mirası’ olarak ilan edilen Nemrut, çevresindeki Kommagene uygarlığı eserleri ile birlikte ülkenin önemli milli parklarından birisidir. Annesi Büyük İskender soyundan, babası ise Persler’in “Krallar Kralı” diye tanımladığı Darius soyundan olan Kral I.Antiochos şöyle demiş: ”Ata hükümdarlığını devraldığım zaman, dindarlığımın sonucu olarak, tahtıma bağlı krallığı tüm tanrıların ortak yurdu yaptım. Zamanın akışı içinde her kim, bu kanunu ve bize ibadeti korur ve sürdürürse, benim hayır dualarımla anılacaktır. Tüm rahmetli atalar ve tanrılar ondan razı olsun. Her kim ki, bu düzenin kutsal geçerliliğini bozar ya da zarar verir, ya da gerçek anlamını değiştirmeye yeltenirse, yalnız kendisi değil, aynı zamanda tüm soyu sopu rahmetli atalarımın ve tüm tanrıların hışmına uğrasın”
Davul-tokmak meselesi
Nemrut Dağı’ndaki dev heykeller ve tümülüs, Arsameia (Eski Kale), Yeni Kale, Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü Milli Park sınırları içerisinde bulunuyor. Ancak, ne hikmetse bu önemli tarih ve kültür mirası, sırf adında milli park ibaresi geçtiği için, ilgisi ve bilgisi olmayan Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yönetiliyor. Tabiri caizse davul Kültür ve Turizm Bakanlığında, tokmak Çevre ve Orman Bakanlığı’nda bulununca her şey arapsaçına dönüyor. Bir de işin içine milli park sınırlarında yer alan köyler girince içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Öncelikle bu kadar önemli bir yerin yönetimi, bulunacak bir formülle mutlaka Kültür ve Turizm Bakanlığına verilmelidir.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Ekinci, kültür ve tarih mirasının korunması, gün yüzüne çıkması için tabiri caizse çırpınıyor. Ancak bir bürokratın çabaları ile yapılabilecekler çok sınırlı. O kadar çok tarihi eser var ki, bunların tespiti, korunması büyük bir bütçe gerektiriyor. Bakan Günay’dan, bir talebim var, heykellerin üzerine yorgan örtmesine gerek yok. Bıraksın heykeller yerinde kalsın. Adıyaman’a önemli bir bütçe ayırsın. Yıkılmak üzere olan Kahta kalesi, Gerger kalesi, karakuş tümülüsü, palanlı mağarası gibi yüzlerce esere, keşfedilmeyi ve yağmacılardan korunmayı bekleyen perre antik kentine sahip çıksın. Sahipsizlikten talan edilmiş, bakımsızlıktan çürümeye yüz tutmuş, tarihi sütunların, antik lahitlerin pirin köyünde evlerin temellerinde, bahçe duvarlarında, ahır yapımında kullanıldığı bu eserlere sahip çıksın. En az Nemrut kadar önemli Perre antik kentini himayesine alsın, Pirin Köyü’nü buradan kaldırıp kamulaştırma sonrasında bu bölgede yüzlerce yıl devam edebilecek kazılara kaynak ayırsın. Dünyanın en muhteşem mozaiklerinin yer aldığı bu bölgede kazıları başlatsın. Adıyaman’a yakışır birkaç büyük turistik tesise öncü olsun. Üniversitelerde Hititoloji, Sümeroloji gibi bölümler var, ama Kommagene medeniyetini araştıran bir bölüm yok. Adıyaman Üniversitesi veya A.Ü. DTCF’de Kommagene medeniyetini araştıran bir bölüm açılmasını sağlasın. Eminim bunların bir kısmını bile yapsa, Adıyaman halkı bakan Günay’ı ömür boyu bağrına basar.