Neler Oluyor Bize
Ülke kanıyor, canımız acıyor.
Görkem’in annesi, Mehmet’in babası, Tunç’un ablası, Vefa Müdür’ün kardeşi, Velat’ın dostu, Berkay’ın arkadaşı velhasıl 44 canın kan kardeşiyiz. Bir yılda 32 patlama, büyük çaplı terör olayı yaşamışız. Lime limeyiz.
Hepimiz böyleyiz sanıyorduk.
Değilmişiz. Bu ahval içinde dahi aklı fesada, ruhu karanlığa çalışanlar varmış. Şehitlerimizi uğurlarken, ismi de cismi de önemli olmayan bir Facebook kullanıcısı ‘Neden İzmir’de patlama olmuyor’ diye sordu. Bu aklıevvel feysbukçunun, üstün akıllı takipçisi yanıt verdi: “Orası Avrupa.”
Eğer sürü değilsen ya da düzene eleştirin varsa Avrupa’sın. Yani gavursun. Diğer takipçi için daha beteriz. ‘İt, itin kuyruğuna basmaz’ diye yazmış.
Nefretin boyutuna bakın.
NEFRETLERİNE DİKKAT!
Hainlerle bir tutuyor vatanındaki bir kenti. Fotoğrafından belli muhafazakar. Her şeyden önce yaradılanı yaradandan ötürü sevmeli. Ama bırak insanı, onun iğrendiği iti dahi sevenlerin memleketidir İzmir. İsimleri önemli değil ama sözlerine, nefretlerine dikkat!
Zekaları muteber değer etmese de yorumlarına sosyolojik açıdan yaklaşmak şart. Nasıl bu hale geldik sorusu bir yana, çürük beyinlerin İzmir düşmanlığına projektör tutulmalı.
‘Bir bomba patlasa da İzmirlilerden kurtulsak’ diyecek bir ön yargının, nefretin üzerine gidilmeli.
Aslına bakarsanız; memleketin ne kadar nefret dolu hale geldiğinin göstergesidir bu... Bakın aklıma hangi hikaye geldi. Adamın biri, 17 yaşındaki kuzenini zorla kaçırmış, imam nikâhıyla kapatmış, bir başkasından kıskanmış, kızcağızı bıçakla delik deşik ederek öldürmüş.
Güya 14 sene vermişler, alt tarafı dört sene yatıp afla çıkmış. Çıktıktan sonra, işe girmiş, arkadaşıyla tartışmış, belinde ruhsatsız tabancası çekmiş vurmuş.
Neyse ki arkadaşı ölmemiş, bu kez yaralamadan dört sene hapis cezası vermişler, ama cezası ertelenmiş, yine dışarıda. Evlenmiş ancak üstüne dul bir kadınla yaşamış, kadına evimin tapusunu senin üstüne yapacağım demiş, tapu olmayınca kendisine bağıran kadının kafasını ikiye bölmüş, 15 sene ceza almış ama altı sene yatıp çıkmış. İşte o amca ‘Ne çıkarsa bahtına’ adlı izdivaç programında karşımıza çıkmıştı.
İki ceset, bir kaçırma, bir yaralama... İnsanların gözünün içine baka baka, “ne var canım bunda, kader kurbanıyım” dedi, pişkin haliyle yaptıklarını tek tek anlattı.
MEDENİ VE ÖZGÜR
Seyirciler ne yaptı biliyor musunuz; alkışladılar. O gün sormuştum ‘neler oluyor bize’ diye. Ahlaksızlığın, yüzsüzlüğün, cahilliğin alkışlandığı bir memlekette elbette insana dair sevgiden, hoşgörüden nefret edilir.
Hayatında İzmir’i görmeyen, medeni ve özgür olduğu için mimletmeye çabalayan zavallılar!
Sizler bile, Türkiye’de yalnızca bu kentte özgür olur, insan olduğunuz için saygı görürsünüz. Haydi örümcek kafalarla, tek yanlı, nefret kültürüyle büyüdünüz. Kardeşim cenazeler hala kalkıyor. Sahi biraz utanmanız, sıkılmanız da mı yok?