Neden Özgür Bir Anayasa?
Anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesinin gündemde olduğu bu günlerde çarşıda, pazarda, günlük sohbetlerde ve medyada konuşulan konu da elbette bu oluyor.Anayasa ; ‘Devletin organlarını, bu organların birbiriyle ilişkilerini düzenleyen, insan hak ve özgürlüklerini garanti altına alan temel hukuk normlarıdır.’ Tanımından da anlaşıldığı üzere tüm toplumu ilgilendiren bir konudur muhakkak.
İnsan hak ve özgürlüklerinin toplumların yönetiminde özellikle dikkate alındığı zamanımızda, ülkeler de Anayasalarında bu konuya özel önem vermek zorundadırlar. Toplumsal hayatın her aşamasını AB normlarına uyum sağlamak için çaba harcadığımız ülkemizde insan hak ve özgürlüklerini uluslararası standartlara ulaştırmak her zaman ana gayemiz olmalı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde ülkemizin ödediği tazminatların büyük bir kısmı insan hak ve özgürlüklerinin ihlallerinden kaynaklanmaktadır. Biz maalesef ülke olarak insanımızın hayat standardını yükseltmekte geç kalıyoruz. Bir çok kurumumuzda uyguladığımız tasarruf tedbirlerinden tutun da kaynak yetersizliğinden yakınarak halkımızın asgari yaşam standardında yapamadığımız iyileştirmelerin ödeneğini bir davada tazminat olarak verebiliyoruz. Bu acı durumun böyle devam etmemesi gerekiyordu. Nihayet son zamanlarda bu konunun dikkate alınması suretiyle çeşitli açılım projeleri adı altında mevcut eksikliklerin giderilmesi noktasında adımlar atılmaya çalışılıyor.
Mevcut durumdan yıllardır nem’alanan statüko diye tabir edilen , değişime direnenler ise Anayasa değişikliğine bitmek tükenmez bir şekilde muhalefet etmeye devam ediyor. Büyük ihtimalle halkımız bu konuya son noktayı koyacaktır.Çünkü halkımız seçilmişlere yetki vermiş olmasına rağmen seçilmişlerin kendini yansıtmaktan çekindiği, başka hesapları düşündüğü durumlarda bizzat kendisi insan hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması noktasındaki kararını net bir şekilde ortaya koyacaktır. Bu noktadan baktığımızda demokrasinin ülkemizdeki gelişiminin hızla devam ettiğini görmekteyiz. Milletimiz tarihten gelen özürlükçü refleksini her zaman vermeye hazırdır. Bu ise Anayasa’nın mümkün olduğunca sivilleşmesi ile olacaktır.
Özgürlüğün bir başkasının özgürlük alanı ile sınırlı olduğu bir Anayasaya kavuşmak temennisiyle…