Neden Her İki İlaçtan Biri Gereksiz Yazılıyor?
Türkiye’de de tüm dünyada olduğu gibi gereksiz ilaç kullanımının çok büyük boyutlarda olduğundan kimsenin şüphesi olduğunu sanmıyorum. Her iki ilaçtan birinin hatta daha fazlasının bile gereksiz olması bence de mümkündür. Bugün genel bir poliklinik veya muayenehaneden çıkan hastalara baktığınızda tümünün de elinde birere reçete olduğunu ve bunların çoğunda da 4-5 kalem ilaç olduğunu görürsünüz. Oysa bir hekime giden herkesin ilaç tedavisi gerektirecek kadar hasta olması pratik olarak mümkün değildir. Birçok şikâyetin hatta hastalığın bir takım tavsiyelerle, bazı hayat tarzı düzenlemeleri ile hâlledilmesi mümkün iken ilaç yazmak hekimin de kolayına gelmekte ve hasta da zaten bunu arzu etmektedir.
“İlaç israfı tam gaz” başlıklı habere göre Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, Türkiye'de ilaç israfının önemli boyutlarda olduğunu ve reçeteye yazılan her iki ilaçtan birinin gereksiz şekilde reçetelendiğini düşündüklerini söylemiş (1).
İlaç israfının sebepleri:
Türkiye’de de tüm dünyada olduğu gibi gereksiz ilaç kullanımının çok büyük boyutlarda olduğundan kimsenin şüphesi olduğunu sanmıyorum. Her iki ilaçtan birinin hatta daha fazlasının bile gereksiz olması bence de mümkündür.
Bugün genel bir poliklinik veya muayenehaneden çıkan hastalara baktığınızda tümünün de elinde birere reçete olduğunu ve bunların çoğunda da 4-5 kalem ilaç olduğunu görürsünüz. Oysa bir hekime giden herkesin ilaç tedavisi gerektirecek kadar hasta olması pratik olarak mümkün değildir. Birçok şikâyetin hatta hastalığın bir takım tavsiyelerle, bazı hayat tarzı düzenlemeleri ile hâlledilmesi mümkün iken ilaç yazmak hekimin de kolayına gelmekte ve hasta da zaten bunu arzu etmektedir.
Gereksiz ilaç yazılmasının pek çok sebebi vardır:
BİR: Tıp eğitimi yetersizdir. Birçok pratisyen doktor gerekli bilgi ve tecrübeye sahip olmadan diploma almaktadır ve bu açığını ilaç yazarak giderdiğini sanmaktadır.
İKİ: Tıp fakültelerindeki eğitim koruyucu hekimliğe değil tedavi edici hekimliğe önem verir. İmtihanlarda koruyucu hekimlikle ilgili sorular yok denecek kadar azdır; düzen “ilaç yazmak” üzerine kuruludur.
ÜÇ: Tıp eğitimi ve öğretim üyeleri ilaç endüstrisinin hegemonyası altındadır; onlara karşı çıkmak her babayiğidin harcı değildir.
DÖRT: Defansif tıptan kaynaklanan ilaç israfı da çok büyük boyutlardadır. Bazen bilgi ve tecrübe eksikliğinden bazen zaman azlığından hastasına yeteri kadar zamana ayırması mümkün olmayan hekim “Başıma bir iş gelmesin” diyerek çareyi bol ilaç yazmakta bulmaktadır.
BEŞ: Hastalardan gelen ilaç yazdırma baskısı da gözden kaçırılmamalıdır. Birçok hasta elinde ilaç listesi ile hekime giderek “Bana bunları yaz” diyebilmekte ve isteği yerine gelmediğinde de “Sen kim oluyorsun da bunları yazmıyorsun” diyerek olay çıkarmaktadır.
ALTI: İlaç endüstrisinin pazarlama faaliyetleri de ilaç israfının mühim sebeplerindendir. Hedef, her hasta hatta her sağlıklı insan için ömür boyu kullanması gereken ilaçlar olduğunu hekimlerin beynine kazımaktır.
YEDİ: Hastaların değil laboratuar bulgularının tedavi edilmeye çalışılması da ilaç israfına yol açar. Bu sayede kesinlikle gerekli olmadığı hâlde milyonlarca insan kolesterol, reflü, astım, osteoporoz ilaçları içmektedir.
SEKİZ: Son senelerde iki veya daha fazla kimyasal maddenin bir arada bulunduğu ilaçlar (polypil) da ilaç israfının gözden kaçan sebeplerindendir.
DOKUZ: İlaç ambalajlarında çok fazla ilaç bulunması da ilaç israfında önemlidir. Yutulan ilk hap ciddi bir yan etki yarattığında kutunun tamamı ziyan olmaktadır.
ON: Çeşitli hastalıklar için verilen sağlık kurulu raporlarının da ilaç israfında çok önemli bir yeri vardır. Aslında bir iki reçete ile düzelmesi mümkün olan pek çok hastalık için “ömür boyu ilaç kullanma dayatması” yapılmakta ve bu hastalar asla doğru dürüst takip edilmemektedir.
Erdoğan Çolak’ a iki konuda itirazım var:
İlaç israfı hakkındaki görüşlerine katıldığım Erdoğan Çolak’ a iki konuda itirazım var:
BİR: Eczacı tarafından hiçbir ilacın tavsiye edilmesini doğru bulmuyorum. Eczacıların görevi doktorların yazdıkları ilaçları vermektir. Eczacıların da haklı olarak hiçbir ilacın eczane dışında marketlerde veya benzeri dükkânlarda satılmasını istemeyeceklerine inanıyorum.
İKİ: İlaç kullanımının yarıda kesilmesi ve ilaç tedavisinin doktor yönlendirmesi olmadan bırakılması elbette satın alınış olan ilaçların israfı manasına gelir ama her iki ilaçtan birinin gereksiz olduğunu kabul edecek olursak bu davranış tam aksine israfın azalmasında önemli bir rolü olan etken olarak bile görülebilir.
İlaç israfı nasıl önlenir?
İlaç israfının ortadan kaldırılabilmesi için ilaç şirketlerine dediğini yaptıracak, ekonomik ve politik bakımdan güçlü bir hükümet ile geçim ve gelecek endişesi olmayan bilgili, tecrübeli ve iyi ahlâk sahibi doktorlar olması gerekli ve yeterlidir.
KAYNAK
http://www.haberturk.com/saglik/haber/664503-ilac-israfi-tam-gaz