Neden AKP?
AKP’ye ve hükümete muhalefet edenlerin çok büyük bir kısmına baktığımda, muhalefet ferasetlerinin gittikçe sığlaştığını/kısaldığını/eciş bücüş hale geldiğini görüyorum.
Hâlbuki AKP’nin ve de başbakanın artan fütursuzluklarına karşı, tam da muhalefet etmenin zamanı!
Ben AKP’li değilim ve AKP’ye muhalifim.
Ancak ben CHP’li de, MHP’li de değilim!
Açıkça ifade ediyorum; AKP’yi, bir CHP-MHP koalisyonuna tercih ederim.
Bu pozisyonumu belirteyim ki, yazım bir önyargıyla okunmasın!
Herkes kendi meşrebince AKP’ye muhalefet edebilir, onu eleştirir ve hatta suçlayabilir de!
Bütün bunlar tamam.
AKP’ye muhalefet, eğer ülkenin şu son 30 yılı bilinerek ve o yakın geçmiş unutulmadan yapılıyorsa, o muhalefette demokratik değerler olur diye düşünüyorum. O zaman AKP, demokrasi açısından sıkıştırılır ve o yönde davranmaya zorlanır. Öteki türlüsü, AKP’nin de işine gelir ki, bugün durum böyledir. BDP hariç (ancak yetersiz ve o da mecliste kolayca bastırılıyor), meclisteki muhalefet, AKP’yi demokrasi yönünden zorlamıyor!
Yakın geçmiş unutulmadan dedim.
Bunu çok önemsiyorum.
9 yıl öncesine dönelim.
Finans dünyası çöktü, milyarlarca dolar uçtu ve tabi birileri kaybetti, birilerinin kasalarına girdi.
PKK ile 25 yıldır devam çatışma, koşulları gereği büyük bir çürümüşlüğü doğurdu. On binlerce insan öldü, on binlercesi yaralandı ve sakat kaldı, binlerce faili meçhul cinayet işlendi, özel savaş örgütleri (JİTEM vb) oluşturuldu, savaştan birçok kesim nemalanandı ve çatışmalı süreçte milyarlarca Dolar harcandı.
Cumartesi Annelerine yapılan saldırılar, cezaevlerindeki işkenceler, öldürülen gazeteciler, cezaevlerinde “Hayata Dönüş Operasyonları” adı altında insanların cayır cayır yakılışları (ne ironi değil mi?), başörtülü kızların üniversiteye alınmamaları, bir kısım medyanın hükümet kurup hükümet yıkma çabaları ve buna bağlı olarak medya devlerinin devletten bol keseden iş almaları, suikastlar, sabotajlar vs.
Susurluk olayı, devletleşen mafyalar/mafyalaşan devlet kurumları, ortalığı savaş çığırtkanlarının sarması, toplumda çatışmacı bir durum yaratmak için çevrilen dolaplar, provokasyonlar vs.
Toplumun şu veya bu kesiminden ileri gelen insanlarının katledilmeleri (Uğur Mumcu’dan Hırant’a dek – elbette Hırant, AKP hükümeti döneminde katledildi) ve bunların hemen hiçbirinin katillerinin, sevk edenlerinin tam olarak ortaya çıkarılmaması vs.
Enflasyon ekonomisinin hâkimiyetinde türeyen enflasyon zenginleri, devletçi TÜSİAD’ın cılız liberal çıkışları olmakla birlikte devletçi zihniyeti aşamaması, 7–8 yılda bir yaşanan ekonomik krizler, darbe tehditleri, andıçlar, genelkurmay bildirileri vs.
Lütfen bunları bir hatırlayalım.
AKP’nin oylarının nedenini halkın akılsızlığına, cahilliğine, dağıtılan kömüre vs bağlayarak, AKP’yi geriletmek için halkı aydınlatmak/akıllandırmak jakobenliği taslanacağına, geçmişe bir bakınız!
O kirli geçmiş kime ait!
O kirli geçmişin sorumluları kimler?
Lütfen bir hatırlayın o kükreyen generalleri!
Hatırlayın o polis müdürlerinin tavırlarını!
İç işleri bakanlarının, başbakanların o müstehzi gülüşler eşliğinde yaptığı açıklamaları bir hatırlayın.
Suikastlar karşısında savcıların umursamazlıklarını hatırlayın lütfen.
AKP, gökten zembille inmedi. Bu toplumun içinden çıktı. İçinden çıkan toplum incelenmeden yapılan muhalefetin iler tutar yanının olamayacağını söylüyorum. O muhalefet olsa olsa orduyu göreve çağıran bir muhalefet olur. O muhalefet olsa olsa, oligarşinin devamını sağlamaya çalışan bir manivela olur.
Neden AKP diye sorulmalı ve AKP’ye, demokratik talepler cephesinden muhalif olunmalıdır!
Sayın şengül.köşe yazınız gayet güzel iç politikayı tarafsız olarak yorumlamanız harikulade bir davranış iyi çalişmalar
Şubat 15th, 2011 at 22:08